18- Stres

20.7K 1K 168
                                    

Hoş geldiniizzzz!

Son günlerde hiç uykumu alamıyorum. Keşke alsam 😖

Medya: İlyas Yalçıntaş - Sadem 💙

Keyifli okumalar 🧚🏻‍♀️

"... Yormadan sormadan seveceğim seni sadem
Gönlüme sarmadan ya buna var mı müsaaden?
Hiç durmadan yorulmadan
Seni bekleyeceğim zaten
Evime düşen bir kaç saç telin olmadan
Ya buna var mı müsaaden?"

İlyas Yalçıntaş'ın sesi odamda son ses yankılanırken dün bir mağazadan aldığım cam fanusu masanın üzerine bıraktım.

İki gün sonra Mert'in doğum günüydü ve ben ona hazır bir şeyler almak yerine kendi emeğimle bir şeyler yapmak istemiştim. Dolabımın çekmecesinden kalemlerimi aldım ve sandalyeme oturdum. Bir yandan şarkıya eşlik ederken bir yandan da fanusun üzerine bazı şekiller çizmeye başladım.

Mert'in bu hayatta en değer verdiği şeylerden biri motoru olduğu için onun motorunu çiznek istedim. Bu biraz uğraştırıcı olmuştu çünkü hem camın üzerine çiziyordum hem de camın şekli yuvarlaktı.

Biraz denedikten sonra en fazla bir taslak atabildiğimde durdum ve nasıl göründüğünü inceledim. Fena değildi...

Dinlenmek için ara verdim ve topuzumdan dökülen kısa saçlarımı elime kaldırdım. Aynadaki yansımama baktığımda solgun gözlerimle karşılaştım. Selim ile son konuşmamızın üzerinden dört gün geçmişi ve bu geçen dört günde onunla ilgili elimde olan tek bilgi hesaba attığı şarkı videoları olmuştu. Kişisel hesabını aktif kullanmadığı için neler yaptığını görmüyordum ama anlaşılan onun hayatı kaldığı yerden devam ediyordu. Benim aksime...

İletişimimiz kesildiğinden beri kendimde değildim resmen. Bir ay sürse de muhabbetimiz, ona çok bağlanmışım. Zaten bir ilgim vardı. Hoşlanıyordum ve bu aşka dönüşecek dereceye gelmişti. Bir yandan hayallerim de yıkılmıştı. Onun da beni seviyor olduğuna kendimi çok fazla inandırmıştım. Fakat o bana oldukça duygusuz bir şekilde hâlâ Özgeden hoşlandığını söylediğinde kalbim kırılmıştı.

Arkadaşlarımın ve kuzenimin yanında eski Alya gibi davranacak kadar gücüm vardı ama bu davranışımı yalnız kalınca kendime gösteremiyordum. Gülümsemeye mecalim yoktu. Acaba Selim benim bu halimi görse yaptığından utanıp pişman olur muydu?

Olsa ne değişecekti ki? Özge'yi sevdiğini üst üste söylemesi...

Baygın bakışlarımı yeniden aynaya çevirdim ve saçlarımı inceledim. Belime uzanan saçlarımı sırf o beğensin diye kestirmiştim. Uzun saç sevmeme ve kısa saçlardan nefret etmeme rağmen belki imaj değişikliğim onun gözünde hoş durur diye saçlarıma kıymıştım. Ne aptallık ama!

Düşüncelerimin ve içten içe kendime sövmelerim arasından telefonumun kısık melodisi kulaklarıma doldu. Sesli bir iç geçirme ile telefonumu elime aldım. Tanımadığım bir numaranın aradığını gördüm. İlk önce kaşlarım çatılsa da aramayı açtım. Sınıftan birisi olabilirdi. Kaydetmiyordum hiçbirisinin numarasını.

"Alo?"

"Alo!" Dedi canlı bir kız sesi. "Selam Alya."

Bu sesin bana daha öncelerden tanıdık gelmediğine emindim. İçime düşen tedirginlikle "Kimsiniz?" diye sordum.

"Ah, haklısın. Daha resmî olarak tanışamadık değil mi? Ben Özge. Selim'in sevgilisi olan hani."

Bedenime aniden dolan öfke ile gözlerimi kapattım ve kesik bir nefes aldım. Hâlâ hangi amaçla arıyordu ki? Almıştı işte Selim'i. Ulaşmıştı amacına. Daha ne istiyordu benden?

Sanal Aşk 1 | TextingWhere stories live. Discover now