4- Sınav Günü

35.3K 1.7K 412
                                    

Medya: Eskitilmiş Yaz - Dünya Batıyor

SONRADAN EKLENEN NOT: Lütfen kitabımda kendi kitabınızın reklamını yapmayın. Lütfen kitabımda başka kitaplara atıfta bulunmayın. İlk başlarda bir şey demesem de artık moral bozucu oluyor. Lütfen. Yapmayın.

Bir Hafta Sonra

Elimdeki su şişesi ve kalemlik ile bir sağa bir sola adımlarken ağzımdaki maskeyi burnuma biraz daha sabitledim. Kalabalıktan biraz ötede, bir duvar dibine sinmiş kendi kendimi yiyordum.

Böyle eğitim sisteminin ben ta...

Koskoca 2 senemiz bilgisayar başında geçmişken yüz yüze sınava giriyor olmamızın siniri bir yana, acaba virüs bulaşır mı korkusuyla ağlayacak dereceye gelmiştim.

Kolumdaki saati kontrol ettim. Tam olarak beş dakika, yirmi yedi saniye kalmıştı. Yirmi altı, yirmi beş, yirmi dört...

Gerginliğim katbekat artıyorken maskemin izin verdiğince derin bir nefes aldım. Bu saatten sonra kendimi yiyip bitirecek olmamın hiçbir mantığı yoktu. Allah'a emanet bir şekilde o sıraya oturacak, çalışmalarımın beynimde yer ettiğince soruları çözecek ve kalkıp gidecektim. Bu kadar.

Beş dakikalık sürenin son saniyelerine geldiğimizde sırt çantamı açtım ve psikoloğumun verdiği sakinleştirici ilacımdan bir tane içtim. Beni rahatlatmasını umduğum nefesi içime çektim ve belirli kontroller sonrası okul binasından içeri girdim. Sınıfımı bulup sırama oturduktan sonra da çantamdan ikinci bir maske çıkarıp taktım.

Hayatımı bir maskenin insafına bırakacak değildim ya?

***

Hayatımın şokunu yaşadığım 120 soru ardından dumura uğramış bir şekilde binadan ayrıldım. Mübarek insanlar üniversite sınavı başlığı adı altında resmen ahiret sorularını koymuşlardı önüme.

Gözlerim dolu dolu olurken, okuldan çıktığım gibi yüzümdeki iki maskeyi de çıkarıp çöpe attım. Çantamdan aldığım yeni bir maskeyi yüzüme geçirirken burnumu çektim. Eve gidince babamın yüzüne nasıl bakacaktım? Az önce yaşadığım büyük rezillik sonrasında benim bu TYT sınavından barajı geçmem bile imkansız görünüyorken hem de...

Resmen sıçıp batırmıştım.

Dolmuş durağındaki kalabalığı görünce yüzümü buruşturdum. Az önce yeteri kadar büyük bir curcunadan kurtulmuşken kendimi yeni bir kalabalığa atasım gelmemişti. Biraz yürüsem ve sonrasında bir taksiye binsem daha sağlıklı olurdu eminim.

Sırt çantamdan telefonumu aldım ve sessiz moddan çıkardım. Henüz 5 dakika önce sınıfımdaki en yakın arkadaşlarımla olan whatsapp grubumuzdan gelen mesajlar ekranıma düşüyordu.

Mavi: Girdi mi

Çınar: Yanlış soru mavi boncuğum

Çınar: Çıktı mı*

Mavi: Haklısın

Mavi: Berbattı

Çınar: Ben bunun acısını ömrüm boyunca unutamam

Mert: OĞLUM O NEYDİ LAN

Mert: KOCAMANDI

Sanal Aşk 1 | TextingUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum