22

480 65 113
                                    

Dairemin kapısını kilitleyerek asansöre bindim. Bugün büyük gündü! Çocukları uzun zaman sonra tekrar görecektim ve Louis tamamen yanıma taşınacaktı. Şu an eşyalarını toparlıyor olsa gerek.

Yürürken bir süre caddede bulunan çeşit çeşit  insanları izledim. Günlerdir kavrulduğumuzdan yaz yağmuru bir an da bastırınca biraz da olsa ferahlamıştık. Yağmur yarım saat kadar yağdıktan sonra durmuştu. Bu yüzden çoğu kişinin elinde şemsiye vardı.

Üniversitenin önüne geldiğimde telefonumu  çıkartarak Niall'ı aradım. Onları görecek olmak tuhaf hissettirse de sevinçliydim.

"Alo Niall, neredesiniz?"

"Çamura düştük."

"Ne demek çamura düştük, neredesiniz?

Çakma sarışın iç çekti. "Üniversitenin arka sokağındayız. Harry lütfen gel kurtar beni, bu aptallar bir bok yapmıyor."

Gülmemek için alt dudağımı ısırdım. "Üzülme Niall, bekle geliyorum."

Telefonu kapatarak üniversiteyi geçtim ve arka sokağa doğru ilerledim. Dükkanların arasından geçerken koştuğumun farkında değildim.

Nihayet yerde yuvarlanan üç adamı görünce gözlerime inanamadım. Hem çok değiştikleri için hem de  gülüştükleri için.

Yanlarına giderek  başlarına dikildim. "Ne yapıyorsunuz?"

Zayn hafifçe doğrularak gözlerini pörtletti. "Harry ne zamandan beri bu kadar güzel?" Liam karnına doğru dirsek atınca sızlandı.

Elimi belime koyarak sağ ayağımı öne attım. "Hiç de kurtarılacak bir haliniz yok bakıyorum da." Niall beni takmadan çamurda yuvarlanmaya devam edince sinirlendim.

"Madem siz kalkmıyorsunuz ben kaldırırım." Niall'ın kolunu tutup kaldırmaya çalıştım ancak hesaba katmadığım bir şey vardı. Hâliyle hepimiz büyüdüğümüz için güçlenmiştik de. Lisede bile bizden güçlü olan Niall için beni çamura düşürmek pek de zor olmamıştı.

"Sana inanamıyorum Niall." üçü birden kahkaha atmaya başladı. Ben ise her yerimin battığını bilerek somurttum.

"Çamurdayken bile güzel şuna baksana." Zayn Liam'dan ikinci bir dirsek yiyince bir daha bu konu hakkında konuşmadı.

"Arkadaşlarımı uzun zaman sonra ilk defa görüyorum ve onların bana verdiği hediyeye bak." Çantamı boynumdan çıkartarak çamur halkasının dışında bir yere koydum.

"Özür dileriz Harry, ama biz düştüysek sen de düşmeliydin." Liam tekrar gülmeye başladı.

"Siz nasıl düştünüz ki?" dedim dikkatlice ayağa kalkarken.

"Hep Zayn yüzünden." Niall işaret parmağıyla esmer adamı gösterdi. "Kaç yıldır beraber takılıyoruz bir kere bile uykusunu aldığını görmedim."

Onlara gülümseyip elimi Niall'a uzattım. "Kalkın hadi, derse de giremeyiz böyle. Bana gidelim en iyisi."

Niall bıkkınlıkla iç çekti. "Senin yüzünden üniversitenin ilk gününde çamura battım Zayn Malik."

Zayn de Liam'dan destek alarak ayağa kalktı. Ardından hiç vakit kaybetmeden sevgilisinin koluna girdi.

Çantama doğru uzandığım sırada Niall bir an da üzerime atladı. Sağ olsun ki ikinci defa çamuru boylamıştım. "Niall sarılması!" diye bağırarak sırıttı.

Üzerimdeki çocuğu ittirmeye çalışırken bir yandan gülüyordum. "Sizin yüzünüzden su aygırı olacağım."

Niall biraz daha bana sarıldıktan sonra üzerimden kalktı. Elini bana uzatarak kalkamama yardım etti. "Harry'nin evi kesin rengârenk mobilyalarla döşelidir." Liam'a bakıp olumsuz anlamda kafamı salladım. "Yanılıyorsun Liam." Kaşlarını çatarak bana baktı ama bir şey söylemedi.

LOULOU - ( Larry )Where stories live. Discover now