Bölüm-3:Kutlama

415 21 1
                                    

Medyada Carey var Lunanın annesi
Bu arada altta bir soru sordum cevaplarsanız sevinirim.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
□ Luna,rüyasında anılarını görüyor□
Carey:Hadi tatlım,kalkma vakti.
Luna:Lütfen anne,biraz daha.
Carey:Tamam o zaman,abinle sana yaptığım waffel'ın hepsini abin yesin.
Luna uykulu olan gözlerinin ikisinide annesinin waffle demesi ile bir anda açtı.
Carey:Hemde,çilek ve çikolatalı. En sevdiğin.
Luna:Vazgeçtim ya,uyumasam da olur.
Annesi Lunayı çok iyi tanıyordu,Luna annesiyle çok güzel anlaşırdı. Annesi,Luna'nın bu davranışı karşısında gülmeden duramadı. Luna annesinin yanağına tatlı bir öpücük kondurup,koşarak aşağı kata inmek için merdivenlerin başına gelmiş hoplaya,zıplaya gidiyordu.
Annesi çok güzel bir kadındı,kahverengi saçları,şekilli kahverengi kaşları,küçük koyu kahverengi gözleri,düz kemikli bir burnu,pembemsi dudakları,beyaz teni,şekilli oval yüzü ve gamzeleriyle etrafa neşe saçan bir kadındı.
Carey:Yemekden sonra parka gitmeye ne dersin Luna. Dedi merdivenlerden hoplayarak inen kızına bakarak
Luna:Seni çok seviyorum anne. Dedi merdivenlerin sonuna yaklaşırken.
Carey:Bende seni çok seviyorum,canım.
□□□□
Bunları rüyasında gören Luna,uyurken gülümsüyordu
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Luna;
birinin beni hafifçe dürtmesiyle uyandım,rüyamın devamını çok merak ediyordum ama tabii ki beni uyandırdı diye Teresayı suçlayamazdım.
Teresa:Güzel bir rüya gördün sanırım. Dedi Teresa gülümseyerek bana bakarken
Luna:Evet,sanırım annemi gördüm ve...ve bana Luna diye sesleniyordu,işte bu benim adım,adım Luna,ben Luna.
Diyerek sevinçle Teresa'nın boynuna sarıldım. Teresa da bu tepkimden mutlu olmuş olucak ki oda bana sarıldı.
Teresa: Adın gerçekten güzelmiş,Luna.
Luna:LUNA,LUNA,LUNA,BENIM ADIM LUNA. Diyerek bağırdığımda Teresa kahkaha atmışdı
Teresa:Hadi o zaman LUNA,gel de kutlama yerine gidelim.
Luna:Hadi gidelim. İkimiz beraber gülerek odadan çıktık ve Teresa'nın söylediği yere doğru ilerledik. Yolda bizi gören Alby yanımıza geldi ve
Alby:Demek uyandın çaylak biraz seninle konuşabilir miyiz?
Alby bu soruyu sorduğunda Teresa
Teresa:Seninle kutlama alanında görüşürüz. Dedi ve yanımızdan gülerek uzaklaştı.
Alby: Yarın sabah erken saatlerde seni uyandırmaya geleceğim çaylak(...) alby'nin sözünü yarıda kesip
Luna:Luna,adım Luna. Dediğimde Alby gülerek,
Alby:Pekâlâ,Luna yarın birçok şeyi öğreneceksin. Neyse, dediğim gibi yarın sabah erken saatlerde seni uyandırmaya geleceğim ve sana burası hakkında bilmen gereken herşeyi anlatacağım,şimdi kutlama alanına gitsek iyi olur. Dedikten sonra yanımdan ayrıldı ama bir sorun vardı ben kutlama alanını bilmiyordum ki ve kimse daha tam belli bir yerde toplanmamışdı ben bunları düşünürken birinin bana çarpması sonucu arkaya doğru düşmek üzereyken biri beni yakaladı. Bena çarpan kişi bunu hiç umursamadan gidince sinirlerim bozulmuştu,
Luna:Sana çarptığım için özür dilerim.(!) Diye arkasından kollarımı savurarak bağırdım ama yinede bakmamıştı, beni tutan kişiye teşekkür etmek için arkamı döndüğümde karşımda duran Thoması gördüm gülerek bana bakıyordu.
Luna:Teşekkür ederim Thomas. Dedim gülümseyerek oda bana bakıp
Thomas:Sorun değil,senin burada ne isin var? Ateş için herkes seni bekliyor.
Luna:Bende beni bekleyenleri arıyorum.
Thomas:Hadi gel. Dedi ve bende onu takip ederek beni götürdüğü yere gittim. Gerçekten de herkes buradaydı nasıl olmuştu da görememiştim? İçimden kendime saydırırken,
Minho:Umarım ateşten korkmuyorsundur. Dedi ve elindeki yanan meşaleyi bana uzattı sağ yanıma baktığımda sırayla, Teresa,Thomas, sol yanımda ise sırayla,Minho ve Newt elinde meşalelerle duruyorlardı birden Alby'nin komut veren sesini duydum.
Alby:Herkes hazırsa,bir,iki,üç ve atın. Dediğinde herkes elinde tuttukları meşaleleri ateşe attı,bende onlara yetişebilmek için onların yaptığını yapıp elimdeki meşaleyi ateşe attım,herkes sevinç çığlıkları ile bağırıyor ve belli bir alanda bulunan kütüklerin üzerine veya yere oturup birşeyler yiyip içiyorlardı. Minho başka çocuklarla toplu olarak bir yerde,Thomas ve Newt herkesten ayrı olarak başka bir köşede oturuyorlardı,ben de Teresa'nın yanına gitmiştim onun yanına oturdum ve
Luna:Selam. Dediğimde,Teresa bana baktı yüzünde yine o sıcak gülüşü vardı.
Teresa:Selam,otursana.
Bana söylediği şeyle birlikte sevinçle yanına oturdum ve aklımda ardı ardına sıralanan sorulardan birkaçını ona sormaya karar verdim.
Luna:Teresa,eğer izin verirsen sana birkaç soru sormak istiyorum.
Teresa:Tabii ki sorabilirsin. Dedi ve soracağım soruları dinlemek istercesine tüm bedenini bana döndürdü.
Luna:Buradan birileri konuşurken duydum,benim gelmemem gerekiyormuş bunun anlamı ne?
Teresa:Ov, kısaca özetlemek gerekirse Thomas geldiğinde daha doğrusu gönderildiğinde,yanında bir not vardı ve notun üzerinde "gelecek olan son kişi" olduğu yazıyordu ama notun aksine,Thomasdan bir hafta sonra,normal çaylak zamanında bile değil her şeyin dışında sen geldin. Bu yüzden herkes daha şaşkındı gelen ikinci kız olman da cabası. Duyduğum şeyden bir anlam çıkartmaya çabalıyordum ama aklıma hiç bir mantıklı açıklama gelmiyordu. Teresa'nın dikkatini çeken bir şey olmuş olacak ki kafasını başka bir tarafa çevirdi ve sonra bana bakarak,
Teresa: Sen burada dur veya istersen başka bir şey de yapabilirsin,ben iki dakika Noah'nın yanına gidip bakacağım, senin için bir sıkıntı olur mu?
Luna: Tabii ki hayır. İstediğini yapabilirsin,ben yeni geldim diye yanımda durmana gerek yok,kendini zorunda hissetme. Ben buralarda olurum. Dedim,Teresa bana teşekkür ve özür dolu bakışlar yollayarak yanımdan gitti. Kendisini ben yeni geldim veya kızım diye benimle ilgilenmek zorunda hissetmesini istemiyordum ve zorunda değildi de.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Thomas ve Newt oturmuş konuşuyorlardı bir süre sonra Thomas:Ben biraz erken uyusam iyi olucak. Sana iyi eğlenceler Newt. Thomas bu sözleri söyledikten sonra kalktı ve kendi uyuyacağı yere doğru ilerledi. Ama asıl amacı uyumak değildi,sadece biraz yanlız kalmak ve aklındaki sorulara en azından bir yanıt aramak istiyordu aklındaki düşüncelere bir yanıt ararken nasıl olduğunu bilmeden odasına gelmişti. Kafasını yatağa kouydu ve aklındaki tüm düşüncelerin beynini tamamen ele geçirmesine izin verdi gözlerini kapattı,artık sadece düşünceleri ve kendisi vardı.
