ENDless ✅

buluşmaların olduğu yerde vedalarda vardır (son)🥀

Medyaya çok ama çok sevdiğim bir BTS şarkısı koydum. Dinleyin ♡•♡
BTS-OUTRO:TEAR♡♡♡♡

Zihnim senin hayaletinden kaçamadığım yer
Imagine Dragons

*
*
*

Değişiyorduk. Belki yaptığımız seçimlerden sıkıldığımız için belki de kendimizi farklı bir yerde hayal ettiğimiz için, bir şeyleri hep değiştiriyorduk. Bu bazen bir saç rengi, bazen düşünceler, bazen tarzımız ve bazende duygularımız.

Ben bunlardan en sonuncusunu yapmış ve Hoseok'a kalmayı seçmiştim. Onun gözlerinin içinin parlamasını bu kadar sevdiğimi yeni yeni anlamam tamamen benim aptal olmamdan kaynaklanıyordu. Daha fazla geç olmadan değişmek istediğim için kendimi şanslı hissediyordum. Onun gülümsemesi benim mutluluk sebebimmiş. O öyle güzelce bakıp gülümseyince bir anda dünya değişiyor daha parlak ve çekilesi bir yer oluyordu. Kalbimde hissettiğim ufacık kıpırtılarını toplayıp rüzgar çanı yapmak ve bunu Hoseok'a vermek isterdim. Güzel bir hediye olurdu.

Hafifçe tebessüm ettim. Elimde ki lahanaları yıkıyor ve düşündüğüm şeye gülümsüyordum.
"Nedir seni böyle gülümseten?" Hafifçe rıhtıma vuran dalga seslerinin arasından onun sesini duymuştum.
"Sen" gözlerinin içine bakarak söyleyince bir an duraksamıştı.
"Bu, yanı başında olduğum halde beni düşünüyorsun mu demek oluyor?" Alaycı bir dille konuştu. Başımla onayladım. Son lahanayı da yıkayıp leğenin içine koydum. Ayağa kalkıp biraz esneme hareketi yaptım. Eğilmekten her yerim tutulmuş gibi hissediyordum.
"Bacaklarım uyuşmuş" bacaklarımı ovalayarak garip sesler çıkarıyordum. Dokundukça acıyordu.

"Ben bunu neredeyse hergün yapıyorum" oda elinde kalan son yeşil soğan demetini yıkayıp bıraktı.
"Geri dönmeyi düşünmüyor musun?" Şehir merkezinden sonra burada kalması onun için iyimiydi.. ya hayalleri?
"Aslında bir kaç defa dönmek istedim. Sonra orada beni tutan şey sen olduğun için tek başıma o kalabalığa katlanamayacağımı fark ettim. Burasının büyüleyici ve huzurlu havası beni rahatlatıyor." Tebessüm ettim.
"Yani bana burada kalalım demek istiyorsun?" Hızla doğruldu. Başımı sağa sola salladı.
"Hayır Aries, sen nasıl mutlu olacaksan ben orada mutlu olurum. Burada kalmaya seni zorlayamam." Bu kadar beni düşünüyor olması gerçekten bana inanılmaz geliyordu. Her defasında benim istediğim yerde olmaya çalışıyor ve bundan bir kere bile şikayet etmiyordu.
"Ama ben istiyorum. Burada kalmak ve bu huzurlu manzaraya seninle bakmak. O şehirde bu kadar huzurlu olduğumu hatırlamıyorum Hoseok. Burada kaldığım bir kaç gün oradaki yılları alıp götürdü. Geri dönmek istemiyorum." Eğilip alnıma bir buse kondurdu ve omuzlarımdan tutup beni kendine çekti.
"Sorun değil nerede istersen ben orada kalırım."

"Bundan sonra birazda olsa kendini düşünmemi istiyorum. Sadece benim istediğim değil senin de istediğin olsun. Birazcık bencil olmalısın Hoseok. Belki bencil olsaydın çok önceden seninle olurdum." Omuz silkti.
"Senin mutlu olman benim bencil olamamdan hep bir adım öndeydi. Kaderinde bunlar vardı ve yine dönüp dolaşıp bana geldin. Bilirsin sen hep benimleyken çiçek acarsın. Yani hep bir umudum vardı, biliyordum yine bana gelip çiçek açacağını."

Sen bilsende ben bilmiyordum Hoseok. Bu kadar güzel seveceğini.

#### Jieun ####

Rotasız gemiler açık denizde bir sağa bir sola savrulur ve parçalanıp kaybolurmuş. Gidecekleri yeri billi olmadığı için doğru yolu bulamazlarmış. Ve sonunda yok olup giderlermiş.

O gemi bendim ve kaptanda Taehyung'tu. O rotasını bulamadığı için bir sağa bir sola gidiyor, beni bir o kayaya bir bu kayaya vuruyordu. Elimden geldiğince onun yara almasını önlemek istiyordum ama hep kanayan ben oluyordum. Yinede onu sağsalim bir kıyıda görmek istiyordum. Bu yüzden son gücümle ona yardım etmeye devam ettim.