8

645 85 145
                                    

Medya: 🥺

"Hayır Niall acımıyor iyiyim." battaniyeyi biraz daha üzerime çekerek olduğum yerde küçüldüm.

Niall, Zayn, Liam ve Louis annemler evde olmadığından dolayı benimle ilgilenmek için evime gelmişlerdi.

Axel beni güzelce patakladıktan sonra bilincimi kaybedip olduğum yerden kalkamamıştım. Maç bitiminde çocuklar beni bulup apar topar hastaneye götürmüşlerdi -En azından Niall bana bu şekilde anlatmıştı.-.

Yüzümde ve karnımda oluşan morluklar dışında şükürler olsun ki önemli bir şeyim yoktu. Anneme nasıl bir açıklama yapacağımı ise bilmiyordum.

"Onu kesinlikle şikayet etmeliyiz." düşüncelerimi aşağı yukarı hızlı hızlı gidip gelen Zayn bölmüştü.  "Zayn'e katılıyorum. Bu tür bi canavarla aynı okulda olamayız." Liam Zayn'in omuzlarından tutarak onu koltuğa oturrtu.

Niall yanı başımda dolu gözlerle beni izlerken Louis ise çok sessizdi. Karşı koltukta oturmuş öylece yere bakıyordu. "Louis iyi misin?"

Donuk gözlerle kafasını kaldırarak bana baktı. "Özür dilerim Harry." kafamı sağa sola sallayarak bütün acılara rağmen gülümsemeye çalıştım. "Özür dilemeni gerektirecek bir şey yok Louis."

Ayağa kalkarak diğer yanıma geldi ve battaniyenin üzerinde duran ellerimi kavradı. "Ben çok özür dilerim Harry." gözlerim dolmuş gözleriyle buluştuğunda yüreğimin ezildiğini hissettim.

Sağ gözünden gelen yaşı silmek için elimi kaldırıp yanağına koydum. Gözlerini kapatıp yanağını elime bastırdı. Gözlerimin dolduğunu biliyordum. "Önemli değil Louis, ağlama lütfen." titreyen sesimle birlikte gülümsemeye çalıştım.

Elimi yanağından çekip acıyacanı bile bile ona yaklaştım ve kollarımı açıp onu sıkıca sarmalamadım. Kolları yavaşça sırtımı bulurken hafifçe sarsılmasından ağladığını biliyordum.

Önceden Axel ve Louis arasında neler geçtiğini tam olarak bilmesem bile Louis için hiç iyi şeyler olmadığına emindim. Bunu her Axel'ı gördüğünde ruhsuzlaşmasından bile anlayabilirdi insan.

Akşama doğru  Louis dışında herkesin gitmesi gerekmişti. Niall her ne kadar kalmak istese de annesinin art arda  aramaları  yüzünden gitmek zorunda kalmıştı. Liam ve Zayn için de aynı durum geçerliydi.

"Sana bitki çayı yaptım." Louis yanıma gelerek elindeki kupayı bana uzattı. Oturduğum yerde dikleşerek elindekini alıp gülümsedim. "Teşekkürler."

"Annene ne demeyi planlıyorsun?" yanıma oturup elini dizime koydu. "Gerçeği?" dedim sıcak çaydan bir yudum almadan önce.

"Bak Harry." kaşlarını hafifçe çatıp yeşillerime odaklandı. "Benim yüzümden azarlanmanı istemem. Kabul edersen bütün sorumluluğu üzerime alayım."

Ağrıyan kaslarıma rağmen tekrardan gülümseyerek dizimin üzerindeki elini avcumun içine aldım. "Saçmalama Lou. Annem öyle birisi değil inan bana."

Ellerimize kaçamak bir bakış attıktan sonra tekrardan gözlerime baktı. "Peki, Axel'la aranızda ne geçti?" işte bu soruyu beklemiyordum. Gerçeği söylersem ne tepki vereceğini bilmiyordum. Ancak yalan söylemem de işi çıkmaza sokabilirdi.

"Louis..." boşta olan eliyle beni durdurdu. "Gerçeği istiyorum Harry." elimdeki çayı yanımdaki küçük masaya bırakarak ona doğru dönmeye çalıştım.

Ağrılardan dolayı yüzümü ekşittikten sonra devam ettim. "Bana sana aşık olduğunu söyledi." gözleri hızla büyürken avcumun içindeki eli biraz daha sıktım.

LOULOU - ( Larry )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin