Arzu

2.5K 145 48
                                    

Tam bir yıl sonra geri döndüm. Ne söylesem boş biliyorum. Kaç kişi kaldık geriye? Kaç satır arasında sıkıştık? Tek diyeceğim şey keşke hayatta kitaplar gibi yazılıp silinebilse. Uzun bir aradan sonra Mafya'nın Hırsızı tekrar sizlerle...

Tiz çınlama asansörün metal duvarlarında yankılanırken kapı iki yana yavaşça açıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Tiz çınlama asansörün metal duvarlarında yankılanırken kapı iki yana yavaşça açıldı. Beni izleyen adama baktım.

Dinçer'in keskin yüz hatları gergin, gözleri ise derindi. Tam olarak ne istiyordu? Ya da neyi istemiyordu? Bunu anlamak mümkün değildi. Kendine has güzel bir yüzü vardı. Karman çorman duyguların pençesindeydi. Ve bu yüz binbir maskenin altına gizlenmişti.

Kurumuş dudaklarımı araladım ve gözlerinin içine baktım. Gözleri kehribar renginin en güzel tonuydu. Çok az insanda var olan; bal rengi ve açık kahve rengi tonlarındaki gözleri ateş böcekleri gibi her zaman var olmayan bir canlılıkla parıldıyordu. Gözleri çakmak ateşinden firar ettmiş ve onun yüzüne yerleşmiş gibiydi. Kısık ve çekik gözleri yırtıcı ve haşindi.

Bakışları altında gergince kıpırdandım. Asansör kapısı çoktan açılmıştı ama biz ilerlemek yerine birbirimize bakıyorduk. Sonunda kendimi tutamayarak bu garip bakışmayı sonlandırdım.

"Ne o Çağan Dinçer beni kaçırmaktan vaz mı geçtin neyi bekliyoruz?" dudaklarımdan dökülen sözcükler suçlayıcı bir tondaydı.

Bana cevap vermeden parmaklarını ellerime bağladığı kemerden geçirerek asansörden çıktı. Kollarıma sarılı kemerden çekiştirip beni sürüklememesi için adımlarına uyarak onu takip ettim.

Asansör bizi tekrar Çağan'ın çalışma odasına geri getirmişti. Tünellerden onun odasından inebiliyor ve tekrar onun odasından çıkabiliyorduk. Bu bilgi bana gelecekte lazım olacaktı. Zihnime hızlıca not ettim.

Tünllere inmek için kullandığımız çalışma odasına geri döndüğümüz için az da olsa rahatlarken Çağan tekrar asansörün kenarındaki panele uzun bir şifre girdi. Asansörü gizleyen geniş tablo hantalca duvardan inerek görev yerine yavaşça döndü.

Asansör şifreliydi ama bu bizi  durduramazdı. Dudaklarım istemsizce yukarı doğru kıvrılırken keyifle Çağan'ı izledim. Hiçbir şeyin farkında olmayabilirdi ama onu soymak için metro tünellerinden girecek ve bu aptal asansörle de odasınsa ulaşacaktık.

Planınımın taşları yerlerine yerleşirken gülümsememde  iyice genişledi.
Seni soyup soğana çevireceğim Çağan Dinçer ve sen ne olduğunu bile anlayamayacaksın.

Düşüncelerim dudaklarımdan ufak bir kahkaha kaçırırken Çağan kaşlarını kaldırarak bana döndü.

"Ne o Esila seni kaçırmam çok mu hoşuna gitti, ha ne dersin arada bir seni böyle mutlu etmeli miyim?"

Mafyanın Hırsızı Where stories live. Discover now