BOŞ EV

3.1K 215 165
                                    


Söz verdiğim gibi erken geldim. Diyorum ki gün belirleyelim hangi gün bölüm gelmesini istiyorsanız yorumlara yazın🤍 duyurulardan haberdar olmak için profilimi takip edin minnak gölgeler🥷🏻

 Diyorum ki gün belirleyelim hangi gün bölüm gelmesini istiyorsanız yorumlara yazın🤍 duyurulardan haberdar olmak için profilimi takip edin minnak gölgeler🥷🏻

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Öğle güneşi tenimi yakarken, emniyet kemerimi açıp yavaşça Canman'a döndüm. "Senin gelmene gerek yok, ben hallederim."

"Esila, o gece de aynı şeyleri söylemiştin. Şimdi bak şu haline."

Arabanın aynasına gözlerim kayarken yavaşça yüzümü inceledim. Başımı çarpmamla birlikte anlımın kenarında katman katman morluklar oluşmuştu. Mor halkaları takip eden yeşil halkalar, sarı halkalarla bütünleşip kaşımın yakınlarında son bulmuştu.

Yüzümü kastetmediğini biliyordum. Çünkü yüzüm hiçbir şeydi. Asıl mesele karnım ve sırtımdı. Geçtiğimiz iki günde biraz toparlasamda pek de iç açıcı değillerdi. Sırtım boydan boya sararmış ve morarmıştı. Elim çok daha iyi olduğu halde yine de şişti.

Gözlerimi tekrar Canman'a çevirdiğimde bana imayla bakıyordu. Arabanın kapısını açarken, "Bu konu tartışmaya açık değil." dedim ve arabadan indim.

Arena'nın gece klübü kapısına doğru yavaşça ilerlerken, öğlen güneşi batmadan önceki son demlerini oynuyordu. Bu saatlerde gece klübünün kapalı olduğunu biliyordum. Aslında bu durum beni daha da geriyordu. Kimsenin olmaması....

Çağan'dan korkmuyordum. Ama o gece yüzünü kesmiştim ve bunun bir bedeli olacağını dile getirmişti. Şimdi de her yere adam salmış, beni arattırıyordu. İşte bu endişelenmem gereken bir konuydu.

Kapıdaki korumlar beni görünce şaşırsalarda bir şey demeden kapıyı geçmem için açtılar. Aslında bir nevi iş arkadaşlarım sayılırlardı. Ne ironi ama...

Esmer olan koruma benimle birlikte içeri geçerken "Seni arıyor." dedi.
İçeriye adım atarken kalp atışlarım hızlanmıştı. Korumaya dönerek sadece "Biliyorum." demekle yetindim. O da daha fazla konuşmak yerine beni yukarı çıkan merdivenlere doğru yönlendirdi.

Yukarı taraf odalardan oluşuyordu. Bunlardan birisinin onun ofisi olduğunu tahmin etmek pek de zor değildi.

Uzun koridorda ilerlerken işlemeli tahta bir kapının önüne geldiğimizde durduk. İçerden konuşma sesleri geliyordu.

Öfkeli sesi tanımıştım. Çağan karşısındaki adama sinirle bağırıyordu. "Ne demek bulamadık?!" Tehditkar sesi kısık ama bir o kadar da tehlikeliydi.
Karşısındaki cevap veremeden yanımda bulunan koruma kapıyı tıklattı.

"Gir."

Kısa komutun ardından tahta kapının gümüş işlemeli kulpunu çevirerek içeri girdi. Ardından da ben girdim.

Nabzım tekrar hızlanırken sakin kalmaya çalıştım. Çağan'ın bakışları direk yüzüme kilitlenmişti. İçime kısa bir nefes çekerek bakışlarımı kaldırıp gözleriyle buluşturdum.

Mafyanın Hırsızı Donde viven las historias. Descúbrelo ahora