2

958 103 223
                                    

Aynanın karşısında son kez saçlarımı düzelttim. Üstüme açık pembe bir kısa kol; altıma siyah dar bir pantalon giymiştim. Bana kalsa bu kadar hazırlanmama gerek yoktu, ancak annem buradaki ilk arkadaşımın karşısına güzel çıkmam gerektiği konusunda ısrar etmişti.

Adının Louis olduğunu öğrendiğim çocukla kavgalıyken bu kadar hazırlanmam komiğime gidiyordu.

Merdivenlerden hızla inerek salona ilerledim. Alt katı etkisi altına almış olan yemek kokusunu içime çektim. Annem her zamanki gibi yemek konusunda harikaydı.

Televizyonun karşısındaki koltuğa oturarak televizyonu açtım. Louis'in gelmesine fazla vakit kalmamıştı. Bende o gelene kadar zaman öldürmeliydim.

"Harry canım bana yardım eder misin?" uzaktan gelen sesle televizyonu açtığım gibi kapattım ve ayaklanarak mutfağa ilerledim.

"Pastayı süslememde bana yardımcı olur musun?" gülümseyerek tezgâha yanaştım. "Kutlama yapmıyoruz anne."

Elindeki süsleme aletlerini bana uzatarak gülümsedi. "Buradaki ilk arkadaşın Harry. Heyecanlı değil misin?"

Uzattıklarını alarak pastayla ilgilenmeye başladım. "Biz kavga ettik. Hatırlatırım."

"Küçük bir talihsizlik oldu diye arkadaş olma fırsatınızı tepmeniz çok yanlış canım."

"Annene katılıyorum Harry." arkamdan gelen sesle bir anlık dönüp baktım. Babam kapı kenarına yaslanıp kollarını göğsünde bağlamış bizi izliyordu.

Tekrardan yaptığım işe döndüm. "Garip hissediyorum. Ona ağzıma gelen her şeyi söyledikten sonra karşısında yemek yiyeceğim."

"Sadece yemek yemeyeceksin Harry. Muhabbet de edeceksiniz." dedi annem yanımda duran kalıpları alırken.

Biz konuşmaya devam ederken zilin çalmasıyla babam hızla yanımızdan ayrılarak kapıya ilerledi. Süslemiş olduğum pastayı bırakarak anneme gülümsedim ve ellerimi yıkadım.

"Güzel olacak canım." yanağıma bir öpücük kondurarak ellerini omzuma koydu.

Annemin son sözleriyle biraz rahatladığımı hissettim. Salona girerek birkaç saniye karşımda ayakta durmuş babam ile sohbet eden çocuğu süzdüm.

Üzerine giymiş olduğu siyah sweatshirt ona biraz büyük geliyordu ve bu onu sevimli yapıyordu. Ancak ben bu şirinliğe kanmayacak kadar tanımıştım onu.

"Hoşgeldin Louis." dedi annem onu kucaklayıp gülümserken.

"Hoşbuldum Bayan Styles."

"Anne de lütfen." dedi annem tekrardan gülümserken.

"İsterseniz masaya geçelim." dedi babam eli ile mutfağı işaret ederek. Louis kafa sallayarak kendisine gösterilen yöne doğru ilerledi.

Nihayet hepimiz yerleştiğimizde annem eliyle yemekleri gösterdi. "Buyrun."

Hepimiz yemeklere yöneldiğimiz sırada babam muhabbet açmak için olsa gerek sordu. "Nasılsın Louis?"

Louis ağzındaki lokmayı hızla yutarak önce bana kısa bir bakış attı ardından da tamamen babama odaklandı. "İyiyim efendim, siz nasılsınız?"

"Ben de iyiyim. Merak ediyordum da şu domates olayı tam olarak ne?" dedi babam bütün meseleyi tüm detaylarıyla bilmesine rağmen.

Ona da annemle birlikte olayın yaşandığı akşam her şeyi anlatmıştım aslına bakılırsa.

"Harry'e kaba davrandığımı itiraf etmeliyim." dedi önündeki yemeği didiklerden. "Sinirlenince çizgiyi aştım sanırım." dedi kafasını eğerek.

LOULOU - ( Larry )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin