Yara izi

1.8K 118 41
                                    

"Sen yaptın sen düzelteceksin"

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

"Sen yaptın sen düzelteceksin"

Sözcükler Çağan'ın dudaklrından telaşsız bir yavaşlıkla çıkarken anlam veremeden ona öylece baktım.

Tabiki önceden de dikiş atttığım olmuştu ama bir yüze değil! Bir kola ya da bacağa atmıştım. Yani dikişin güzel olup olmaması ya da iz kalıp kalmaması önemli olmayan yerlere atmıştım. Çağan'ın yüzüne dikiş atma düşüncesi bile vücudumdaki tüm ısıyı alıp götürmüştü.

"Hayır." Dudaklarımdan istemsiz bir itiraz kaçarken başımı yavaşça iki yana salladım.

"Buraya gel küçük kız. Ve yaptıklarını onarmayı öğren." Çağan ise kararlıca kaşlarını çatarak konuşuyordu.

Terleyen ellerimi koltuğa yavaşça sürterek rahatsızca kıpırdandım. Yüzünde iz bırakırdım. Tecrübeli birinin yapması daha mantıklıydı. Psikopat mıydı bu adam niye şansını zorluyordu?

Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp yavaşça verdim. Bu tartışma daha başlamadan bitmişti. Söylediğini yapana kadar beni bırakmayacaktı.

Deri kanepeden isteksiz ve endişeyle kalkıp ona doğru yürümeye başladım. Kendimle çelişiyordum. Bir yanım  dikkatlice ve özenle dikmemi isterken, diğer yanım ise hızlıca işi bitirip buradan uzaklaşmamı söylüyordu.

Ona doğru yaklaştıkça yüzünden süzülen kanlar dikkatli olmamı isteyen tarafımın galip gelmesini sağladı. Yarasına yakından baktıkça içimde hafif bir hüzün oluşmaya başladı. O gece beni tünellerden kurtarmak zorunda değildi. Bu gecede o Çukura inmek zorunda değildi. Fakat o her ikisini de yapmıştı ve benim yüzümden şu an yaralıydı.

Tam karşısında durduğumda başıyla yanında ki adama işaret yaptı. Güvenlik şefi Ömer denilen orta yaşlı adam isteksizce dikiş ekipmanlarını bana doğru uzattı. Gözlerinde aşağılama vardı. Aynı şekilde ben de ona bakışlarımla karşılık verdim ve elindekileri aldım. Adam arkasını dönüp hızla odadan çıktı. Dışarı çıkar çıkmaz korumalara güvenliği artırmakla ilgili emirler vermeye başladı. Öyle telaşlıydı ki sesini kapının ardından bile duyabiliyorduk. Çağan umursamazca köşede duran viskisine uzandı ve zehri dudaklarından içeri akıttı. Ardındanda emir verircesine "Dik!" dedi.

Ah bu saçmalıktı! Gerçekten! Ellerimi sterilize bile etmemiştim. Ama hiçbir şey demeden yavaşça sakallı çenesinden tutup başını arkaya yatırdım. Güzel dudakları görüş açıma girerken gözlerim bir an dudaklarına kaysada kendimi toparladım ve yarayı inceledim. Adam ilk beş dikişi özenle atmıştı. Aynı teknikle dikmeye karar vererek Çağan'a doğru eğildim. İğneyi yaraya batırdıkça ellerimin altındaki sakallı yüzü seğiriyordu. Çenesini kastıkça kasları geriliyor ve yara oynuyordu.

"Sabit durmalısın yoksa dikemem." Dudaklarımdan dökülen fısıltıyla Çağan beni belimde tutup kucağına oturtu. Yüzlerimizin birbirine daha rahat denk geleceği bir pozisyon aldı. Bir elim sakallı çenesini tutarken diğer elim ise düşmemek için çıplak omzunu tutmuştu. Teni öyle sıcaktı ki biran şaşırdım ve ona soran gözlerle baktım.

Mafyanın Hırsızı Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα