Bölüm-4:Özür dilerim

421 22 4
                                    

Dün atacaktım bölümü ama işim çıktı bu yüzden bu gün daha uzun bir bölüm yazdım.
Medyada■still don't know my name■ var bölümle alakası yok ama ben bu şarkıyı dinleyerek yazdım bölümün çoğunu.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
□□□□
Ava:Evet Luna,şimdi senden denek A7 Minho için bir dosya açmanı istiyorum ve hafızasını sil,tüm hafıza bir hafta içinde silinsin. Sonra onu su tankına al ve labirent için herşey hazır olduğunda bize haber ver.
Luna:Minho mu? Onu gönderemezsiniz!
Ava:Duygularını unut Luna. Aksi takdirde ben senin aklından onu silerim. Ava bu sözleri söyledikten sonra sanki yeterince ses çıkarmıyormuş gibi topuklu ayakkabılarını yere daha sert vurarak odadan çıktı. Luna bunu nasıl yapıcağını düşünüyordu,Minhoyu çocukluğundan beri tanıyordu,şimdi nasıl onu labirente gönderebilirdi ki. Aklı almıyordu,çocukluktan beri tanıdığı arkadaşına bunu nasıl yapabilirdi ama yapmak zorundaydı babası virüs kapmıştı onun için tedaviyi bulmak istiyordu bu yüzden katlanıyordu herşeye,abisi de oradaydı o da denekti Luna gibi,annesi orada bir doktordu ve babası...o..o ölüyordu Luna buna göz yumamazdı birşey yapmalıydı. Luna bunları düşünürken arkasından gelen sesle irkildi abisinin sesiydi bu,
???:Luna
□□□□
Teresa:Luna,Luna. Teresa Lunayı uyandırmaya çalışıyordu,hem Alby ile gitmesi ve öğrenmesi gereken şeyler vardı hem de kötü bir rüya görüyordu "olmaz,bunu yapamazsınız,bunu bende istemeyin"gibi şeyler sayıklıyordu. Luna birden yattığı hamaktan fırlayarak kakınca yerle birleşmişti, Teresa hem Luna'nın tepkisinden korkmuş hem de yere düşüşünü çok komik bulmuştu,bu yüzden kendini ne kadar tutmayı denese de başaramamıştı ve kahkaha atmaya başladı.
Teresa:Luna,iyi misin. Teresa kahkaha atarken kalan nefesiyle Lunaya bu soruyu sorabilmişti sadece. Luna yerde doğrulurken Teresa'nın sorusuna,
Luna:Evet,iyiyim sadece dizim acıdı. Diyerek cevap verdi, kalktığında Teresa hâlâ gülüyordu,Luna Teresa'nın gülüşünü komik bulmuştu ve o da kahkaha atarak Teresaya eşlik etti. İkisi beraber gülerken Luna birden Alby'nin yanına gitmesi gerektiğini hatırladı ve hızla ayağa kalkıp Teresaya
Luna:Gitsem iyi olucak Alby bana Kayran'ı anlatıcaktı. Dedi ve odadan çıkt.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Luna:
Alby'i bulmak için Teresa'nın yanından ayrıldığımda onu nasıl bulacağımı düşünüyordum ki,birden Kayran'ın tam ortasında duran Alby'i gördüm ve yanına doğru ilerledim.
Luna: Merhaba,Alby
Alby:Merhaba,Luna geldiğine göre başlayabiliriz. İlk olarak sana Kayran'nın kurallarını anlatıyım, çok fazla değil burada üç kuralımız vardır.
Bir,kendi işini yap. Aylaklıkla harcanacak zamanımız yok. İki,asla başka bir Kayranlı'ya zarar verme. Birbirimize güvenmeden hiçbir işimiz yürümez. En önemlisi.
Üç,o duvarların ötesine asla geçme. Beni alıyormusun? Alby'nin bu kurallar hakkındaki konuşması son kurala kadar normal gelmişti ama son kural çok garipti ve yine merakıma yenik düşüp sordum.
Luna:Alby o duvarların arkasında ne var? Neden bu kadar katısınız o duvarlar hakkında?
Alby:Herşeyi zamanla öğreneceksin çaylak,hadi beni takip et. Dedi yine beni geçiştirmesi sinirlerimi bozmuştu ama bunu pek kafaya takmadan peşinden gittim. Beni değişik bir yere getirmişti diğer yapıların aksine burası yüksek ve merdiveniydi.
Alby:Umarım yükseklik korkun yoktur. Dedikten sonra yukarı tırmandı bende hemen arkasından yukarı tırmandım bana bakarak.
Alby:Güzel değil mi? Tüm sahip olduğumuz bu,bunun için çok çalıştık. Eğer buraya uyarsan seninle de aramız iyi olur. Pekala şimdilik bu kadar bilgi yeter. Sonra görüşürüz çaylak.
Luna:Sonra görüşürüz Alby. Alby aşşağı indi,herkes işinin başındaydı benim henüz bir işim olmadığı için yine koca duvarları inceliyordum. Birden aklıma rüyamda gördüğüm anım geldi derken aşşağıdan gelen sesle beraber yine düşüncelerimden sıyrılmak zorunda kaldım.
Chuck:Hey! Luna sabaha kadar labirentin duvarlarını incelemeyi düşünmüyorsun değil mi.
Luna: Aslında düşünüyordum,sende gelsene.
Chuck:Bende seni aşağı çağırmaya gelmiştim. Örtülerinizi değiştiricez,Teresa'nın işi var.
Luna:Pekâlâ,geldim.
Aşağı Chuck'ın yanına indim,beraber Teresa ve benim odama doğru gittik,örtüleri değiştirirken bana
Chuck:Aslında hepimizin hikayesi aynı,kutudan çıkıyoruz, yeni gelen çaylak'lar için kutlama yapıyoruz,sonra Alby bizi gezdiriyor ve kuralları anlatıyor. Chuck bunları anlatırken bir yandan eski örtüleri alıyordu bende yenilerini katlayıp Teresa ve benim hamağıma koyuyordum. Chuck'a döndüğümde örtüler katlanmaktan çok uzak bir haldeydi,örtüleri Chuck'ın elinden aldım ve katlayıp geri verdim.
Chuck:Ben bunları koyup geleceğim, sen burada kal. Dedikten sonra gitti, hamağıma oturdum ve sallanmaya başladım,bu seferki örtülerden biri açık,biri koyu pembeydi. Açık pembe olanı kendime aldım ve koyu pembe olanı Teresa'nın hamağının üzerine koydum. Sonra labirent'in duvarlarına neden yakından bakmıyorum ki? Diye geçti aklımdan ve oraya doğru gitmeye karar verdim. Etrafı kolaçan ederek gidiyordum özelliklede Thomas,Newt veya Minho ortalarda mı diye bakıyordum sonra Thomas ve Minhonun Ben ile beraber labirentte olduğunu, Newt ve Teresa'nın da Zart'ın yanında iş yaptıklarını hatırlamamla rahatladım ama Chuck'ı hesaba katmamıştım arkamdan
Chuck:Luna,nereye gidiyorsun? Diyerek geldiginde
Luna:Sadece yakından bakacağım. Dedim ama hala peşimden geliyordu,beni durdurmak için hızlandı ve elini önüme atarak beni durdurmaya çalıştı,elini yavaşça ittirdim ve yürümeye devam ettim daha çok yaklaştığımda onu gördüm Thomas yanında Ben ve Minhoyla çıkıyordu labirentten.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Thomas:
Minho ve Ben ile beraber sabahın ilk ışıklarında kalkmış, labirent daha açılmadan Tava'nın yanına gidip birşeyler yemiş,labirent açılır açılmaz içeri girmiştik. Bu gün labirentin beşinci kısmı açıktı ve garip olan olay şu ki bu gün bir tane ızdırap veren bile görmemiştik değil görmek sesini bile duymamıştık bu çok ilginçti normalde asla böyle olmazdı,tabii ki güzel birşey bu,yani ızdırap verenlerden kaçmak zorunda kalmamak ama fazla garipti sadece bizim sesimiz vardı. Açıkçası bu birazda ürkütücüydü,hiçbirşey bulamamıştık ve öğlene doğru labirentten çıkarken onu gördüm,Luna yanında Chuck vardı ve onu tutmaya çalışıyordu geldiğinden beri onunla pek muhabbet edememiştim ama içimde ona karşı değişik hisler vardı ne olduklarını anlayamıyorum ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> Luna:
Neden bilmiyorum ama Thomas'a bakarken kalbim ve nefesim hızlanıyordu. Labirente gerçekten çok yakındım ama onada yakındım,düşüncelerimi bölen şey uçarcasına yere fırlatılmam oldu beni yere fırlatan kişi dün Newt'in tanıttığı Gally'di sırtım acıyordu,Gally beni yere fırlattığında ona bakarak birşey demek için ağzımı açmıştım ki,ben birşey diyemeden Thomas Gally'nin üzerine atlayıp vurmaya başlad ona yumruk geçirirken birde bağırarak
Thomas:SENIN SORUNUN NE!ONA BİRDAHA DOKUNURSAN...
Thomas sözünü bitiremeden Minho onu tuttu ve Gally'nin üzerinden zorla aldı o sırada Newt ve Teresa da gelmişti
Teresa:Neler oluyor?
Ben:Gally,Lunayı ittirdi ama nedenini bilmiyorum o sırada gidiyordum. Newt Ben'in söylediği seye sinirlenmiş gibi görünüyordu ve dediği şey de düşüncemi onayladı,
Newt:Ne yapti? Gally ne yaptı? Diye çıkışınca imdada Noah yetişti ve Newt'i tuttu Ben ve Minho Thoması tutuyordu Teresa beni kaldırmaya gelmişti.
Teresa: İyi misin Luna,kötü düştün. Birşey olmamıştı sadece canım yanıyordu,o da düşüşüme kıyasla gayet normal kalıyordu.
Luna:Sağol Teresa,iyiyim. Teresa dediğim şeye inanmıyordu çünkü acıdan dolayı yüzümü buruşturmuştum ve bunun farkında bile değildim,farkettiğimde hemen yüzümü düzelttim. Teresa'nın inanmayan bakışlarına karşılık tekrar cevap verdim,
Luna:Teresa,gerçekten birşeyim yok.
Teresa:Buna inanmamı beklemiyorsun değilmi,biraz daha fazla sert ittirseydi takla atacaktın neredeyse,Luna.
Luna:Teresa,sorun yok gercekten iyiyim. Teresa'nın benim için neden bu kadar endişelendiğini anlamıyordum ama onu gerçekten çok cana yakın buluyordum ve sanki uzun zamandır tanıyormuş gibi hissediyordum. Her neyse şu an düşünmem gereken başka seyler vardı yoksa Thomas ve Newt bir olup Gally'i öldüreceklerdi. Bir hışımla ayağa fırladım ve etrafa baktım,ses çıkarıcak birşeyler arıyordum ama bana gerek kalmamıştı çünkü labirentin o koca duvarları bütün Kayran'ı yıkacak bir sesle kapanmaya başladı nasıl olmuştu da ben uyurken bu sesi duymamıştım,hayretle koca duvarları izliyordum kapanmasına çok az bir mesafe kalmıştı,içerden gelen toz yüklü rüzgar yüzünden herkes kafasını başka bir yöne çevirmişti ama ben toz yüklü rüzgar bulutuna kafa tutarcasına içeri bakmaya devam ediyordum,tozlardan bağzıları yüzümü çizse bile aldırış etmiyordum ve sonunda kapılar kapanmıştı. Herkes işlerinin başına dağılırken Newt yanıma gelip
Newt:Normalde bu gün mimarlarımızın yani Gally ve diğer  mimarların yanında çalışacaktın ama bu olaydan sonra bence gerek yok. Sinirli gözleriyle Gally'i takip ederek konuşuyordu. Onu daha fazla sinirlendirmemeye uğraşarak sesimi sakin bir tonda ayarladım ve gözünün içine bakarak konuştum.
