FİNAL

11K 577 259
                                    

03.04.21

Eveett, geldik final bölümüne.

Şimdi sizi 10 yıl ileri götürüyorum, evet TAMI TAMINA 10 YIL.

Son kez hepinizin yorumlarınızı bekliyorum🥲

Evren

"SL5 montaj hattında bugün bir sıkıntı vardı zaten. 2.vardiyanın ıskarta oranları tahmin ettiğimden çokmuş ama hallettik. Ben eve geçiyorum, pazartesi sabahı toplantıda konuşuruz zaten tekrar."

Fabrikanın içindeyken yakınanlar, fabrikadan çıktığın an işten kaçabileceğini sanarken bir de telefonda seni meşgul edenler derken kafam çorba gibi olmuştu. Zorla kapattığım telefonu kulağımdan indirip kliniğin otomatik kapısından içeri girdim.

Önündeki bilgisayar ekranına odaklanıp not alan Gizem'i gördüğümde yüzümdeki tebessümle yanına yaklaştım. Gözlüğünü düzeltip beni her zaman güleryüzü ve sempatikliğiyle karşılayan sarışın kız, elindeki tükenmez kalemin arkasına basıp bana döndü.

"Hoş geldiniz Evren Bey. Nasılsınız?"

"İyiyim Gizem. Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim, sağ olun. Alper Bey'in bir hastası var şu an içeride. 5 dakikaya çıkar diye düşünüyorum."

"Tamamdır çok sağ ol. Ben şurada beklerim." Alper'in odasının yanındaki yeri işaret edip gözüktüğü kadar rahat olan siyah koltuklara çöktüm. Karşımda oturan 40lı yaşların başında olduğunu düşündüğüm kadın kafasıyla bana selam verdiğinde ben de aynı şekilde karşılık verdim.

"Siz Alper Bey'e gelmek için büyük değil misiniz?"

Kadın meraklı bakışlarla beni süzerken dediğine gülerek cevap verdim.

"Alper arkadaşım benim. Ziyarete geldim sadece. Keşke 18 yaşından küçük olsam ama nerede o günler?"

Utanarak kafasını eğip elini salladı.

"Ay tabi, ben bu ihtimali niye düşünmedim ki? Bu arada Alper Bey gerçekten çok iyi bir insan. Oğlum kendisine bayılıyor. Bundan önceki psikoloğuna zorla gidiyordu, şimdi buraya koşarak geliyor."

"Alper'in çocuklarla arası çok iyidir. Çocuk psikolojisi alanında ilerlemeyi düşünerek gerçekten çok mantıklı bir karar verdiğini hep söylerim. Kaç yaşında oğlunuz?"

"16. Tam bir liseli işte." deyip lise çağındaki çocuklardan konuşmaya başladığımızda yanımızdaki kapı açılmış, uzun siyah saçları ve parlayan mavi gözleriyle 170 boylarında bir çocuk çıkmıştı. Alper de çocuğu geçirmek için kapının yanına gelip siyah pantolonu ve siyah gömleğinin eşsiz gösterdiği bedenini kapının kenarına dayamıştı.

"Haftaya görüşürüz Umutcuğum. Konuştuğumuz gibi, tamam mı?"

Çocuğun saçlarını karıştırıp bir abi edasıyla omzunu sıvazladığında çocuktan büyük bir tebessümün yanında bir de şefkat dolu bakışlar kazanmıştı.

"Görüşürüz. Kendinize iyi bakın."

Annesini beklemeden tıpış tıpış kapıya kadar yürüyen çocuğu ve ona yetişmek için hızlanan annesini izleyip Alper'e döndükten sonra elimden tutarak beni odaya çekti.

"Hoş geldin hayatım."

Koltuğa oturup dizine vurduğunda ben de kucağına oturup kollarımı boynuna sardım. Dudağına ufak bir öpücük kondurduktan sonra saçlarının bozulmuş kısmını geriye doğru taradım. Yaş aldıkça gözüme daha da karizmatikleşiyormuş gibi geliyordu. 20li yaşlardan gelen güzelliği yerini deneyimlerden kazanılan olgunluk ve sakinliğe bıraktığındandı sanırım.

DOLMUŞ | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin