7

755 91 208
                                    

Bölümü tok karna yazmaya başladığım için güzel şeyler çıkacağına inanıyorum. 👯‍♂️ Şikemperver olmak hiç kolay değil. ✌🏻

Medya: Bölüm yazarken Zayn dinlemek çok huzur verici. 😌

Haftasonu olduğu için her zamankinden biraz daha geç uyandım. Yemek kokusu odama kadar geldiğine göre annem çoktan kalkmış olmalıydı.

Günlük işlerimi hızla hallettikten sonra aşağıya indim. Anneme mutfak kapısında rastlayınca "Günaydın annecim." deyip yanağına öpücük bıraktım.

"Günaydın Horald. Bende seni uyandırmaya geliyordum." saçlarımı okşayıp alnımı öptü.

Kahvaltımı yapıp anneme yardım ettikten sonra uzun zamandır bahçeyle ilgilenmediğimden dolayı odama çıkarak bahçe elbisemi giydim. Depodan gerekli eşyaları aldıktan sonra başıma şapkamı geçirdim. Havalar soğusa bile güneş hâlâ gökyüzündeki varlığını koruyordu.

Anneme haber verip bahçeye çıktım. Büyümüş sebzelerin yanına geçip ne durumda olduklarına baktım. Gayet iyi durumdalardı, benim yoğun olduğum zamanlar babam ya da annem onlara iyi bakmış olmalıydı.


Bahçeyi boydan boya dolanıp bazı yabani otları temizlerken duvarın diğer tarafından sesler duydum. "Louis canım, başına güneş geçecek." Bu Louis'nin annesiydi!

Onları dinlemek elbette hoş bir hareket değildi. Ancak merakıma yenik düşerek kulak kabartmıştım bir kere. "Teşekkürler anne."

"Kendini çok yorma, hasta olmanı istemeyiz."

"Merak etme anne, sınırımı biliyorum."

Bundan sonra hiçbir konuşma olmamıştı. Onun yerine bazı takırtılar ve sesler gelmeye başladı. Top sesi?

"Başkalarını dinlemek hiç hoş değil Hazza." arkamdan gelen sese karşılık yerimden sıçradım. Dönüp baktığımda bu kişi Gemma'dan başkası değildi. "Beni korkuttun."

Gülerek kafamdaki şapkayı alıp kendi kafasına yerleştirdi. "Louis'yi mi dinliyordun?" olumlu anlamda kafamı salladım. "Onu bu kadar özlediysen yanına gitmelisin küçük kardeşim."

Kaşlarımı çatıp Gemma'nın kafasında duran şapkamı hızla aldım. "Onu özlediğim falan yok."
Sırıtarak saçlarını düzeltti. "Bende evli değilim zaten."

Göz devirip bahçenin derinliklerine doğru ilerlemeye başladığım sırada Gemma'nın haklı olabileceği kanısına vardım. Açıkcası yaptığı şeyi de merak ediyordum. Bir selam versem fena olmazdı sanırım?

Bahçeden çıkıp eldivenlerimi kenara bıraktıktan sonra sokağa çıkarak yandaki eve doğru ilerledim. Onu rahatsız etmezdim değil mi?

Kapının önüne geldiğimde gözlerim hızla Louis'yi aradı. Ancak bahçede sadece yerde duran bir futbol topu ve her zamanki eşyalar vardı. Tam geri döneceğim sırada Lottie evden çıktı. "Hey! Selam." Bana doğru gelerek kapıyı açtı. "Neden içeriye girmiyorsun?"

"Selam." açılan kapıdan geçerek Lottie'nin yanıma gelmesini bekledim. "Abimi arıyorsan anneme yardım etmeye gitti, birazdan gelir. Ona haber vereyim." koşarak içeriye girdi.

Ben ise gözlerimi bahçede gezdirmeye devam ederek yerimden kımıldamadım. Birkaç dakika sonra Louis evden çıkarak yanıma geldi.

"Merhaba Harry." bana harika gülümsemesini sunarak bahçe sandalyelerine doğru ilerlemeye başladı. Onu takip ederken "Merhaba." dedim.

LOULOU - ( Larry )Where stories live. Discover now