53. Bölüm

32K 1.4K 145
                                    

Selammmm cancağızlarım;)

Finale adım adım gidiyoruz.

Keyifli okumalar dilerim...

Keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazardan

Berrak ağrıyan başıyla gözlerini zorda olsa açtığın da ilk gördüğü görüntü hastanenin bembeyaz tavanı olmuştu. Sıkıntıya nefes verip gözlerini loş ortamlı olan oda da gezdirdi. O da da kimsenin olmayışı dikkatini çekerken bu iki hafta da oldukça sıkılmıştı.

Evet evet tam iki hafta önce Berrak başarılı bir şekilde ameliyat olmuştu ve çıktığında herkes oldukça mutluydu. Tabi bu mutluluğun üzerine yengesinin doğum yapmasıyla ikiye katlanmıştı.

Alpay minik Busesi'nin geldiğini duyduğunda o kadar çok sevinmişti ki alay komutanlığına ve hastaneye tepsi tepsi baklava dağıtmıştı. Özer ailesi bu zor zamanların geçmesiyle oldukça mutlu olmuş üstelik Semih bey kızı Yağmuru affetmişti. Şüphesiz ki bu ameliyatı olayı en çok Yağmurun işine yaramıştı.

Yağmur ameliyat olduktan bir hafta sonra hastaneden çıkıp gitmişti. Doğu timi Yağmur ve Efe'nin ne konuştuğunu merak etse de ne Efe ne de Yağmur herhangi bir şey söylemiyordular. Zafer kardeşinin bir şey yapmış olduğu düşüncesine sürekli kapılsa da bu düşünceyi hızla beyninden atıyor tek varlığı tek sevdiği kız kardeşine odaklanıyordu.

Doğu timi her ne kadar bu iki hafta da Berrak'ın yanında olmak istese de çıkan uzun görevden dolayı ne yazık ki hepsi gitmek zorunda kalmıştı. Selim bey Efe için özel izin çıkarmak istese de Efe sert ve kesinkin bir dille red etmişti. Berrak bu iki hafta da Efe'nin değişen tavırlarına anlam veremese de bir şey demiyor sessizliğini koruyordu.

Berrak gözlerini açık olan camdan dışarı çevirirken titrek bir nefes alıp verdi. Özlemişti sevdiğini hemde deli gibi özlemişti. Efe göreve gittiğinden beri sadece iki kere aramıştı birincisi Hakkari'ye vardıkları zaman ikincisi ise göreve gideceği zaman.

"Kızım." Berrak odayı dolduran sesle başını kapıya doğru çevirip kapıda kendisine tebessümle bakan babasına çevirdi.

"Babam gel." Selim bey kızının durgun haline içten içe üzülsede elinden bir şey gelmiyordu. Asker yari olmak zordu sabır istiyordu güven istiyordu.

"Nasılsın miniğim." Berrak zoraki tebessümle yataktan doğrulup babasının yanına gelmesini bekledi. Selim bey kızının yanına oturup yüzüne baktı esmer yüzü iki hafta öncesine göre biraz daha iyiydi vücudun da ki morluklar yavaş yavaş geçiyordu. Kesilen saçları tek tük çıkmaya başlamıştı tıpkı yeni doğan bebeğin saçları gibi. Selim bey kızının bu haline içi acıyarak baktı. İçi yangın yeriydi ama belli etmemeye çalıştı. Asker adamdı sonuçta dik durmalı ailesine destek olmalıydı.

"Buse ve Onur ne yapıyor?" Selim bey kızının bu haline tebessüm etti. Biliyordu kızının gönlü de aklı da Hakkari'de kalmıştı sevdiği adamda.

Asker YariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin