Joseon göçmeni bir ailenin cinsiyetsiz oğullarıydı Jeongguk. Kibar, sıcakkanlı, sessiz bir gençti. Ailesi cinsiyetsiz oluşunu kendilerine yediremese de köydeki herkes onu çokça severdi çünkü tanıştığı herkesi büyülerdi Jeongguk.
Kim Liuxian Taehyun...
Bölüme dair birkaç ipucu: İlk öncelikle çin düğün geleneklerinin çok küçük bir kısmını kullandım onu söyleyeyim. Çin kültüründe ejderha güç, cesaret, dayanıklılık ve dolayısıyla maskülenliği, erkeği temsil eden bir motiftir. Anka kuşu da tam tersine erdem, zarafet, zenginlik ve üretkenliği dolayısıyla da feminenliği ve kadını temsil eder. Bu yüzden çin düğünlerinde gelin elbisesi anka kuşu, damat elbisesi ejder motifleriyle süslenir. Bizim taekookumuz ilişkide birbirlerini eşit gördüklerinden dolayı ikisi de bu desenleri kendi üstlerinde taşımayı seçti.
Bunun dışında çay bardakları, mekan süslemeleri vb şeylerde ikisi de kullanılır, artı olarak 'çifte mutluluk sembolü' denen bir şey var, ismi shuāngxǐ ve genelde düğünlerde ve çin yeni yılı kutlamalarında kullanılan bir semboldür. Aşağıya bırakıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✁
Düğün günü gelmişti nihayet. Jeongguk ve Taehyung düğün kıyafetlerini giyinmiş törenin başlamasını bekliyorlardı. Biraz anlatmak gerekirse; ikisinin de elbiseleri canlı bir kırmızı rengiydi ve iki parçalıydı. Jeongguk'un ceketinin kesimi biraz daha dardı ve kolları da çift katlıydı, eteğiyse Taehyung'un düz kırmızı eteğinin aksine altın rengi anka kuşu ve ejder motifleriyle süslenmişti. Taehyung'un sadece göğsü ve kollarının yenlerinde işlemeler vardı, bir de ucu ayak bileklerine kadar ulaşan altın rengi kuşağında. Birbirleriyle uyumlu görünüyorlardı. Töreni yönetecek olan din adamının işaretini aldıklarında son olarak Taehyung elindeki kırmızı tülden yapılma pelerini Jeongguk'un omuzlarına yerleştirdi. Pelerinin altın işlemeli kuyrukları Jeongguk'un ayaklarının bir metre gerisine kadar uzanıyordu ve o yürüdükçe arkasından sürükleniyordu. Başındaki taç ve süslü elbisesi ağırlık yapsa da umurunda değildi o an. Mutluluktan uçmak üzereydi zaten, ağırlıklar onu zeminde tutan yegane şeylerdi.
İkisi yan yana yavaş adımlarla ahşap platformun üstünde duran alçak masaya doğru ilerlerken tanıdıklarla göz göze geliyorlardı. Taehyung'un ailesi buradaydı, annesi ve ağabeyi ile nişanlısı da gelmişti. Köyden birkaç arkadaşları buradaydı, terzi Bay Zhou ve Yuanjun ile babası bile gelmişti. Yeni komşuları Hualing ve Sun Yeon çocukları ile birlikte en ön sıralardan birindeydi. Bei Ren, Ho Seok ve Yoon Gi de buradaydı. Göz göze geldiklerinde gülümseyip el salladılar birbirlerine.
Jing Cha seremonisi için ikisi yan yana ahşap çay sehpasının önüne oturduklarında masanın karşı tarafında Taehyung'un annesi ve ağabeyi vardı. Sehpanın üstünde dizilmiş altı tane beyaz bardak ve bardaklarla uyumlu bir çaydanlık vardı. Üstlerinde kırmızı ejderha ve anka kuşu motifleri, her birinde birer tane de shuāngxǐ sembolü vardı. Yanlarındaki kaselerde çeşit çeşit çay yaprakları, meyveler ve tohumlar duruyordu. Jeongguk kendini sakin tutmaya çalışırken çaydanlığın kapağını açtı ve önce siyah çay yapraklarından bir tutam koydu içine. Daha sonra tat vermesi için lotus tohumları, şans için iki tane kırmızı hurma, gelecek çocukları için nilüfer tohumları ve evliliklerinin uzun ömürlü olması için zambak yaprakları koydu içine. Geleneksel bir düğün çayı tarifiydi bu. Daha sonra sıcak suyu ekledi ve birkaç dakika bekledi demlenmesi için. Önünde duran altı küçük bardağa da çaydan doldurdu ve bardakları iki eliyle tutup eğilerek önce Taehyung'un annesine, sonra Seokjin'e, sonra da amcasına ve onun eşine ikram etti. Hepsi birlikte çayın tadına baktılar ve gülümseyerek bardakları yerlerine geri bıraktılar. Bu şekilde Jeongguk resmi olarak Taehyung'un ailesine kabul edilmiş oldu.
