PİŞMANLIKLAR VE ZORUNLULUKLAR

277 25 179
                                    



Mavi Gri- Ansızın Gel

Selam bebeklerim!!

Büyük ihtimal kafanızı çok karıştıracak bir bölümle geldim. Bana sorarsanız şarkıyı geçmişe geçtiğimiz zaman açın derim. Yani bölüm sonuna doğru anlayacaksınız. Her neyse oy ve güzel yorumlarınızı esirgemeyin lütfen🥺

Seviliyorsunuz....

🌊🔥

Kaçmak veya kovalamak.

Kovalanmak ya da saklanmak.

Eğer bunlardan herhangi birini uzun süre yaparsanız hepsinin sonunda aynı kapıya çıktığını anlıyordunuz. Tam beş yıldır, varlığı bile reddedilen hayaletleri kovalıyordum. Bunu yaparken ise canavarlarımdan saklanıyordum. Hem kendimden kaçıyor hem herkes tarafından kovalanıyordum.

Artık anlamıştım, aslında hepsi aynı şeydi.

Pes etmemiştim. Herkes bana yıllardır pes etmemi söylüyordu ama hala buradaydım. Çünkü insanlar sadece kendi inandıkları kadar var oluyorlardı ve ben kendi inancımın limitini çoktan aşmıştım. Ben sadece onun için vardım. Yıllardır olduğu gibi...

Bu hikayede, imkansızı kovalayacağız.

Bu hikayede, kocaman bir dalganın her yeri yıkıp geçerken biri tarafından çalınmasını okuyacağız.

Nefeslerinizi tutun, çünkü çok boğulacağız.

**

(2021- İSTANBUL)

Önümdeki viski bardağına gözlerimi dikip derin bir nefes aldım. Başımda anlamsız, ince bir sızı vardı. Bunun sebebi iki gündür çektiğim uykusuzluk ya da önümdeki bardağın üçüncü olması olabilirdi. Daha fazla içmemem gerekiyordu ama bu hafta aşırı yorucuydu ve benim hiç mi hiç keyfim yoktu.

Kimi kandırıyorum ki, burada kendimi dağıtmak istememin sebebi belliydi.

O gün yaklaşıyordu.

Önümdeki bardağın aniden görüş açımdan çıkması ile kaşlarımı çatarak bar tezgahının arkasında kalan Armin'e baktım. Benim bakışlarıma aynı sitemli bakışlarla karşılık verirken omzundaki havlunun ucuyla başka bir bardağı kuruluyordu.

"Yeter." Dedi sadece. Bu sinirli haline dudaklarımı kıvırarak karşılık verdim.

"Sarhoş olmamdan mı korkuyorsun minik?" Alaylı soruma o da aynı şekilde güldü. Buradaki lakabıyla ona seslenmeme uyuz olduğunu biliyordum ama o da bana karışılmasına uyuz olduğumu biliyordu. Karşılıklı atışabilirdik sanırım.

"Sarhoş olmayacağını biliyorum ama bugün çakırkeyif bile olamazsın. Bugün onun doğum günü ve seni yanında görmek istiyor. Onu hayal kırıklığına uğratma." Armin'in aniden ciddileşen bakışlarına kafa salladım. Onu bu kadar benimsemesi hoşuma gidiyordu. Tek sorun, onun Armin'e değil de bana daha çok bağlı olmasıydı. Armin bunu farkında olsa da bir şey demiyordu, diyemezdi. Sonuçta onu Armin'in evlatlık almasını ben sağlamıştım.

"Biliyorum. Yanında olacağım." Dedim sadece. Daha fazla üstelemeyip beni kızdırmayacağını biliyordum. O yüzden deri ceketimi çıkarıp tezgaha bıraktım ve üzerimdeki askılı crop'u düzeltip gerindim.

"Neden yuvada değilsin?"

"İzinliyim." İçerisinin boş olmasına şükredip bakışlarımı yan masamızdaki gruba diktim. Bir tek onlar vardı içeride ama sesleri beni rahatsız etmeye yetmişti.

DALGA HIRSIZIWhere stories live. Discover now