37. Bölüm

43.5K 1.8K 147
                                    

Selammm cancağızlarım (。♡‿♡。)

Ve size bol sürprizli çok uzun bir bölümle geldim hepinizin beklediği bir geçmişin daha perdesini araladım umarım beğenirsiniz. (◔‿◔)

Bol bol keyifli okumalar dilerim...



Gözlerimi açma sebebim gece de olduğu gibi telefon sesiydi sinirle yerde ki kabanıma uzanıp içinde ki telefonuma uzandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açma sebebim gece de olduğu gibi telefon sesiydi sinirle yerde ki kabanıma uzanıp içinde ki telefonuma uzandım. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Kaşlarımı çatıp aramayı cevapladım.

"Alo."

"Alo Sayın Savcım ben Uzman Çavuş Erdem Yeşil." Çatık olan kaşlarım daha da çatılırken yatakta oturur pozisyona gelip konuştum.

"Bir sorun mu var?" Sorum üzerine kısa bir an ses gelmezken hemen kendini toparlayıp konuştu.

"Eve geldim ama yoktunuz Albay sizi yanına çağırıyor." Anladığım tek kelime Albay sizi yanına çağırıyor... Bir şey olmuştu Albay beni durduk yere çağırmaz dı biliyorum bu çağırmayı. Hayır... Hayır aklıma kötüsünü getirmek yok sonuçta ben bir Savcıyım ve her an herşey olabilir.  Derin nefes alıp titrek sesimle mırıldandım.

"Be-bekleyin." Telefonu kapatıp yavaşça titreyen bacaklarımı umursamadan paçaları lastikli olan gri eşofmanımı düzeltip gri kabanımı üzerime geçirdim. Hızlı adımlarla kapıya ulaşıp kilitlediğim kapıyı açtım karşımda ki iki asker şaşkınlıkla bana bakarken umursamadan siyah sporlarımı giyip kapıyı kilitledim anahtarı kabanı'mın cebine atıp konuştum.

"Hangisi?" İki asker ilk bana sonra birbirlerine baktıklarında sol gözüm den bir damla yaş aktı.

"Hangisi dedim size?" Biri başını eğerken diğeri konuştu.

"Sayın Savcım Albay gerekli açıklamayı yapar." Sinirle iki askeri de itekleyip koşarak binadan çıktım tüm gücümle alay binasına doğru koşarken bir kaç aile bana bakıp duruyordu askerler acıyan gözlerle bana bakarken hiçbirini umursamadan daha hızlı koşmaya başladım yaşlarla dolu olan gözlerim ve kaküllerim görmemi engellerken titreyen ve korkudan soğuk olan ellerimle gözlerimi silip daha hızlı koştum birinin belimden tutup çekmesiyle birinin göğsüne sert bir şekilde çarptım.

"Bırak!" Var gücümle arkamda ki beni sıkı sıkı saran adama bağırırken bir yandan da çırpınıyordum. "Bırak dedim beni bırak!" Bir şeyler diyordu bir şeyler oluyordu etrafımda ama benim tek düşündüğüm doğu timi ve Efe'di ben sevdiğim adamı düşünüyordum, ben kardeşimi, abimi, abilerimi düşünüyordum.

"Berrak!" Dedi hiddetli bir ses. Gür sesiyle durmak zorunda kalırken yavaşca arkamı döndüm Serdar kızarmış gözlerle bana bakarken şaşkınlıkla Serdara bakıyordum.

"Senin ne işin var burada?" Çatallaşmış sesimle fısıldarken Serdar başını olumsuz anlamda sallayıp konuştu.

"Bana bak sakin ol duyuyor musun beni sakin ol Berrak." Ağlayarak başımı olumsuz anlamda salladım.

Asker YariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin