79.GÜN

486 50 10
                                    


------** yıl önce------

"Nerelerdeydin?"

"Arkadaşımdaydım."

Kadın yemek masasından kalkıp Suruni'nin yanına yaklaştı. Karşısına geçtiği gibi gözlerini, oğlunun gözlerine doğru kısarak,

"Aynı çocuk... Onunla ne gibi bir ilişkin var?", demesiyle panikleyen suratla Suruni kafasını eğdi. Annesi çenesinden tuttuğu gibi tekrar kafasını havaya kaldırıp Suruni'ye iyice yaklaştı.

"Baban gibi davranmayacaksın değil mi Sui? Baban gibi anneni terk etmeyeceksin değil mi?"

Bu sözleri söyleyenin bir "kadın" olmasına rağmen kat ve kat kolundan sıkmaya devam eden güç görünüşünün ardında hiçbir şeydi. Aniden Suruni'den uzaklaşıp,

"Erkeklerden ya da kızlardan hoşlanman beni ilgilendirmiyor. Gerçi bir erkekten hoşlanmam bile şaka konusu olurdu ama buna rağmen şaka olsun olmasın, o çocukla daha fazla yakın olmanı istemiyorum."

"Ann--"

Kadın, Suruni'nin konuşmasına izin vermeden tek bakışıyla susturunca olduğu yerde yutkunan Suruni, kafasını sallayıp kabullenmiş bir şekilde masaya geçti.


***


"Bir şey mi oldu?"

"Yoo, hayır. Bugün birkaç işim var. Sen eve yalnız dönebilir misin?"

Yoon afallamıştı. Suruni ilk defa böyle bir şey demişti.

"Peki..."

"Eve varınca mesaj at."

"Tamam aptal sen de. Babamın olayı halloldu biliyorsun beni kaçırmazlar bir da--"

Derken eliyle yanağından makas almak için parmaklarını uzatınca Suruni'nin aniden geriye doğru çekilmesine afallamıştı.

Dişini sıkıp tam bir şey söylemek isterken telefonunun çalmasıyla da Yoon ve Suruni arasındaki bağ sanki bir anda kopmuştu. Telefonun çalmasıyla Suruni arkasını dönüp Yoon'dan uzaklaşmaya başladı. Yoon telefondaki aramasına tam sövecekken annesi olduğunu fark edip iç çekerek yanıtladı.

Suruni her adımda, "Yoon'dan nasıl uzak kalabilirim ki bunak kadın, ne istediğinin farkında mısın sen...?!", diye içten içe bağırırken en sonunda annesini karşısında görmesiyle gözleri büyüdü.

"Aferin oğluma, annenin sözünü dinlemeye devam et", demesiyle Suruni'nin saçına elini daldırıp sever gibi yaptığı an koluna girip,

"Hadi şuradan gidelim", dedi.

Annem neden genç bir kadın gibi giyinmiş...? Ne kadar ona bunak dese de şuan yirmilerindeki bir kadından farksız görünmüyordu. Şapka ve güneş gözlüğüyle onu seçmek zor olabilirdi. Annesi olduğunu bile anlaması on saniyeden uzun sürmüştü.

Şimdi kolundan tutmuş Yoon ile ayrıldığı yerden gitmek istediğini söylüyordu.

Amacı neydi...?

Yol boyu yürürken adımları hızlı olduğu için Yoon'un arkasından ona birkaç dakika sonunda yetişebilmişlerdi. Kadın, Suruni'nin koluna iyice asılıp kulağına fısıldadı,

"Annen olduğumu sakın belli etme Sui, tabii eğer onun da canının yanmasını istemiyorsan-"

Suruni annesinin dediklerine inanamamıştı.

321.GünWhere stories live. Discover now