28- Tehlikeli Yakınlık

14.4K 722 474
                                    

Heelloooooo!

Nasılsınız bakalım bugün? Bölüm taslakta olmadığı için anca kurgulayıp yazıyorum. Bu saatlere kadar uzamasının sebebi budur. Özürrr ❤

Fotoğrafta Selim'ciğim ve Alya'cığım bebeklerim var. UwU.

Keyifli okumalar 🕊

Sabahtan beri kaçıncı olduğunu sayamadığım sert bir nefesi ciğerlerime doldurdum ve yavaşça bıraktım.

Kelimenin tam anlamıyla sıkıntıdan patlayacak dereceye gelmiştim. Sabahın beşinde sevgili halamlar bize gelerek uykumuzun içine etmişti. Koskoca gün, sabaha ne gerek var ki? Uykumu bölmeleri yetmezmiş gibi bir de halamın büyük kızı Seher Abla'nın küçük ve yaramaz çocuklarının çığırma seslerini duyuyordum.

O çocuklar çığırdıkça benim de çığırma isteğim artıyordu. Ama öfkeden.

Bulaşıkları yıkadıktan sonra ağır adımlarla salona girdim ve kendimi koltuğa bıraktım. Herkes yemeklerini bitirmişti. Bir kişi hariç. Sedef.

Kendisi, kendi tabağını yıkayabileceğini söylemişti. Canıma minnet. Bir de o salak kızın bulaşığını yıkamakla uğraşamazdım.

Sedef, kendisine dik dik baktığımı hissetmiş olacak ki başını kaldırdı ve bana kısa bir bakış atıp elindeki tabağı önündeki sehpanın üzerine bıraktı. Yüzünde memnuniyetsiz bir ifadenin oluşması, az sonra hiç de hoşuma gitmeyecek şeyler söyleyeceğinin habercisiydi.

Sarı saçlarının ucunu tutup hafifçe omzundan geriye itti ve arkasına yaslandı. "Ben ıspanaktan nefret ederim. Neden ıspanaklı yaptın ki böreği?"

Baban burada. Küfür edemezsin. Sakin ol.

Nereden geldiğini hiçbir şekilde anlamadığım ve her zaman yok olup gitmesini istediğim o ses, ilk kez haklı bir şeyler söyleyerek sakinleşmeme yardımcı olmuştu.

"Geleceğinizden son anda haberimiz olduğu için iki arada bir derede yemek hazırlamaya çalışırken senin ıspanak sevip sevmediğini hesaba katamadım Sedef'ciğim. Özür dilerim."

Bozulmuştu. Bu bile yeterdi benim için.

"Bir daha olmasın."

Allah'ım sabır ver...

"Ee Alya, anlat bakalım. Var mı birileri hayatında?"

Seher Abla, kucağındaki bebeğini uyutmaya çalışırken sormuştu bu soruyu bana.

"Yok."

"Hadi hadi... İlle vardır."

"Yok dedim ya Seher Abla."

"Nasıl yani? Hiç mi yok?"

Biraz var. Gerisi seneye yüklenecek.

O sesin dediği şey istemsizce gülümsememe sebep olmuştu. Sanırım bu sese yavaş yavaş alışıyordum.

"Hiç yok."

Babam hafifçe öksürerek burada olduğunu belirtmeye çalıştı. "Okuyacak benim kızım Seher Ablası. Daha var o işlere."

"Dayı ben de evlenecekler demiyorum ki. Genç bunlar, olur öyle şeyler."

Sedef ayağa kalktı ve tabağını eline geldi. "Ben bunları yıkayayım bi."

Halamın oğlu Sertaç da konuşmaya dahil olma çabası içine girdi. "Alya Ablamın sevgilisi olacaksa önce benden izin almalı. Erkeğim ben. Saksı değilim."

Sanal Aşk 1 | TextingWhere stories live. Discover now