Luna:Ama bence var. Dediğim şeye şaşırmış olacak ki gözlerini belerterek bana baktı bende daha fazla beklemeden devam ettim.
Luna:Bence Gally'nin yanında çalışmama gerek var çünkü  eğer burada duracaksam ona katlanmak zorundayım ayrıca bu gün değilse yarın ya da ondan sonraki gün, mesleğimin seçilmesi için onun yanında çalışmak zorundayım. Bu yüzden bu gün çalışacağım. Newt dediğim şeye hak verir gibi kafasını "evet" anlamında salladı ve gitti. Bende Gally'i aramaya koyuldum,tüm oda varî yerlere baktım ama yoktu en sonunda pes etmiştim, Teresa'nın yanına gidiyordum. Teresa Kayran'ın köşesinde duran kütüklerden birine oturmuştu,düşünüyor gibi bir hali vardı yanına gittim ve oturdum.
Teresa:Luna? Teresa adımı soru sorarcasına söyleyince
Luna:Birşey mi oldu? Çok düşünceli görünüyorsun. Dedim,
Teresa:Sence Noah nasıl bir çocuk? Sorduğu soruya karşı sırıtmıştım,Noahyı seviyordu bu belliydi hatta bence Noahda onu seviyordu. Ben de onun bu dalmış halinden yararlanamaya kara verdim.
Luna:Hoş çocuk sanki,sence?
Teresa:Kesinlikle çok hoş,çok yakışıklı,küçük ve mavi gözleri,sarı saçları var. Teresa'nın cevabına sesli şekilde gülünce ilk olarak bana anlamamış gibi baktı,biraz sonra durumu fark edince,
Teresa:Bu hiç adil değil ama. Teresa yakınırcasına bunu dediğinde ona bakarak daha çok güldüm ve
Luna:Sen Noahya ağşıksın. Dedim
Teresa:Offf.
Luna:Oflama zaten çok belliydi neyse ben Gally'i aramaya devam edeceğim ama sonra konuşucaz. Ayağa kalktım nerede olabilirdi ki neredeyse bakmadığım yer kalmamıştı  Noah yolda beni durdurdup
Noah:Hey,Luna selam.
Luna:Selam Noah.
Noah:ummm(kafasını kaşıdı)Teresa nerede biliyormusun, diye soracaktım. Gülümseyerek ona baktım
Luna:Bak(elim ile Teresa'nın oturduğu yeri gösterdim) orada.
Noah:Teşekkür ederim,sonra görüşürüz.
Luna:Sonra görüşürüz Noah. (Tam gidecekken Gally'i aradığımı hatırladım ve arkamda kalan Noahya seslendim tekrar) Noah!
Noah:Birşey mi oldu?
Luna:Hayır yani evet,bu gün Gally'i gördün mü (derince bir nefes aldım) yani kavgadan sonra.
Noah:Ov evet,ormanda dip kısımlarında tahta hazırlıyor, dolap tamir edecekmiş.
Luna:Sağol gerçekten,sabahtan beri onu arıyorum. Noah gülümsedi ve gitti bende ormana doğru gittim. Sonunda bulmuştum orada tahta parçalarının boyutlarını ayarlıyordu,sinirli duruyordu yavaşça yanına gittim
Luna:Gally,sen iyimisin?
Gally:Evet,evet iyiyim senin ne işin var burada.
Luna:Ben,ıııı ben çalışmaya geldim.
Gally:Bak Luna,ben özürdilerim. Duyduğum şey doğrumuydu yoksa ben rüya mı görüyordum.
Luna:Sen az önce benden ö-özür mü diledin.
Gally:Seni öyle itmemem lazımdı.
Luna:Sorun değil.
