1.7

3.6K 278 139
                                    

taylor swift, getaway car


En yakın arkadaşınıza aşık olduğunuzu fark ettiğiniz an, aranızda oluşan bağın kırılıp bir daha asla eskisi gibi olamayacağınızı düşünebilirdiniz ve bu belki de, bu karmaşıklığın en zor kısmıydı. Ben de öyle sanıyordum, ta ki annemin ilişkimizi ben ona söylemeden kendi başına öğrendiği güne kadar. Hem de daha en başında.

Pencerenin önünde kollarını birleştirmiş, biçimli kaşlarından biri sorgularcasına havaya kalkmışken herkesin tanıdığı en iyi anne Park'tan çok, birazdan ağzına sıçacağı 18lik kızın annesi Park'a benziyordu tam olarak.

"Aaa," dedim hiçbir şey olmamış gibi davranarak. "Erkencisin bugün?"

Botlarımı çıkarırken beni izliyordu. "Ne zamandır var?"

İşte başlıyorduk.

Beklediğim bir soru olduğu için şaşırmamıştım, derin bir iç çektim o görmeden ve ne sorduğu hakkında hiçbir fikrim yokmuş gibi davranmayı denedim. "Ne, ne zamandır var?"

"Jeongguk ve sen, artık her neyseniz." Ses tonu her zamanki gibi dümdüzdü, bu yüzden ne hissettiğini kestiremediğim için fazlasıyla gergindim. Annem geri kafalı bir kadın değildi aslında, ablamın hiçbir ilişkisine de karışmamıştı daha önce. Ancak bu zamana kadar bir erkek arkadaşım olmadığı için bana ne tepki vereceği konusunda tecrübesizdim,, sınav senemde hayatıma birini sokmamdan hiç hoşlanmayacağını bilmek de beni en çok geren şeydi.

Üzerimdeki ceketi asışımın ardından ona döndüm yavaşça, şu saatten sonra bu konunun üzerini kapatması imkansızdı. "Çok olmadı," diye mırıldandım. Surat ifadesinde hiçbir değişiklik yoktu.

"Geçici bir heves uğruna arkadaşlığınızı bozmadığınızı umuyorum," dediğinde telaşlanarak hemen başımı iki yana sallamıştım. "Hayır, öyle değil-"

"Seninle daha önce bu konuda bir sorun yaşamadık Chaeyoung, Jeongguk'u da severim, biliyorsun. Ancak ikinizin de sınavına aylar kalmışken bir ilişkiye başlaman ne kadar doğru?"

"Anne, hayır..." Ofladım başımı yere eğerken. "Böyle bir şeyin derslerimi etkilemesine izin vermem, inan bana sınavı senden çok umursuyorum."

Adımları mutfağı doğru ilerlemeye başladığında peşinden yürüdüm ben de, derslerim konusunda beni yıllardır o kadar baskılamıştı ki olası bir sosyal hayatımı en başından yok etmişti. Yine aynı şeyi yapmasını istemiyordum.

"Ailesi biliyor mu?"

Dolaptan çıkarmaya başladığı sebzeleri tezgaha koyarken sorduğu soruyla duraksadım. "Kimse bilmiyor."

"Pekala, yakın bir zamanda onları yemeğe çağırsak iyi olacak gibi görünüyor. Zaten ne zamandır görüşmüyorduk."

"Neden? Yani, neden şimdi?"

"Yıllardır kardeş gibi gördüğüm sizi artık sevgili olarak göreceksem, Jeongguk'u bu yönden tanımaya çalışmam sence de mantıklı değil mi?"

Beni deli ediyordu, baskılarından olduğum yerde çığlık atarak tepinecek hale gelmiştim ancak yine de tamam demek zorundaydım, çünkü 18 yıllık hayatımda ilk defa bir erkek arkadaşım olmuşken -ki bu aynı zamanda en yakın arkadaşımdı- ilişkimizi ikimizin iyiliği (!) için zedelememesi adına ne isterse yapmak zorundaydım.

seven ღ rosékookWhere stories live. Discover now