Herkese selam!
Kitap final olduğundan beri aslında özel bölüm yapmak gibi bir fikrim hiç olmadı ama son bir iki gündür Selim ve Alya'ya duyduğum büyük bir özlem var içimde. Kitaba yorumlar geldikçe açıp açıp dakikalarca satırlarda onların güzelliklerine dalıp gidiyorum. Onları o kadar özledim ki anlatamam...
Bugün buraya özlem gidermek için geldim. Her şeyin rüya olduğunu finalde öğrenmiştik ama bu rüya sonrasında Alya'nın neler yaptığını ve neler hissettiğini, bu rüyadan nasıl etkilendiğini bilmiyoruz. Bunu hep birlikte görelim, öğrenelim istiyorum.
Ha bir de unutmadan, şu satırı okuyup cevaplarsanız çok sevinirim. Final bölümüne içinizden birisi, Alya'nın her şeyin rüya olduğunu fark etmesinden sonra bir şekilde tekrar yollarının kesişmesini istediğini yazdı ve yine bir başkası da bu yorumu destekledi. Aslında o yorumun altına yazmıştım ama sanırım çoğunuz bölüm sonlarını okumadığınız için fark etmediniz, ziyanı yok. Tekrar soruyorum;
Eğer böyle bir kurguyla ikinci bir kitap yazarsam okur musunuz yoksa finali rüya olarak mı kalsın? Lütfen boş geçmeyin ve cevaplayın. Bu benim için çok değerli ve önemli. 💖
Fotoğrafta Alya var 🧚🏻♀️
Keyifli okumalar. 🦋
---
Dalgaların kıyıya vurma sesi kulaklarıma dolarken rüzgar hafif hafif tenimi okşuyor, saçlarımı savuruyordu. Hissettiğim bu güzel hissin kollarına kendimi bırakırken gözlerimi yavaşça kapattım. Şimdi dalgaların seslerini daha iyi duyuyor, rüzgarın tenimi yalayışını daha iyi hissediyordum.
Sen kalbime denk gelen küçücük şey...
Gözlerimi kapattığım an rüzgarın sesine karışan o şarkının sesini duyumsadığımda irkilerek gözlerimi araladım. O sırada gözlerimin önünden iki küçük çocuk geçti. Çıplak ayaklarıyla kumsalda koşuyorlar ve birbirlerini yakalamaya çalışıyorlardı. Aileleri arkalarından dikkatli olmaları için yüksek sesli uyarılar yaparken rüzgarın da şarkının da sesi silinmişti kulaklarımdan. Şimdi yalnızca o iki çocuğun şen kahkahaları vardı etrafta.
Dolan gözlerimi kırpıştırdım ve iç geçirerek denizi seyre daldım. Bugün tam ikinci ay dolmuştu. Belki aptalcaydı, bilmiyorum, ama ben o rüyadan uyandığım günün ardından günleri sayıyordum. Ben, güzel bir aşktan uyandığım günü unutamıyordum.
"Geldim!"
Dalgaların gelgit hareketlerine dalıp gitmişken yanı başımdan gelen gürültüyle irkildim. Başımı o yana çevirdiğimde gördüğüm tanıdık yüz üzerine nefesimi bıraktım.
Fırat, elinde tuttuğu dondurmalardan çikolatalı olanını bana uzatırken dikkatle yüzüme baktı. "Korkuttum mu?"
Uzattığı dondurmayı aldım ve önemsiz bir şey olduğunu belirtmek ister gibi omzumu silktim. "Dalmışım."
"Bak bakayım bana..." Fırat'ın eli çenemi hafifçe kavramış ve yüzümü yüzüne çevirmişti. "Kızarmış mı o gözler?"
"Kızarmış mı," dedim şaşırmış gibi, az önce Selim'i düşünürken gözlerimi doldurmamış gibi... "Rüzgardandır." Dedim geçiştirircesine. "Alerjim var, biliyorsun."
"Eminim tek sebep budur." Dediğinde sesinde bana inanmadığını belli eden bir tını vardı. "Başka ne olacaktı ki?" Deyip gergince gülümsedim. Buna karşılık çatılı kaşlarının altından omzunu silkti. "Bilmem... Belki yine bir rüyayı düşünerek ağlamış olabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanal Aşk 1 | Texting
General FictionÜniversite sınavına hazırlanan Alya; çözemediği bir soruyu bir gece yarısı kuzeni Selin'e atmak isterken uyku mahmurluğuyla yanlışlıkla harf karışıklığı yaparak, hayranı olduğu Instagram fenomeni Selim'e atar. Sizce Selim buna nasıl bir tepki ver...