Luna;
Teresa,Noah'nın yanına gitmişti ve bende tek başıma oturmakdan sıkılmışdım,sonra gözüme bir yer çarptı ilgimi çeken koca duvarların karşısında bir kütük vardı önünde veya çok yakınında kimse yoktu,hızla ayağa kalkıp o kütüğe doğru ilerledim,yanına vardığımda önüne oturdum sırtımı kütüğe yasladım,sol bacağımı düz bir şekilde karşıya doğru uzattım ve sağ bacağımı kendime doğru dik bir şekilde dizimi bükerek çektim. İlk andan beri  ilgimi çeken koca duvarlara baktım. Ben geldiğimde açık olan duvarlar artık kapalıydı. Bu olabilir mi,bir duvar nasıl hareket edebilir? Bu sorularla kafam karışırken yanıma birinin oturması ile kendime geldim yanıma gelen kişi Newt'di benimle aynı pozisyonu aldı,bana bakarak
Newt:Sor hadi. Dediğinde şaşkınlıkla,
Luna:Efendim? Diye yanıt verdim.
Newt:Aklında şu an birsürü soru dolandığını ve onları sormak için can attığını biliyorum ve diyorumki bana sorabilirsin. Newt'in bunu nasıl anladığını bilmiyordum ama sormadan duramazdım çok merak ediyordum.
Luna:Bu koca duvarlar (elimle duvarları işaret ettim) ben geldiğimde açık gibiydi,şimdi nasıl olyorda kapalı olabiliyorlar?
Newt:Güzel soru,sen yarın bunların hepsini öğreneceksin ama yinede anlatacağım. İlk olarak oraya labirent diyoruz ve duvarlar her sabah açılıp her akşam kapanırlar. Bak onları görüyor musun?(eli ile Minho ve yaninda ki çocukları işaret etti)onlar koşucular sen zaten Minhoyu tanıyorsun,onlar koşucular ve Minho da kaptanları birde koşucuların arasında Thomas var ama o erken yatmaya gitti, onların görevleri labirente girip bir çıkış yolu aramak.
Luna: Dur bir dakika,siz benim oraya girmeme izin vermediniz.
Newt: Evet çünkü sen Koşucu değilsin ve oraya yalnızca koşucular girebilir.
Luna:Neden?
Newt: Busesi duyuyor musun ? (Eli ile bir işareti yapıp kulağının yanına götürdü ve bana baktı) (Çok garip sesler geliyordu sanki uzun zamandır çalışmayan bir eşyayı çalıştırmışsın ve ondan çıkan iğrenç gıcırtı sesi gibiydi duvarların birbirine sürtünme sesi). Labirent her gün değişiyor. Her neyse  bu kadar fazla soru yeter kalk bakalım senin bu gecenin onur konuğu olman gerek beni soru yağmuruna tutman değil.
Beni Kolumdan tutup kaldırdı.
Luna: Sağ ol ben almasam da olur.
Newt: Hadi ama mızıkçılık yapma. Dedi ve beni çekiştirmeye başladı.
Newt: ilk olarak bu Zart o da çiftçilerin başıdır Teresa ve ben de orada çalışıyoruz,sonra bu da Winston oda kesicilerin yani kasapların başıdır diyebiliriz yemek için buraya gönderilen hayvanları keserler,bu Tava aşçıların başıdır,bunlar da Clint ve Jeff onları zaten tanıyorsun onlar da sağlıkçılarımız ama genelde işleri(Hem kendi hem de benim etrafında bir tur attı ve gülümseyerek bana bakıp konuşmasında devam etti) hayvan keserken kendini kesenleri sarmaktır. Senin mesleğin yarından itibaren seçilicek. Bu Gally ve gördüğün gibi yine birilerini pataklıyor, biliyor musun Thomas ilk geldiğinde ismini hatırlamak için kafasını vurması gerekti ancak öyle hatırladı.
Newt o kadar neşeliydi ki onun bu mutluluğu beni de güldürüyordu.
Newt: Şimdi senin uyku vaktin yarın erkenden kalkacaksın ve Alby sana Kayran'nın kurallarını anlatacak bu yüzden uyusan iyi olur. Dedi ve beni odama doğru sürükledi
Newt: İyi uykular,güzel uyu çünkü yarın yorucu bir gün olacak.
Luna:İyi uykular Newt.
Teresayı beklemeyi düşünüyordum ama uykum daha ağır basıyordu,yine mavi örtüme sarıldım ve uykuya "merhaba" dedim.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
İki yeni karakter vardı bu bölümde Carey ve Noah gelecek bölümlerde işler değişecek.
Sınavlara girecek misiniz?




Labirent:Denek A1Where stories live. Discover now