7. BÖLÜM : "GİRDAP"

13.8K 410 169
                                    










Kitapta bahsi geçen Araf taşı efsanesi kurgu olarak tamamiyle bana ait, yanlış anlaşılmasın sevgilerle.


Öncelikle araf taşı efsanesi biraz uzun olabilir ama en kısa tuta bildiğim haliyle yazdım.

Cıhennem hak edenleri değil, istediği kişileri alır.



Bülüm Şarkıları /

Uğur Etiler / Zor Mu?

Çağan Şengül / Canım yanıyor



7. BÖLÜM : "ARAF TAŞI"

Keyifli okumalar.

Güneş ve ay bir uyum içinde birbirlerinden kaçarken bir gün ay kovalamaktan vazgeçip güneşin onun için savaşmasını istecekti. Güneş hiç aksatmadan hep doğudan doğarken ay'da onunla doğudan doğuyor, onun aşkı için takip ediyordu. Ama güneşin utuntuğu birşey var; battığı yerden yeni ay göğe yükselirdi. Ama güneş hiçbir zaman batıdan doğmuyor, ay'ı hep yalnız başına bırakıp tekrardan doğudan doğardı.

Bu sefer ay onun için savaşmayı bırakıp güneşinde onun için batıdan doğmasını istiyordu, o bunu yaptıysa güneşte yapacaktı. Ay yeni ayın sonunda doğudan doğmak yerine tekrardan batıdan yükseldi. Güneş onun aşkıyla dünyanın bir ucunda çölleri kurutur, başka bir ucunda okyanusları dondurur. Bir başka uçtaysa taş taş üstünde bırakmıyıp rüzgarın şiddetini artırarak yer yüzüne aşk acısını haykırıyordu. Bu çok fazlaydı, onu istiyordu ama kavuşmaları demek dünyanın sonu demekti. Peki ama neden yapmıyordu?

Dünyanın her yerinden aynı sesler yükseliyordu; alev alan sıcaklık , su; sel, şiddetli rüzgar ve dengesiz iklim bozuklukları. Ay'ın kırgı aşkı; güneşin mecburiyetini aşkıyla ödenmesine neden oluyordu. Ay bir daha güneşe kavuşmayı kendine yasaklar asla onunla bir araya gelmeden batı ve doğudan doğarken güneş sadece doğudan doğüyor bir türlü ona kavuşamamanın acısıyla daha acımasız bir hale gelmişti. Güneşin aşkı gündüzleri kavurken Ay'ın aşkıda geceleri donduruyordu. İkisi kavuşursa dünyanın sonu demekti.

Güneş aşkı için bunu göze alacakmıydı, bu çok tehlikeliydi. Batıdan doğarsa dünyanın sonu olurdu ve milyarlarca can kaybı olurdu. Bunu göze alamazdı. Aşkına kavuşmak için bencil olmamalıydı. Ama onları düşünürken aşkı için bencil oluyordu.

Doğru olan neydi?

Aşkı mı?

Milyarlarca insan mı?

Evet, aşkı için bencil olacaktı, ay bunu anlamıştı. Yüzyıllardır hep yaptığı gibi ama neden bugün güneş doğudan doğmuyordu. Bu çok tuhaf, normalde doğması gerekiyordu. Hah, işte güneş ışıkları ğöğü yararak ilerliyordu ama bir terslik vardı; Parlayan ışıklar doğudan yansımıyor, aksine ayın arkasından batıdan yansıyordu.

Peki ama bu nasıl mümkün olabilirdi!?

Güneş her şeyi göze alarak batıdan doğarken dünyanın sonunu düşünmeden kavuşacağı aşkı için batıdan yükseliyordu. Evet uzun çok uzun yıllar sürmüştü ama sonunda cesaret etmişti, göze almıştı herşeyi, onların aşkı bir başlangıcı doğururken arkasında bıraktıkları yıkım başka bir başlangıcın sonuydu.

Ve bir efsaneye göre güneş batıdan yükseldiği zaman dünyada gerçek aşıkların kalmadığı söyleniyor, güneş o yüzden gözünü kırpmadan batıdan doğmaya karar verir. Evrenin boyun eydiği tek duygu aşk olmuştur, zarar vermekten korktuğu tek duygu. Ondandır dünyanın sonunu kimse bilmez.

İKİLEM + 18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin