BÖLÜM 30:GİDİP DE DÖNMEMEK VAR

847 120 49
                                    

Yeniii bölüüüm.
Ay acayip bombalı bir bölüm.
Lütfen oy ve yorumlarınızı unutmayın.
Medyanın anlamını bölümü okuyunca anlarsınız...
Ee hadi bölüme.

(Behrem'den devam ediyor)

Bugün büyük gündü.
Ya kurtulacaktım ya da tamamen tutsak kalacaktım.İyi düşünmeye çalışıyordum hep,kurtulup aileme kavuşacaktım.Daha iyisi var mıydı?
Koskoca bir buçuk yıldır babamı görmüyordum,pelini görmüyordum.
Ve en önemlisi annemin mezarına gitmemiştim.Bir buçuk yıldır annemin mezarına gidip içimi dökmüyordum.Acılarımı anlatmıyordum,bu benim için çok kötü bir şeydi.

Ben içimdeki hüzünü anneme anlatırdım hep.
Fakat şu bir buçuk yıldır içimdeki hüzün o kadar fazlaydı ki,kalbimin yandığını hissedebiliyordum.
Ben iki yıl öncesine kadar hayatımın zor olduğunu sanardım.Ama şu son iki senede Allah bana acının,hüznün ve hasretin ne demek olduğunu göstermişti.

Kalbin acısa da,dermanın kalmasada ayakta kalmayı öğrenmiştim.
Zorluklardan ders çıkarmıştım.
Yaşadığımız her şeyin bir nedeni vardı sonuçta,değil mi?

Biz de bir imtihanın peşinden koşuyorduk.Allah'ın izniyle bu imtihanda galip gelen biz olacaltık.
Parmağımdaki yeşil zümrüte takıldı gözlerim.

Baktıkça gözlerini hatırlatıyordu,üç saniyeden fazla bakamadığım gözlerini.Derinlere dalamadığım gözlerini anımsatıyordu.
Severken uzaktan bakışını,kıyamayışını hatırlatıyordu hep.

Bu yüzüğü taktığım günden beri,çıkartmıyordum.Bıçaklandığım gün gözlerimi kapatacağım sırada,son gücümü elimi sıkı sıkıya kapatmak için kullanmıştım.Ameliyatta parmağımdan çıkartsalar bile ne yapıp edip Kutay'ı ikna etmiştim.O da ısrarlarıma katlanamayıp yüzüğümü geri vermişti.

Kapının tıklatılmasıyla kendime geldim.
Arif şef,"Behrem hazırsan geliyorlar,keskin nişancılar yerlerini almışlar.Apartman çöpçüsü kılığındaki polis bizi almaya geliyor.Diğer polis kasiyer rolünde karşı kafede ve bir de gazeteci rolünü oynayan polis ise cadde de birkaç adam tespit etmiş.Ayriyetten buraya gelen ekip haricinde bir ekip daha var.
Ama onlar arkadan geliyor.Söylenene göre Kutay da onları takip ediyor.
Kutay'ın adamlarından biri arabayı durdurup inmek zorunda kalmış,arabada ağrıza çıktığı için.Ve Kutay'ın olduğu arabadaki şoförü aramış.Teledonda Kutay'a ne yapması gerektiğini sormuş.Bu da demek oluyor ki Kutay tuzağa düştü ve buraya geliyor."

Derin bir nefes aldım.
"Hala endişeliyim şefim.Kutay'ın hala bize zarar verme ihtimali var.
Birine zarar gelsin istemiyorum."

Arif şef,"Beni iyi dinle Behrem,burdan kurtulmamızın tek yolu bu.Hayatımızı düzene sokmamız gerekli artık.Ailemize kavuşmamız gerekli.Bu yüzden içindeki endişeyi def et."dedi.

Olmuyordu işte,söylemek kolaydı.
Yinede evet anlamında onu onayladım.
Arif şef,"Hadi bakalım vakit geldi,kalk."deyip,elindeki telefonu cebine attı.

İki dakika sonra kapı çalındı.
Kapıyı açtığımızda,karşımızda kumral kırk yaşlarında bir adam duruyordu.
Çöpçü kılığındaki polis bu adam olmalıydı.

Adam konuşmaya başladı.
"Merhaba ben Sefa Yıldırım ."deyip,elindeki Polis kartını gösterip tekrar cebine koydu.

Polis,"Bina'nın iki tane yangın merdiveni var,biz soldakinden çıkacağız.O yangın merdiveni arka sokağa çıkıyor.Bineceğimiz araba da sokağın başında.Panik yapmayın keskin nişancılar herhangi bir tehlikede bizi koruyacaklar.Kafedeki polis adamları oyalayacak.Büyük ekip ise gizlenebilecekleri yerlere geçtiler."

KALBİNE YOLCU/TEXTİNG [20.11.2020]•TamamlandıOù les histoires vivent. Découvrez maintenant