192.GÜN

96 14 14
                                    


"Yoon, Yoon uyan."

Yoon gözlerini usulca açtığında Chiane tepesinde tepsiyle belirmişti.

"C-Chiane...?"

"Günaydın, sana biraz kahvaltıdan ayırdıklarımızı getirdim. Ne olur olmaz diye odadan çok sık çıkmaman senin için daha iyi olur diye düşündük."

"Anladım... Teşekkür ederim."

"Ye, istersen tekrar duş alabilirsin. Dünkü makinaya attıklarını asmıştım, kurumuşlardır."

Attıklarının arasında Suruni'nin üstünün de olduğunu hatırlayan Yoon, kulaklarından belli olan kızarıklığını saklarcasına başını eğip tekrar teşekkür etmişti.

"Annenle buluşunca ne konuşmayı düşünüyorsun? Sizi yalnız bırakacağım."

"...Ben..."

Yoon çatalı siyah zeytinin üstünde oynatarak saniyeler önceki utangaçlığını bir kenara bırakıp,

"...Bilmiyorum. G-Gerçekten bilmiyorum...", demişti.

Chiane yatakta, Yoon'un karşısına oturup derin iç çekerek,

"Ağırdan al olur mu? Anneni uzaktan gördüğümde pek iyi değildi Yoon."

Yoon başını aniden kaldırıp dudakları titreyerek Chiane'e bakmıştı. Dudaklarından kelimeler çıkmak istese de, geri teper gibi sürekli yutkunmasına da bir yandan engel olamıyordu.

"Chiane... Sence de annemle yüz yüze gelmeli miyim...?"

"Onunla görüşmek istemiyor musun? Bu işleri daha da zorlaştıracak biliyorsun."

Haklıydı.

Bunu yapmak zorundaydım.

"Sadece bu onu ya daha çok yıpratırsa diye düşünüyordum."

"....Bence yeteri kadar etrafındakileri yıprattın, emin ol seni gördüğüne sadece sevinecektir."

Suratına tokat gibi çarpan cevabıyla Yoon dişlerini sıkarak mahcup olmuş şekilde başını tekrar eğmesiyle Chiane kalkıp kapıya yönelmişti.

"CHIANE!"

"...?"

"S-Suruni nasıl oldu?"

Chiane olduğu yerde duraksayıp Suruni'nin ona dediklerini hatırlayıp ne demesi konusunda şüpheye düşmüştü.

Yoon, Chiane'in duraklamasına şaşırıp duymadığını sanarak tekrar sormaya yeltenince Chiane aniden kendinden şüpheli halde,

"İ-İyi", demesiyle odadan hızla çıkmıştı.

Yoon kaşlarını buruşturup bu şüphenin ardındakini gerekçeyi kavramaya çalışsa da guruldayan karnı, kendisine daha fazla düşünme izni vermeden karnını doyurması gerektiğini ona tekrar hatırlatmıştı.


***


"Tüm bildiklerim bu kadar dediğim gibi–"

"Kin-- Ehem yani Kunia, demek sizi Liem olarak tanısa da bu halinizle o kişi olduğunuzu bilmiyor?"

Kinna söylediklerinin arasından sadece bir bu, tek kendisinin içinde sır olarak sakladığı gerçeğin Madgo'nun aklında kalmasına sinirlenmişti.

"Bayım anlattıklarımın arasından sadece bu gerçeğe mi kafanız takıldı?! Ne o? Elinizde zaten yemken bir de kendi sırrımı mı bana yem olarak sunuyorsunuz?"

321.GünDove le storie prendono vita. Scoprilo ora