Gally:O zaman gel bakalım çaylak,çivi çakabiliyormusun. Gally ile beraber bir odaya gittik ve dolabı açtık daha doğrusu açamadık çünkü Gally kolu tutar tutmaz kol elinde kaldı,bu sefer de kapağı araya elini sokarak açmayı denedi ama eli fazla büyüktü.
Luna:Gally ben denesem iyi olucak sanırım benim elim daha küçük. Diyip ellerim gösterdim denemem için eliyle işaret etti ve kaşlarını kaldırdı. Elim kolaylıkla aradan geçti ve kapağı tuttum evet tuttum tutmasına da kapak fazla ağırdı çekince kaldıramadım tam düşmek üzereyken Gally kapağı yakaladı. Bu gün birkere daha düşersem yerden kalkmayıp yarına kadar aynı yerde durucaktım ama düşmedim neyse ki. Gally kapağı yere koydu sonra bana çivi ve çekiç uzattı.
Gally:Ben bu kapağı kaldıracağım sonra sende(eliyle çivi çakacağım yerleri gösterdi)buralara çakacaksın.
Luna:Peki,ben hazırım. Gally kapağı tuttu,bende çiviyi bana gösterdiği yere sabitledim ve çekici vurmak için kaldırdım ama işler beklediğim gibi gitmedi ve ben çekici elime indirdim,ani bir acıyla bıraktığım çekiç Gally'nin ayağına düşmüştü o da acıyla bağırınca ben Gally'e bakarak,
Luna:Çok özür dilerim,gerçekten özür dilerim. İyimisin?
Gally:Harikalayım,nasıl olabilirim Luna ayağıma çekiç düşürdün ve kendi elinede çekiçle vurdun. Sen iyimisin?
Luna:Of, yürüyebilir misin?Kalk hadi Clint ve Jeff'i bulmamız lazım. Gally benden destek alarak kalktı ve bende onu sağlam olan sağ elimle destekledim, zar zor da olsa geldik sonunda.
Clint:Ne oldu size? Jeff yardım et.
Jeff:Tamam sen Gally'i al Luna bende.
Clint:Tamam. Beni yatak gibi bir yere Gally'i de başka bir odaya götürdüler.
Clint:Ne olduğunu hanginiz açıklamak ister?
Luna:Benim çalışacağım yeri belirlemek için bu gün Gally'nin yanında gidecektim. Gally dolap tamir edecekmiş ben de çivi çakarken çekici elime vurdum yanlışlıkla,sonra çekiç elimden düştü ve Gally'nin ayağına düştü,kısaca böyle oldu. Artık elime bakabilir misin? Canım yanıyor da.
Jeff:Tamam,bir bakalım. Elimin üstünü ve parmaklarımı inceleyip bana döndü pek birşey yok sadece ezilmiş ama biraz daha sert gelseydi çatlar hatta belki de kırılırdı. Şimdi buz vericem bir süre tut morluk geçsin,birdaha çekiç kullanma bence.
Luna:Birdaha çekice elimi sürmem,sağol Jeff.
Jeff:Önemli değil. Giderken Gally'e bakıyım dedim çünkü benim yüzümden ayağı sakatlanmış olabilirdi. Clint'i gördüm ve ona sordum,
Luna:Clint,Gally iyi mi?
Clint:Baş parmağı ezilmiş onun dışında sorun yok bir süre burada kalsın ayağının üzerine basmasa iyi olur.
Luna:Tamam, Görüşürüz.
Clint-Jeff:Görüşürüz. Olanlardan sonra başıma daha fazla iş açmak istemediğimden direk odanın yolunu tuttum biraz dinlendikten sonra Alby'nin yanına gider ona olanları anlatır mimarlık için pek güzel bir aday olmadığımı söylerdim. Odaya gittim ve hamağıma uzandım gözlerimi tavana diktim artık rüyamda ne gördüğümü güzelce düşünebilirdim.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Sizce Luna'nın abisi kim?
İşler karışıyor sanki yavaş yavaş.

Labirent:Denek A1Where stories live. Discover now