Sonunda geldimm sizi çok özledim. Artık oy sınırı falan yok arkadaşlar. Bölümlerin sıklığıda artacak. Sizlerde yıldızların içini doldurmayı unutmayın 😉İyi okumalar Gölgeler 🥷🏻
Sabah güneşi odayı aydınlatırken duyduğum sesle tekrar irkildim.
"Kes lan kes!" Canman etrafı dağıtarak odayı turluyordu. Yaklaşık iki saat süren tartışmada bir an bile susmamıştı. Kavganın konusu tabiki geçen geceydi. Halim pek de içler açıcı olmadığı için herkes çok gergindi.
"Yeter Canman dur artık!" Okan bıkkınlıkla Canman'a bağırırken Canman hiç kimseye aldırış etmiyordu. Bu kadar sinirliyken dün gece kendini tutabilmesine şaşırmalıydık aslında.
Dün gece kendimi güç bela acil durum yerlerimizden birine atmıştım. Şehrin her yanında önceden belirlediğimiz bu yerler, acil durumlarda birbirimizi bulmamızı sağlıyordu.
O gece kanalizasyondan çıkar çıkmaz takip edilmediğimden emin olup, en yakın acil durum merkezine güç bela gitmiştim. En yakın merkez terk edilmiş bir ilkokuldu. Çıktığım kanalizasyon kapağından merkeze ulaşmam 25 dakikamı almıştı.
Terk edilmiş ilkokula girer girmez çatı katına çıkıp çantayı aramaya başlamıştım. Her acil durum merkezine bu çantalardan koyuyorduk. Çantanın içinde yeni kimlik, pasaport, bir miktar para, silah ve telefon bulunurdu. Acil durum merkezlerimiz tam da böylesi durumlar için vardı.
Çantadan aldığım telefonla bizimkileri aradığımda beni almaya gelen Canman idi. O gece beni gördüğünde ağzını açıp tek laf etmemişti. Ama anlaşılan kavga etmek sabahı beklemişti.
"Hepinize tek tek söyledim. Bu kızı, o adamın inine tek göndermeyecektik! O tünellerde iletişim yok. Bir bok yok!" Eline geçen her şeyi yere fırlatırken yatağımın etrafında cirit atıyordu. bıkkınlıkla sakinleşmesini bekliyorduk.
"Ya oğlum bak Esila ölmedi burada. Bağırma kızın tepesinde." Okan'da artık sinirlenmeye başlamıştı.
Canman, söylenenleri duymazdan gelerek bağırmaya devam ediyordu.
Öfke problemi olduğunu her zaman biliyordum ama bu sefer farklıydı. Sanki delirmiş gibiydi.
Dün gece beni almaya geldiğinde çok sessizdi. Halimi gördüğünde gözünün feri gitmişti ve bir anda çok sessizleşmişti. Bu sessizlikten bir şey çıkacağı belliydi.
Fırtına öncesi sessizlik...
Canman, Okan'ın oturduğu sandalyeye doğru eğilerek "Buradan gidiyoruz. Siktiğimin işini de bırakıyoruz!" dediğinde odayı bir sessizlik kapladı. Hepimiz bunu yapamayacağımızı pekâlâ biliyorduk.
Bu imkansızdı...
Alınan iş iptal edilemezdi. Bunu Canman da hepimiz kadar iyi biliyordu. Bizim dünyamızda işlerin nasıl ilerlediğini en iyi o bilirdi. Burada geri dönüş yoktu. Burada pişman olamaz, vazgeçemezdiniz. Başladığınız işi bitirmek zorundaydınız.
YOU ARE READING
Mafyanın Hırsızı
ChickLit+18 Bir mafya ve onu soymaya gelen hırsız çetesinin lideri bir kızın imkansız aşk hikayesini okumaya geldiniz. Tutkunun, ihtirasın , ihanetin ve nefretin zirvede olacağı bu kitabın içine girmeye hazır mısınız? ------ Bağlandığım sandalyeden kurtulma...