BÖLÜM 37:KALBİNE YOLCU•FİNAL

1.3K 89 74
                                    

Final...
Evet final bölümünü okuyorsunuz.
Behrem ve Eflah gibi güzel bir çifti yazmak benim için çok güzel bir tecrübeydi.
Medya Pelin ve Behrem'in gelinliği.
Ne kadar texting bir kitap olsa da Kalbine Yolcu benim ilk kitabım ve bende yeri hep ayrı olacak.
Belki yanlışlarla,belki doğrularla bu kadar bölüm yazdım.
Yeri geldi belki saçma olduğu yerler oldu ama bu benim ilk tecrübem olduğu için yeri hep ayrı olacak.
Behrem ve Eflah'ı umarım sevmişsinizdir.Onlar sizi çok sevdi.
Her yoruma itina ile cevap veren Eflah özleyeceğiz seni😿
Ve pastalarıyla meşhur olan Behrem seni de özleyeceğiz.
Bu arada finalden sonra tam üç tane özel bölümümüz var.
Yani kitap toplamda kırk bölüm olacak.
Neyse finale geçelim.

Hiç beklemediğimiz anlarda çıkıp gelen insanlar.
Arkalarından getirdikleri güzellikler ve hayatınıza kattığı en güzel anlar.
Belki de hayatınızın ilkleri.
Bu insanları hayatımızın merkezine koymak doğru muydu?
Doğru insanı hayatımızın merkezine koymak,en doğrusuydu.
Fakat bazı insanlar bu konuda bir yanlış yapıyorlardı ve bu yanlışlar onların hep üzülmesine neden oluyordu.
Önüne gelen her insanı hayatlarının merkezine koyuyorlardı ve verecekleri değere,değmeyen insanları seçiyorlardı.

Bir insanın hayatının merkezinde tek bir insan olmalıydı.
Tüm hayatım ondan ibaret dediği bir kişi olmalıydı.
Fakat şu devirde insanlar öyle değildi,
Sevmeyi geçin,daha yeni yeni hoşlandıkları insanları bile hayatlarının merkezine koyuyorlardı.
Tabi hayatlarının merkezine koydukları insanlar,bir gün onları bırakıp gittiğinde ise yürek yangınları başlıyordu.

Fakat işin komik yanı şuydu:
Onlara göre belki biraz zaman geçtikten sonra bir başkasını sevip,yine bir başka kişiyi hayatının merkezine alabilirlerdi.
Ve yine farklı kişiler için aynı acıyı çekeceklerdi.
Bu saçmaydı bence!

Hayatınıza gelen insanların,hayatınızdan giden insanlardan bir farkı olmadığını bile bile onları yaşamınızın baş köşesine yerleştirmek,gelecekte çekeceğiniz acıya ve üzüntüye yer hazırlamak demekti.

Yani size mutluluk getirecek olan insanlar diğer insanlara göre fark atıyordu zaten.
Siz hiç bir şey yapmadan oturduğunuz yerden izleseniz bile bunu fark edebiliyordunuz.
Daha doğrusu o kişi size kendini fark ettiriyordu.

Ben hayatım boyunca bu düşünceyle hareket etmiştim ve gereksiz insanları baş tacı yapmamıştım hiç bir zaman.
Ve hayatıma büyük bir fark atarak giren laf cambazı'm baş tacım olmayı hak eden tek insandı.
Bunun icin pişman değildim,her zaman doğru olanı beklemek benim için çok iyi olmuştu.
Zaten yaralı bir ruhum vardı,içimdeki hüzün denizine bir yelken daha açsaydım perişan hale gelirdim.

Düşünceli halimden sıyrılıp aynadan kendime son bir kez baktım.
Her şey çok güzeldi...
Tarif edilemeyecek duygular içerisindeydim.
O kadar mod değiştiriyordum ki,bir an ağlayacak gibi bir an ise kahkahalar atacak gibiydim.

Pelin ise yanımda oturuyordu,Rüya ise tam karşımızdaydı.
Üçümüz sabahın köründe kuaföre gidip hazırlanmıştık.
Rüya,Pelin'in görümcesi değilde,gelinin kız kardeşi rolündeydi sanki.
Önce makyajlar yapılmıştı sonra gelinlikler giyilmişti.
Makyajım hafifti,asla abartılı istememiştim.
Doğal bir makyaj olmuştu.
Pelin de ve Rüya da öyleydi hafif makyaj vardı hepimizin yüzünde.
Pelin ve Rüya saçını yaptırırken,ben ise türbanımı ve duvağımı yaptırmıştım.
Şimdi ise Eflah,Ediz ve Şafak'ın gelip bizi almasını bekliyorduk.

Öten korna sesleriyle bizimkilerin geldiğini anlamıştık.

Rüya,"hadi bakalım kızlar arkanızı dönün,videoya alacağım."

KALBİNE YOLCU/TEXTİNG [20.11.2020]•TamamlandıWhere stories live. Discover now