83.GÜN

475 43 11
                                    


------**yıl önce------

Giyinme odasında yaşanan olaydan dolayı kaptan değişimi olmuştu ve Suruni 5 numaranın kafasına dikiş atılmasına sebep olmasından ötürü disiplin suçu yemişti. Şuan sahada Yoon ve takımın geri kalanı serbest basketbol oynuyordu. Tüm takımın olaydan haberi vardı. Çünkü diğer ikili çoktan vakit kaybetmeden herkese olayı yetiştirmişti. Yoon, sahanın birkaç metre ötesinde duvarda çömelmiş yere boş boş bakarak otururken, Chiane bunu fark etmesiyle diğer ikili çocuğu oyunda yalnız bırakıp Yoon'un yanına yaklaştı.

"Selam başkan, nasıl oldun...?"

"Chiane... Suruni... O an o kadar korkutucuydu ki... Tanrım gözümün önüne gelip duruyor--"

Chiane dudağını büzerek, kolunu Yoon'un omzuna atar gibi yapıp titrediğini hissettiği an hızlıca geri çekti.

"Biliyorum saçma bir soru olacak ama... Suruni ve sen--"

"......?"

Herneyse-

"Başk-- Kanka, kendi adıma konuşacağım. O yüzden lafımı bölme ve yok şu yok bu deme."

Yoon dudağını ısırıp kırdığı dirseğinin üstüne yanağını tamamen yaslayarak, Chiane ile göz teması kurmadan zorla kabul etmiş bir tavırla,

"Peki", dedi.

"İkinci yılın ilk dönemi bitmek üzere ve sen Suruni ile üniversitenin ilk yılından beri arkadaşsın, evet benden daha az. Ben Suruni ile liseden beri arkadaşım ama bil bakalım farkımız ne?"

Bu soru üzerine Yoon yüzünü meraklı gözlerle Chiane'e döndürdü.

"Ben Suruni'yi bir kere bile 'içten' gülümsetemedim ama siz... Yani senin yanında olduğunda o tanıdığım sıpa, bambaşka birine dönüşüyor. Kesin farkında değilsin. Gizlemekte o kadar iyi ki... Bir keresinde ne oldu biliyor musun-?"

Yoon tüm yoğunluğunu Chiane'e vermişti. Arkada zemine çarpan topun şiddetli sesi bile görünmez bir hal almıştı. Bu hep böyle miydi...?

Konu Suruni olunca yoğunluğunun hemen onunla bütünleşmesi...?

"Lisedeyken Suruni'yle çok zor arkadaş oldum çünkü ben ona her yaklaştığımda bana, 'benim arkadaşım olamaz', deyip dururdu. Israrla herr zamann... Sürekli! Bıkmadan. Yalnız kalmakta ısrarcıydı. Ama bir şekilde ona ısrarla yaklaşmamla beni en sonunda kabullenmişti."

Chiane kolunu ovuşturup gözünün ucuyla Yoon'a bakmaktan kaçınarak,

"Yani doğruyu söylemek gerekirse siklemiyordu beni ama en azından arada benden not istiyor ya da bana kendi notlarını veriyordu ehehe... Neysem asıl konumuza gelelim. Baya bir süre sonra bana neden çok yakın davranmadığını anladım. Annesi sorunlu bir kadınmış. Nasıl desem... Suruni'yi kaybetme korkusu onda psikolojik bir hastalık yaratmış çünkü eşi Suruni'ye hamile bıraktığı sırada evi terk etmiş. Yani sanırım... Benim bildiğim kadarıyla öyle. Annesiyle büyüdüğünü ve babasının bu süreçte yanında olmadığını biliyorsundur. Eşi kendisini terk edince, kadın Suruni'nin de bir gün kendisini onun gibi terk edeceği düşüncesinden Suruni'yi küçüklüğünden bu yana hep evin içinde tutmuş, özgürlüğünü ellerinden doğar doğmaz almış yani."

Yoon'un gözleri irileşmişti.

"Eğer annesi kendisinden daha fazla değer verdiği bir şeyin varlığını hissederse..."

Yoon'un nefesi kesilmişti.

"Kadın tabi ki katil değil, yani tabi çocukluk aklı. 5-6 yaşında değer verdiğin şeyi annen 'eğer benden daha çok birisine değer verirsen sonu böyle olur', diye önüne ölüsünü bırakırsa ne yapardın...?"

321.GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin