DİLEKLER VE DİLEYENLER

124 15 17
                                    


Selam canlarım...  Sınavlarım bitti, artık kısa aralıklarla bölüm atmaya çalışacağım. Seviliyorsunuz, keyifli okumalar...

oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤️🥺

...

"İnsanın en yoğun hissettiği zamanlar, kendi düşünceleri ile boğuştuğu zamanlardır." Demişti bir keresinde Ateş. Onu biliyorsunuz, yani onu benim anlattığım kadar biliyorsunuz. Kendini bir tek benim abim değil; annem, babam gibi de gördüğü için onlardan alamadığım tüm nasihatları bana vermek isterdi. Biriyle çıktığımda bir anne gibi nutuk çeker, baba gibi korumaya çalışırdı. Bir şey öğrenmek istediğimde ilk kendi öğrenir ardından da bana öğretirdi.

Hiç unutmuyorum, ilk kez regl olduğumda okuldaydım. Çektiğim karın ağrısından sonra hissettiğim ıslaklık bana az çok ne olduğu ile ilgili fikir vermişti. Sınıfta regl olan kızlar bunun hakkında konuşuyorlardı ve onlardan bir iki şey duymuştum. Ama bilmiyordum işte. Çünkü bir annenin kızına anlattığı şeyleri ben sadece internetten ve arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla öğrenmiştim. Kendimi koşarak tuvalete attığımda ve her yerimin battığını gördüğümde o kadar korkmuş ve çaresiz hissetmiştim ki hiçbir şey yapmadan tuvalette öylece beklemiştim.

Belki annem olsaydı, onu arayıp durumu anlatırdım. Belki annem yaşasaydı bana bunun normal oluğunu söyler ve beni okuldan almaya gelebilirdi.

Ama yoktu.

Size bir tavsiye; en yakın arkadaşınız ve tek kardeşiniz erkekse muhakkak kız bir arkadaş da edinin. Çünkü bazen sizi anlayan bir hemcinsinize çok ihtiyacınız olabiliyordu.

Şimdiki aklım olsa, tabii ki de Ateşi arar ve durumu anlatırdım. Ama o zaman sadece on iki yaşındaydım ve yaşadığım durumdan utanıyordum. Kim, kendi gibi daha on iki yaşında olan erkek arkadaşına ve kardeşine böyle bir şeyi utanmadan söyleyebilirdi ki?

Ne kadar beklemiştim o tuvalette tek başıma hatırlamıyorum. Ama derslere girmediğimi duyan Ateşin panikle tüm okulda beni aradığını duymuştum. Eğer ki ağlamayı kesebilseydim, ona seslenebilirdim elbet. Ama dediğim gibi, utanmıştım.

Tek başıma, okul tuvaletinin pis bir köşesinde kadın olmaktan ilk ve son kez utanmıştım.

Ateşin en sonunda telaşla kızlar tuvaletine girdiğini anımsıyorum. Ağlamalarımın sesini duyup panikle kabini yumruklamasını da. "Dalga aç kapıyı, neden ağlıyorsun?" diye sormuştu.

Cevap vermeyip ağlamaya devam etmişim. "Korkuyorum Dalga, aç kapıyı kardeşim hadi." Demişti sonrasında. "Biri bir şey mi dedi? Sen kimsenin dediğine aldırmaz hatta seni kızdıranı dövmeye kalkarsın. Ne oldu ki ağlıyorsun? Lütfen söyle bana."

Sadece kadın oldum Ateş. Ben on iki yaşında bir tek bedenen değil, ruhen de kadın oldum. Çünkü ben tüm bunları tek başıma öğreneceğim. Hepsini tek başıma yaşayacağım.

"Ateş..." demiştim ağlamaktan kesik çıkan sesimle. "Be-ben..." şimdi düşününce, utanmam çok yersizmiş ama bir çocuğun bunun doğal olduğuna hemen inanmasını bekleyemezsiniz. O günde öyle olmuştu. Ben utancımdan ağzımı açamazken elimden tutan yine o olmuştu.

"Sen ne?"

"Karnım ağrıyor." Dedim sonra elimi karnıma bastırarak. Hala kabinden çıkmamıştım ve temiz kıyafetler olmadan da çıkamayacağımı biliyordum.

"Neden?" diye sormuştu Ateş. Ondan da anlamasını bekleyemezdiniz, annesi olmayan on üç yaşındaki bir erkek çocuğu regl olmayı nereden bilebilirdi ki?

DALGA HIRSIZIWhere stories live. Discover now