26- Tanışma ve İlk Ders

16.7K 816 312
                                    

Hoş geldiniiizz :)

Ay bu bölüm çok minnoş olacak gibime geliyor. Hadi bakalııımm 🤭

Medya: Dolu Kadehi Ters Tut - Yoksun

Keyifli okumalar 🌷

Saat 12.30'a yaklaşmak üzereydi. Yerimden kalktım ve hızlı bir şekilde üzerindeki pijamaları çıkardım. Dolabımdan aldığım bir kot pantolonu bir de beyaz gömleği üzerime giydim ve aynanın karşısına geçip saçlarımın durumuna baktım. Neyse ki çok dağınık değildi. Elimle ufak bir şekil vererek bir test kitabı bir de defter çıkardım.

Selim ile sevgili olmamızın üzerinden üç gün geçmişti. Bugün ise bize gelecek ve babamla tanışacaklardı. Aynı zamanda ilk dersimizi de yapacaktık. İlk dersin bizim evimizde olmasının sebebi, babamın bizi gözü önünde görmek istemesiydi.

Heyecanla aynadan kendime son bir kez baktığımda kapı zili evin içine yayıldı. Koşa koşa odamdan çıkıp kapının yanına gittim. O sırada babamın da kapıyı açmak üzere hareketlendiğini görmüştüm. "Ben bakarım!"

"Yavaş kızım koşturma."

"Hıhı," deyip başımı salladım ve bir gözümü kapatıp kapı deliğine yaklaştım. Dürbünün ardında gördüğüm yüzle gülümsemem büyüdü. Selim gelmişti!

Kapıyı açtım. "Hoş geldin!"

Kapının açılma sesiyle bana döndü ve gülümsedi. "Hoş buldum."

"Gel, geç içeri." Diyerek kapının önünden çekildim. Babam da gelmiş ve benim yanımda durmuştu. "Hoş geldin oğlum."

"Hoş buldum efendim." Selim oldukça kibar bir şekilde ayakkabılarını çıkardı ve içeri girdi. "Şey, lavabo ne tarafta? Ellerimi yıkasam?"

Elimle ileriyi işaret ettim. "Koridorun sonunda, tam karşıda."

Başını sallayıp izin isteyerek o yöne gittiğinde babam kulağıma yanaştı. "Temiz havlu versene çocuğa."

Aceleyle başımı salladım ve Selim'in ardından koşturdum. "Bi' saniye," diyerek lavaboya ondan önce girdim ve banyo dolabından temiz bir havlu çıkarıp eskisinin yerine astım. "Tamam şimdi yıkayabilirsin."

Lavabodan çıktığımda başını sallayarak içeri girdi. Çoktan salona geçen babamın yanına gittim. "Ben bi' çay koyayım."

"Tamam ama önce bana bir kahve yapsana."

Başımla onaylayıp mutfağa girdim. İlk önce babamın kahvesini hazırlamak üzere cezveyi ve kahveyi çıkardım. Kahveyi elimden gelen en hızlı şekilde hazırlayıp babamın önüne bıraktım. Tam o anda da Selim lavabodan çıktı. Yanımıza geldiğinde sordum. "Kahve mi istersin çay mı?"

"En kolay hangisi olursa."

Tekrar ve tekrar başımı salladım ve mutfağa girdim. Zaten mutfak ve salon birleşik olduğu için çok uzağa gitmek zorunda kalmadım. Selim ve kendim için tekrar kahve hazırlamaya başladığımda babamla ikisinin seslerini duyuyordum. Klasik sohbetler ediyorlardı. Bir zaman sonra babam, Selim'i tanımaya yönelik sorular sormaya başladı.

"Kaç yaşındasın?"

"Yirmi ikime henüz girdim."

Bunu söylediği an fark ettiğim şeyle duraksadım. Ben Selim'i uzun zamandır tanıyordum. Hatta üç günlük de sevgiliydik ama daha doğum gününü bile bilmiyordum. Bunu kesinlikle sormam gerektiğini aklımın bir köşesine atarak cezveyi ocağa bıraktım.

"Okuyor musun?"

"Evet efendim. Ege Üniversitesi'nde Sinema ve Televizyon okuyorum."

"Güzel... Tek çocuk musun?"

Sanal Aşk 1 | TextingWhere stories live. Discover now