BÖLÜM 36:KREMALI KAHVE

784 93 43
                                    

Yeni bölüm geldiii...💖
Çok heyecanlı bir bölüm olacak,uzun zamandır beklediğimiz bölümlerden biriydi.
Medya'da elbiseleri var.

İsteme günü...

Duygular,taze heyecan,kurulan hayallerin içinde yaşanmayı bekleyen anlar.
Duygular bir kişiye özel olmalıydı değil mi?Sevgi sözcüklerinin bir değeri olmalıydı.
Bu özel duyguları her karşımıza çıkan insana harcamamalıydık.
O çok özel kelimeleri herkese söylememeliydik.
Sevgi eğer parayla satın alınabilseydi, dünyanın en zengini bile sevgiyi satın alamazdı.
Böyle paha biçilmez bir duyguyu bedava olduğu için değersiz hale getirenler,ucuz insanlardı.

Fakat ince ruhlu insanlar duygularını kalplerinde saklarlar ve doğru insan karşılarına çıktığı zaman,duygularını açığa çıkarırlar.

Ben de doğru insanı bulup,duygularımı açığa çıkarmıştım.
Kalbimdeki duyguları açığa çıkarmakta Eflah'ın payı büyüktü.
Zamanla sönmüş duygularımı kendi sevgisiyle beslemişti.
Solmuş bir gülün dikenleri daha sertti hayata karşı,dokunduğunu kanatırdı.

Eflah tüm yaralarına rağmen,solduğum yerden nefes olmuştu ince yapraklarıma.
Hayata karşı daha da sertleşmiş olan dikenlerimi sevgisi yumuşatmıştı.
Artık eski katı kurallarım yoktu.
Mesela,birgün birinin beni seveceğine asla inanmazdım.
Ve annem öldüğünden beri karşı cinse hep dikkat etmiştim.
Neticede kötü bir dünyada yaşıyorduk ve herkesin niyeti temiz değildi.
Niyeti temiz olan kişiyi Allah karşıma çıkarmıştı şükürler olsun ki.
Bu özel duygularımı da Eflah'tan başka kimse ortaya çıkaramamıştı.

Şimdi ise herkes pastane de bir oraya bir buraya koşturuyordu.
İsteme pastanede olacaktı,burada olmasını biz istemiştik.
Burası annemi hatırlatıyordu,o yanımdaymış gibi hissettiriyordu.

Etraf süslenmişti,mat renkler hakimdi ortama ve arkada hoş ve loş bir ortam vardı.
Karşıdan prensesler gibi gelen pamuk cadıma ışıldayan gözlerle baktım.

Kollarımı açtığımda,koşarak gelip bana sarıldı.
Aynı gün isteme,kına ve düğünümüz olacaktı daha ne olsundu.

"Çok güzelsin."dedim,kollarımı sıkılaştırırken.

"Kimin kuzeniyim."dedi gözkırparak.

"Göz kamaştırıyorsun Behrem."dedi, hayranmış gibi bakması beni utandırmıştı.

"Utandırıyorsun pamuk cadım."dedim gülerek.

"Oho sen şimdiden utandıysan Eflah gelince nasıl olursun kim bilir."dedi, kıkırdarken.

"Seni de göreceğiz,Ediz gelince arkama falan saklanma utançtan."

İkimiz mutlu bir şekilde gülerken,gözlerimiz babamın gözlerine takılmıştı.

Dolu gözlerini çekinmeden gösterdi bize.
Boğazımdaki düğüm gittikçe sıkılaşırken başımı başka yere çevirdim.
Pelin'de benden farksız değildi.
İkimizde toparlanıp babamın yanına yaklaştık.

Kollarını açıp bizi sarmaladı.
Ne düşündüğünü az çok tahmin edebiliyorduk.

"Gönül'de görebilseydi bu zamanları ne kadar güzel olurdu.
Ama takdir-i İlahi,Allah bilir demek ki hayırlı olan buydu.
Unutmayın evlatlarım ölüm bizlere bir nefesten daha yakın,ona göre yaşayalım ki pişman olmayalım."

Derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Bakın zaman aktı geçti,geri gelmiyor.
Bir kez daha yaşamak isterdim,daha bacağımın yarısına bile boyunuzun yetişemediği zamanları.
Tek duam tüm hayatınız boyunca mutlu olun inşallah.
Yıprandınız,yoruldunuz.
Dinlenmeyi hakettiniz.
Ömrüm yettiğince hep sizinleyim."
Dedi alnımıza birer öpücük kondurup.

KALBİNE YOLCU/TEXTİNG [20.11.2020]•TamamlandıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu