1.6

4K 285 253
                                    

avril lavigne, i love you

avril lavigne, i love you

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hislerimi karşılayacak tek bir kelimem, tek bir ifadem yoktu.

Öğle arası yaşanan utanç verici olaydan sonra koşarak okula kaçtığımı hatırlıyordum, yanaklarımda anlamı içimi ısıtan bir pembelikle Lalisa'yı bulduğumda ona Jungkook'un beni otoparkın ortasında öptüğünü anlatmıştım ve karşılığında attığı çığlığı bütün okulun duyduğuna yemin edebilirdim. 

Utanç vericiydi, çünkü otoparkta sadece takımın servisi bulunsa bile dışarıda bizi izleyen aptal arkadaşlarımız o ana şahit olmuş bir de üstüne alkışlayarak ıslık çalmışlardı. Bu yüzden arkama bakmadan kaçmıştım ama ona güzel bir iyi şanslar dileği olduğunu biliyordum, zira bu maçı da almışlardı.

Tüm günü aptal gibi sırıtarak geçirişimin ardından sonunda eve geldiğimde onu arayıp aramamak arasında kalmışken onun beni araması ise beklenmedikti, buluşmak istediğini ve iki sokak ilerideki çocuk parkında beklediğini söylemişti. Böylece, ne yapacağımızı bilemez halimden çıkmak için kendimle gerçekleştirdiğim küçük terapimin ardından yollara düşmüştüm. Ancak bir problemimiz vardı, yağmur atıştırıyordu.

Yine de önemi yoktu. Ne kadar beklediğimi, onun beni ne kadar beklediğini öğrenmek için cevaplara ihtiyacımız vardı. Yağmurda ıslanmak sorun değildi, ne de olsa gelirdim nereye çağırsa.

Botlarımın ıslak kaldırımlara değişini izlerken hedefime vardığım an durdum parkın girişinde. Oradaydı, üzerinde asla giymekten bıkmadığı gri bir kazak ve siyah pantolonunu tamamlayan siyah kocaman botlarıyla iri bedeninin yanında absürt duran salıncakta oturuyordu. Yanındaki salıncak gibi park da boştu.

Derin bir iç çekip yanına doğru yürümeye başladığım an fark etmişti beni, gözlerini çekmeden yanına gelişimi izledi. Karşısında durduğumda ise nereye oturacağımı bilemedim çünkü yanındaki salıncak ıslaktı, Jungkook yağmur başlamadan gelmiş olsa gerek ki sadece saçları biraz nemli duruyordu.

Bir an sonra arkasından siyah bir hırka çıkarıp salıncağa yerleştirdiğinde benim için koyduğunu anladım, bu yüzden de beklemeden hırkasının üzerine oturdum.

"Bu yağmurda buluşmak için en iyi yeri seçmişsin," dedim yavaş yavaş sallanmaya başlarken. Kim bilir ne kadar olmuştu bir parka gelip eğlenmeyeli.

Jungkook yanımda kısık sesle güldü, bakışlarını üzerimde hissetsem de ben ona bakmıyordum henüz. "Ben geldiğimde yağmur yoktu, istiyorsan gidelim?"

"Sorun değil." Ardından tuhaf bir sessizlik oluştu, bu ortamı başka bir soruyla bozmaya karar verdim çünkü bugün sessiz kalmak için doğru bir zaman değildi.

seven ღ rosékookWhere stories live. Discover now