11. BÖLÜM : "HALKA"

2.5K 163 82
                                    


11. BÖLÜM : "ESKİ HAYAT"


Lütfen oylamadan geçme!

Bildirimlerden ve diğer kitaplarımın gelecek bölümlerinden haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın!!!

Keyifli okumalar...

Durmadan koşuyordum. Arkamdan gelen adam beni tüm orman boyunca kovalamaya devam ediyordu. Peşimde bir katil vardı. Gözlerimin önünde bir adamı vurmuştu ve benim onu gördüğümü görünce peşime düşmüştü. Karanlık ormanın içinde yükselen uğultular ve rüzgarın sesi arkamdan gelen adamın ayak seslerine karışıyordu. Kafasında bir şapka ve siyahlar içindeydi. Koşmaktan ciğerlerim çıkacak gibi olmuştu. Uzun ve gövdesi geniş bir ağacın arkasına yaslanıp saklandım. Ama kalbim deli gibi atıyordu. Rüzgarın tiz sesi ağaçlara çarpıp hoyratça yol alırken arkamdan gelen adamın ayak sesleri kesilmişti artık. Endişeli bir şekilde etrafımı kontrol ettim ama kimse yoktu. Ayaklarımda hissettiğim soğuklukla ayaklarımın çıplak olduğunu farkettim. Kuru dallar yüzünden her yerleri çizilmiş ve çamur içindeydi. Üstümde dizlerime kadar gelen beyaz bir elbise vardı ama koşarken defalarca düştüğüm için kir ve çamur içinde kalmıştı. Gelen dalgalar sesiyle saklandığım ağacın gövdesinden ayrıldım. Arkama bakmadan hızlı adımlarla koşmaya başladım. Dalgaların sesi gittikçe daha çok yankı buluyordu kulaklarımda. Ayaklarıma batan kuru dallar canımı yaksa da duramazdım. Kaçmaya devam ederken arkama baktığım sırada o adamın arkamdan geldiğini görmemle hissettiğim korkuyla hızlandım. Kalbim deli gibi atıyordu. En sonunda ormandan çıkmıştım ama gelen dalgaların sesiyle afalladım. Uçurum. Önümde uçurum arkamda beni öldürmek istiyen bir adam vardı. Uçurumun bittiği uca kadar koşup aşağıya baktım. Çok yüksekti. Hırçın dalgalar kayalıklara çarpıp metrelerce havaya yükseliyordu. Hala çok karanlık değildi. Her an güneş doğacak gibi aydınlıktı biraz. Dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya başladım ama yüzümde hissettiğim yağmur damlalarıyla gökyüzüne baktım hava bulutlu olamasına rağmen her yer oldukça aydınlık gözüküyordu. Yağmur gittikçe hızlanınca artık hıçkırarak ağlıyordum.

"Alev..." Yağız'ın sesiyle önümde beyaz gömlek ve siyah pantolonla duran Yağız'a baktım. Yüzü solgundu ve koyu renk saçları anlına düşmüş, yağmur nedeniyle birbirine yapışan saçları kaşlarının hemen üstünde bitiyordu. Uzun kahve rengi saçlarımı yüzümden geri çekip iki elimi ıslak toprağa bastırarak zorlanarak ayaklandım. "Yağız..." derken ona sarılmak için hamle yaptığım esnada ortadan kaybolmuştu. Önümde karanlık orman ve şiddetle yağan yağmurun hemen altında bize doğru gelen katil vardı. Kalbim ağzımda atıyordu. Siyah şapkası ve deri mont ve siyah eldivenleriyle baştan aşağıya siyahlar içindeydi. İri cüssesiyel ölüm meleği gibi heybetli duruyordu.

Titreyen sesimle, "Yağız nerdesin?" dedim içime kaçan kısık bir sesle. Onun için deli gibi endişeleniyordum.

Yağız, "Burdayım." derken sesi arkamdan gelmişti. Hızlıca arkamı döndüm. Sert yüz hatlarından akan yağmur damlaları şakağında birleşip akarken lav kızılı dudakları bembeyazdı. Yıldırım mavisi gözleri bom boş bakıyordu. Karşımda duran adam bir ölü gibi soğuk bakıyordu. Yağmur nedeniyle yüzünü sisli bir şekilde görebiliyordum.

"O adam bir katil!" dedim dehşetle. Sesime yansıyan korkuyu yağan yağmur bastırmayı başaramamıştı. İncecik elbise üzerime yapışmış, soğuktan değil ama korkudan titriyordum artık. Arkamızda bir uçurum varken bize doğru gelen bir katil vardı.

"Yağız se-..." devam etmeme izin vermedi.

Yağız, "Uçuruma bak Alev..." derken uzun kemikli parmakları kolumu kavradı. Yavaşça beni çekip yanına alınca onunla birlikte artık uçuruma bakıyordum. Dalgalar o kadar çok hırçındı ki kayalıklara vurduğu zaman bir kaç metre yükselip geri indikleri esnada oluşan köpükler beyaz bir örtü gibi suların üstünü kaplıyordu. "Beni çağırıyor. Sende duyuyor musun!? " dedi hissiz bir sesle. Lanet olsun. Bu gerçek olamazdı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 24, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İKİLEM + 18 Where stories live. Discover now