haddini bilmek 🥀

91 29 25
                                    

Medyaya güzel bir şarkı koydum. Onunla birlikte okuyun :)
etham basden - leaving the lights on

Bol bol yorum yapında bende sevineyim :")

Taehyung'un bakışları beni buldu. Yüzüne ona yakışan o güzel gülümsemesini yerleştirdi. Ciğerlerim ağrıyana kadar nefesimi tuttuğumu fark etmemiştim.
Duyduklarımın gerçek mi değil mi kestiremiyor, bir aptal gibi ona bakıyordum.

"Biraz konuşabilir miyiz Aries" kalbim delirmişti. Yada ben mi delirmiştim? Gözlerini benden ayırıp Hoseok'a döndü. Bana sunduğu o gülümseme anında yüzünden silindi. Hoseok yumruğunu sıkmış ve bana dönmüştü. Yüzünde bulundurduğu bu ifadenin anlamını bilmiyordum. Ilk defa gördüğüm bu ifade saniyeler içinde kayboldu. Hızlı adımlarla Taehyung'u orada bırakıp yanıma geldi.

"Hadi gidelim Aries." Bileğimi kavradı ve beni çekti. Hemen buradan kaçmak ister gibi bir hali vardı. Ama ben gidemezdim. Nasıl gidebilirdim ki? Taehyung orada beni beklerken ben gidemezdim. Kendimi geriye doğru çekip bana bakmasını sağladım.
"Onunla konuşacağım Hoseok. Seninle gelemem."

"Aptal olma! Seninle oynadığını göremiyor musun?" Oynadığını sanmıyordum. Taehyung böyle biri değildi.
"Asıl sen abartıyorsun." Derin bir nefes alıp verdi. Bir kaç yaprak esen hafif soğuk rüzgarla ortamızdan geçti. Gözlerini kaçırdı. Yine canımı yakacak kelimeleri sarf edecekti. Kendimi hazırladım. Umarım bu sefer çok canım yanmazdı.
"Seni üzmemek için söylemiyordum ama Taehyung hergün farklı biriyle takılan birisi Aries. Seni gerçekten seveceğini düşünüyor musun?" Acıyordu. Sözlerinden içimde bir yerler acıyordu. Diğer elimi kaldırıp bileğimdeki elini çektim. Bakışları hızla bana döndü. Gözlerim dolmuştu. Başkasının yaptıklarını ufacık bile umursamazken Hoseok'un bir kaç kelimesi saniyeler içinde gözlerimi dolduruyordu. Kendimi hazırladım desemde buna engel olamıyordum.

"Benden hoşlandığını söyledi. Sonrasında sever." Bakışlarımı Taehyung'a çevirdim. Bir adım atmıştım ki Hoseok kolumdan tekrar yakaladı ve beni kendine çevirdi.
"Gitme" hüzünlü gözlerle bakıyordu. Uzun zaman beklediğim, hatta onun değimiyle kendimi değiştirdiğim insan benden hoşlandığını söylemişti. Mutlu olmak benimde hakkımdı. Neden bunu yapıyordu.
"Gitme lütfen. Sonrasında üzüleceksin"

"Üzüleceksin de üzüleceksin.. bunu nereden biliyorsun? Sen kimsin ki? Üzülsemde umursama. Ayrıca.." kolumu ondan kurtardım ve devam ettim.
"Eminim senin üzdüğün kadar üzemez." Gözlerinde ki hayal kırıklıkları yapraklara katılıp rüzgarla savruldu. O anda bir şeylerin değiştiğini hissettim. Yıllardır aramızda olan bu bağ gürültülü bir şekilde koptu. Bir parçası bana bir parçası ona saplandı. Eskisi gibi olmayacağını hissettim. Bana arkasını döndü. Biraz bekledi. Bir şey söylecek gibiydi ama ağzını açmadan hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Neden bunu yapıyordu bilmiyorum. Arkadaşım olarak mutlu olduğumu ilk onun görmesini isterdim. Ben böyle yapardım. Eğer o birini sevseydi onu sonuna kadar desteklerdim. Peki neden o bunu yapmıyordu? O ise ısrarla Taehyung'a gitmememi söyleyip durdu. Sabahtan beri bir garipti. Omuzumda bir el hissettim. Beni arkama döndürmüştü. Taehyung gülümsüyorken yüzü düştü.
"Ağlama" elini kaldırıp yanağımı sildi. O diyince fark etmiştim ağladığımı.
"Ağladığını görmek istemiyorum. Hemde başka bir erkek için" sildiği yerler rüzgarın etkisiyle üşümüştü. Taehyung boynunda duran bağı çıkartıp benim boynuma doladı.
"Burnun kızarmış. Üşüyor olmalısın. Eğer dersin yoksa bir yerlere gidelim mi?" Başımla onu onayladım. Bugün dersim vardı ama bu kafayla dinleyebileceğimi hiç sanmıyordum.

"Çantam kafeteryada kaldı" hafifçe tebessüm etti.
"Şimdi Jimin'i arar aşağı indirmesini söylerim" ses etmedim. Oda cevap beklemedi. Cebimden telefonunu çıkartıp jimin'i aradı. Başımı Hoseok'un gittiği yere çevirdim. Aklım ondaydı. Sinirlenince gerçekten gözü bir şey görmezdi. Umarım ona bir şey olmazdı. Taehyung'un eli çenemden tuttu ve başımı kendine çevirdi.
"Bana bak. Senden hoşlandığımı söyledim ama hala Hoseok'a bakıyorsun." Yüzüm kızardığı için boynuma sardığı atkıyı yüzümü kapatacak şekilde yukarı çektim. Gözlerimi ondan kaçırdım. Kalbim hızlı bir şekilde atıyordu.
"Gözlerini kaçırmak.. sanırım bu bende senden hoşlanıyorum demek." Uzanıp elimi tuttu. Tanrım. Bu kalbimin sorunu ne? Ölmek istemiyorum.

ENDless ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin