1╰╮0

887 106 14
                                    

Eien_army_10 Sınavında başarılar dilerim😇❤ Ve Sınavı olacak diğer okuyucularıma da başarılar dilerim❤

_

Olimpos da tam bir kaos ortamı hakimdi.

Hades'in oğlunu bulunmuştu, evet.

Fakat bu seferde Hades'in kendisi kayıptı.

Yer altına oğlunun bulunduğuna dair mesaj gönderilmiş, fakat geri dönüt olmamıştı. Olimpos daki tanrılar endişeli ve bir o kadar da şüpheli yaklaşıyorlardı bu duruma. Hala baygın olan ikinci nesil içinde her türlü uyandırma yöntemi uygulanıyordu.

Bu süreçte ise Jeongguk gücünü fazlasıyla kullandığı için dinlenmeye alınmış, fakat aklı hala beyaz elbiseli ve kırmızı saçlı ikinci nesilde iken kendisini tam olarak topladığı da söylenemezdi.

Onu görmek istiyordu.

Ve onu görmeliydi.

Kendi odasından çıkıp şifahaneye ilerlemeye başladığında içinde bir kıpırtı hissediyor, bununla özellikle ilgilenmemeye çalışırken kapının önünde durduğunda, yavaşça açmaya başlamıştı.

İçeri girdiğinde ardından kapatmış, gözleri havada asılı kalan bedende gezinmeye başlamıştı. Kıyafetleri kurumuştu, aynı şekilde saçlarıda kurumuşken yavaşça yanına adımladı. Tıpkı saçları gibi olan ve oldukça dikkat çekip, parlayan kırmızı taşlı yüzüğüne baktığında elini uzatmış, parmak uçlarıyla çok hafif dokunmuştu.

"Çok güzel."

Hissiyatını beğendiği için dudaklarından dökülmüş, bakışlarını Hades'in oğlunun yüzünü bulmuştu. Gözleri yüzünde gezinirken bulundukları odanın kapısı açılmış, anında irkilirken arkasını dönmüştü.

Bütün ekip arkadaşları içeri tek tek girdiklerinde hepsi de baygın olan ikinci nesilin etrafında toplanmıştı.

"Hades'in oğlu bu mu?"

"Yüce Zeus.. saçları gözümü alıyor."

"Ne kadar güzel kıyafeti var."

"Çok güzel birisi."

Tek tek yorum yaparlarken Hoseok, kahin kitabını açmış ve birkaç büyü ezberleyerek Taehyung'u uyandırmaya çalışmıştı. Bazıları ters teperken sonunda doğru büyüyü bulabilmiş ve Hades'in oğlunu uyandırmayı başarabilmişti.

"İşte, uyanıyor!" Jimin ona doğru yaklaştığında, Yoongi zırhının arkasından tutup onu geri çekmişti. "Uyandığında onu korkutmak mı istiyorsun?" Jimin dudaklarını büzüp geriye çekildiğinde bütün ikinci nesiller Taehyung'a uyanması için yeterli alan tanımıştı.

Jeongguk ise, ekip arkadaşları geldiğinden beri Taehyung'un ayak ucundan ayrılmıyor ve aynı şekilde gözlerini de ondan ayıramıyordu.

Hades'in oğlu büyük bir nefes alarak uyanmış, buraya getirildiğinden beri hareketsiz olan göğsü müthiş bir hızla inip kalkmaya başlamışken Jeongguk kollarını göğsünde birleştirip onu izlemeyi devam ettirmişti.

"Hey, iyi misin? Sakin ol." Hoseok onu sakinleştirmeye çalışırken Taehyung hızla doğrulmuş, gözleri kendi kucağında iken, bir anda kaşlarını çatıp kafasını kaldırmmıştı. Tamda karşısında olan Jeongguk ile göz göze geldiğinde hızlı nefesleri düzene girmiş sözel olmasa bile, Taehyung. Jeongguk'un bakışları altında sakinleşmişti.

"İşte böyle."

Diğerleri tamamen onun kendisine gelebilmesi için beklerken Taehyung bu süreçte asla gözleri Jeongguk'un mavi gözlerinden ayıramamıştı. Onun bir Poseidon ikinci nesili olduğunu anlamıştı. Çünkü saçları ve değişen gözleri bunu kanıtlar niteliklteydi.

"Eğer iyisen, Olimpos mahkemesine çıkartılacaksın. Bizim görevimiz seni bulmaktı. Ve ikinci nesil Jeongguk bunu başardı. Görevimizde bitmiş bulunmakta." Baekhyun stabil sesle konuştuğunda arkadaşlarına odadan çıkması için işaret vermiş, fakat ne Jeongguk onun işaretine uyanilmişti ne de Taehyung onun bu söylediklerinden bir anlam çıkartabilmişti.

Odadan çıktıklarında ikili yalnız kalmış, tam o sırada Taehyung konuşmuştu.

"Seni hatırlıyorum."

Jeongguk onun kalın tınılı sesini duyduğunda göz bebeklerinin titrediğini hissetmiş, bakışlarını kaçırmak isterken bunu yapamamıştı. Ancak konuşamamıştı da. Bu yüzden Taehyung devam etti.

"Beni kurtardın. Seni gördüm."

O deniz de iken yarı açık gözleriyle gördüğü kadarıyla etrafını ve kendi güç dalgasını saran açık mavi şeritle bedenini kuşattığını görebilmişti Taehyung. Ve kendisini asıl rahatlatan o güç dalgaları iken denizden ayrılır ayrılmaz bilinci kapanmıştı.

Jeongguk bunun karşısında ne yapabileceğini ve ya ne söyleyebileceğini bilmiyordu. Karşısında bir efsane duruyordu ve parlak kırmızı saçları ile kendisine bakıyordu. Saçları, saçları göz alıcıydı. Onu gördüğünden beri aklından çıkmayan şey saçlarıydı. Belkide güzel bedenini saran beyaz kıyafetler ikinci sıradaydı ama saçları, mükemmeldi.

"İsmin Jeongguk, değil mi? Poseidon ikinci nesil."

Jeongguk kafasını sallayarak onu onayladığında Taehyung bir şeyler daha söylemek amacıyla da dudaklarını aralamış ancak Jeongguk onu hemen durdurmuştu.

"Ü-üzgünüm! Mahkeme sürecinde olan tanrılarla konuşmamız yasak. Ben.. gitmeliyim." Taehyung onun güzel sesini duyduğunda başını yana yatırmış, gözlerini kısmışken dilini alt dudağında gezdirmişti karşısındaki güzel tanırının yüzünü incelerken.

"Sonra, görüşürüz."

Hızla odadan çıktığında kapıyı kapatmış. Fakat kapının önündeki muhafızları görmesi ile hafif irkilmiş, kendisi üzerinde olan sorgulu bakışlara karşılık, "Nasıl olduğunu kontrol ediyordum." deyip hızla oradan ayrılmıştı.

Neler olduğunu bilmiyordu.

Ama Hades'in oğlu, ve artık kayıp olmayan oğlu, Kim Taehyung asla aklından çıkmıyordu.

_

Kısa ve ucu açık bir bölüm oldu ama bir dahaki bölüme bunu telafi edeceğim.

Taehyung bulundu? Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Beklediğiniz gibi miydi?

*Reklamcık

- An Unexpected Guest in the Junko Furuta Trial | TaeKook

- An Unexpected Guest in the Junko Furuta Trial | TaeKook

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Lost Son of Hades × TaeKookWhere stories live. Discover now