Genç bir kız hayalleri umutları olan annesi ve babasıyla yaşayan genç kız yolu bir şekilde asker olan ağabeysinin yanına düşer. Nereden bile bilir ki hayatının en zorlu en meşe katlı yollarından geçeceğini. Hayatının aşkını bulup türlü zorluklar çek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu ne terbiyesizlik Alperen ben kızımı size böyle mi emanet ettim? Şu hale bak rezillik."
"Baba sessiz ol."
"Ne demek lan sessiz ol kaldır çabuk şunları." Kulağıma gelen seslere kaşlarımı çatıp gözlerimi açmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü başım o kadar çok ağrıyordu ki gözlerimi açamıyordum bile. Bir anda yanımdan bir bedenin kalkmasıyla yavaşça gözlerimi açtım. Karşımda Efe dağınık saçları uyku sersemiyle hazır ola geçmiş dimdik karşıya bakıyordu. Baktığı yere baktığım da babamın Efe'ye oldukça sert bir şekilde baktığını gördüm. Şuan gözlerle öldürmek gibi bir olay olsa Efe çoktan ölmüştü.
"Berrak?" Dedi dayım sert sesiyle. Çatık kaşlarım yavaşça eski halini alırken doğrulup bana çatık kaşlarla bakan üç büyük adama baktım.
"Amca, dayı ve baba?" Üçü de gözlerini kırpmadan bana bakarken derin nefes alıp ayağa kalktım aniden başımın dönmesiyle tutunacak bir yer ararken dayım hızla eliyle kolumu tutup bekledi. Gözlerimi sımsıkı kapatıp bu lanet anın geçmesini beklerken Zaferin telaşlı sesini duydum.
"Berrak?"
"Güzelim iyimisin abicim?" Başımı belli belirsiz sallayıp yavaşça açtım gözlerimi bulanık görüntü netleştiği an derin nefes alıp verdim. Babam endişeyle bana bakarken dayıma tebessüm edip mırıldandım.
"İyiyim dayı bir anlık oldu." Dayım temkinli şekilde kolumu bırakıp bana bakarken dudaklarımı ıslatıp mırıldandım.
"Sizin ne işiniz var burada? Neden haber vermediniz geleceğinizi?"
"Verdik." Dedi dayım abime bakarken. "Alpay haber vermedi mi?" Kaşlarımı çatıp başımı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır vermedi."
"Ne?" Dedi abim sanki yalan söylemişim gibi hayretle bana bakıyordu.
"Kızım dedim ya yarın gelecekler diye." Kaşlarımı çatıp uzun uzun abime baktım. Neyden bahsediyordu bu? Ben en son Efe'yi operasyona uğurlamıştım. Sahi bunlar ne ara gelmişti de Efe benim yanım da yatmıştı üstelik abim de izin vermişti.
"Siz." Dedim parmağımla abim ve Efe'yi gösterirken. "Ne zaman döndünüz?" İkisi de kaşlarını çatmış bana bakarken abim mırıldandı.
"Nereden?" Kaşlarımı çatıp hafif geriye gittim.
"Sen iyimisin? Hepiniz operasyona gittiniz ya bende şeyi..." Neydi bunun adı oysa ki daha demin ismini söylemiştim. Çatık kaşlarla karşımda ki gri gözlü adama bakarken o da aynı şekilde bana bakıyordu. Tek kaşımı kaldırıp geri indirdim. Neydi bunun adı ya?
