KALBİNE YOLCU/TEXTİNG [20.11.2020]•Tamamlandı

BÖLÜM 18:SEVDAN GÖZÜMÜN BEBEĞİ

Yeni bölüm...💖
Bu sınavlar bizi batırdı arkadaş,bu ne yav djxjdjjs.
Oy ve yorumları lütfen unutmayın.
Nasıl gidiyor?Ya da gitmiyor mu demeliyim?
Medyadan anladığınız üzere gidiyorlar Fransa'ya.
Bölüme geçelim bare...

(Bu bölümün şarkısı,
Çelik-Sevdan Gözümün bebeği)

Koca valize tüm eşyalarımı katlayıp koyarken,içimdeki ağırlığı kaldırmaya çalışıyordum.

Saat sabahın beş'in de uyanmıştık.
Babam odamın kapısındaki pervaza omzunu dayamış beni izliyor bir yandan da tembihliyordu.

"Kızım dikkat et oralarda kendine,zaten Eflah gelip gidecekmiş haftasonuları.Biz de Uygar'la beraber pastaneyi kapatacağız merak etme gözüm gibi bakacağım."

"Sağol babacığım,sen olmasan ne yapardım bilmiyorum."

"Bak sıkı giyin üşütme oralarda,yağmurluymuş."

Bunu dediğinde kollarımı açarak babama koştum ve sarıldım.

Ben ne kadar büyüsem de,içimdeki babama kollarını açan ve güvenini hisseden kız büyümeyecekti.

Babam derin bir nefes alarak, başörtümün üstünden başıma uzun bir öpücük bıraktı.

Kollarımız ayrıldığında montumu giyinip valizimi elime aldım.
şimdi Pelinle vedalaşma zamanıydı.
Telefonun çaldığında elime aldım.
Arayan Pelindi,aramayı yanıtlayıp telefonu kulağıma götürdüm.

Pelin,"Bal yanak aşağıdayım seni bekliyorum."dedi,beni aradığında her zaman neşeli olan kızdan şu an eser yoktu...

Pelin'i Fransa'ya götüremiyorduk,eğer götürürsek şüphelenirlerdi ve benim başka ülkede olduğumu anlarlardı.
Ama bu  yarışmayı kazanırsam,
Los Angeles'a onu da götüreceğim.

Valizimi alıp aşağı indim.
Babam,Pelin,Ediz,Rüya ve Şafak,Eflah ile beni hava alanına kadar yolcu edeceklerdi.

Aşağı inip çardakta oturan Pelin'in yanına ilerledim.
Ayağa kalkıp kollarını bana sardığında ben de kollarımı ona sardım.
Kafasını omzuma koyduğu için sesi boğuk çıktı.

Pelin,"ben bir ay sensiz nasıl duracağım burada?"dedi üzgün suratıyla.

Daha önce hiç bu kadar süre uzak kalmamıştık,alışık olmadığımızdan dolayı bu bizi üzmüştü.

"Sabr et pamuk cadım,o yarışmayı kazandığımda Los Angeles'ın tadını çıkaracağız."

Pelin,"sen sağ salim gel de Los Angeles'a gitmesekte olur."dedi,buruk gülümsemesiyle.

"Mamuk ve Asil'e sana emanet,onları da çok özleyeceğim."

"Onlar da seni özleyecek."dedi ellerimi tutarken.

Kapıdan gelen sesle kafamı çevirdim.
Rüya ve Ediz gelmişti.

Rüya,"yaa bizim paatacı kızımız gidiyor mu şimdi?"dedi,dudaklarını büküp.

"Malesef gidiyor."

Ediz,"arkandayız Behrem reis."dedi, alkışlamaya ve gülmeye başladı.
Hepimiz ona şaşkın bir şekilde bakıyorduk,bunun neresi komikti?