0╰╮9

870 108 8
                                    

28.03.2021

Medya: Halsey - Control

_

"O halde.." Yugyeom kollarında göğüslerini birleştirmiş ve etrafa bakmıştı. Gözleri kısıktı ve ekip arkadaşlarını başından beri dinlediği için aklındaki sorulara kendisi cevap vermişti. Belki de diğer ikinci nesillerin düşünüklerini dile getirmişti.

"Hades'in oğlu, İrlanda da bir yerlerde."

Baekhyun ayağa kalkıp zırhını düzletmiş ve bulundukları sokağa kısa bir göz atmıştı.

"Muhtemelen öyle."

***

"Kolay mı oldu sanki?"

Chanyeol kaşlarını çatarak mırıldanmıştı hala bulunmaya devam ettikleri pazarda bakışlarını gezdirirken. Baekhyun ise birkaç adım atmış, ara sokaktan çıkarak kollarını göğsünde birleştirmişti.

"Asıl zorluk şimdi başlıyor. Nasıl bir ikinci nesil olduğunu bilmiyoruz, kimse bilmiyor." O sırada diğerleride ara sokaktan çıkarak etraflarına baktıklarında Hyejin kılıcını kılıfından çıkarıp sağa ve sola salladığında ucunu yere değdirmiş, gözlerini kısmıştı.

"Özellikle de güçlerini bilmiyoruz. Ama çok sıradışı özellikleri var ve kalkandan bunu anlayabiliriz." O sırada Hoseok birkaç adım öne çıkmış sarı saçları geriye yatırarak dağıttığında üzerinde olan bakışlar ile birlikte konuşmaya başladı.

"Birkaç kitapta okumuştum. Bazı ikinci nesillerde kılık değiştirme, boyut değiştirme gibi özellikler olabiliyor. Eğer bu ikisinden birisi Hades'in oğlunda ise, işimiz gerçekten zor." Bir süre daha konuşmuşlar sonunda ise dağılma kararı almışlardı bugünlük.

O sırada Yoongi hala olduğu yerde duran kardeşine dönmüş, ona omuzlarının üzerinden bir bakış atmıştı. "Gelmiyor musun?" Jeongguk ağabeyinin sesi ile irkilmiş ve ona döndürmüştü bakışlarını. "Hayır. Burada kalacağım biraz."

Yoongi, başka bir şey söylemeden diğerlerinin peşinden gittiğinde Jeongguk derin bir nefes almıştı. Pazardan uzaklaşıp yürümeye başladığında aklını meşgul eden düşünceler vardı. Sessizlik ve yalnız kalmak daha iyi düşünmesine neden olurdu.

Ellerinde çok büyük ipuçları vardı çünkü.

Hades'in oğlunun yarattığı bir varlık vardı bir yandan.

Bir diğer yandan ise tam olarak olmasa da nerede olduklarını bulmuş sayılırlardı.

Aklına hemen sonrasında büyük bir deprem hissettiği yere yani, Hades oğlunun kayıbını ilan ettiği zamanki yere ilerlemeye başlamıştı. Bundan önce ayaklarını sarkıttığı, çizim yaptığı uçuruma doğru ilerlemeye maşlamıştı Jeongguk.

Birkaç adımı sonrasında sert bir rüzgar bedenine çarpmış, uzun mavi denize bakarken derin bir nefes almıştı. Rüzgar serin değildi bu sefer. Yakıcıydı ve Jeongguk'un tenine her değdiğinde onda bir yanma hiss oluşturuyordu. Ardından dudaklarını araladı sesi güzel bir melodi gibi çıkarken.

"Yanıyor tenim, keskin bir acı bu.."

"..Boğuluyorum ateşinde."

Kendisini uçurumdan aşağı serbest bıraktığında sadece birkaç dakika sonra vücudu su ile buluşunca hissettiği sıcaklık ile hızlı suyun yüzüne doğru yüzmeye başladı. Daha önce geldiğinin aksine deniz bu sefer, sıcaktı.

Öyle ki Jeongguk bir türlü anlayamıyordu. Ne bundan bir hafta önceki depremi ne de şuanki denizin sıcaklığını. Mavi saçlarını geriye attığında etrafına bakınmış, mavi denizin görünüründe herhangi bir şey göremediğinde gerinerek dalmıştı suya.

Lost Son of Hades × TaeKookWhere stories live. Discover now