Yabancı gibi🥀

96 27 38
                                    


Bol bol yorum yapıp benide sevindirin✨




Dün yaşananlardan sonra bugün garip bir düzen vardı. Tam olarak anlam veremiyordum hiçbir şeye. Taehyung sürekli benimle temas halindeydi. Durmadan benim le konuşuyor, yiyecek yada içecekler alarak önüme koyup sen bunları seversin diyordu. Diğerleri sanki bir gariplik yokmuş gibi davranıyor arada bir bize kaçamak bakışlar atıyorlardı.
Hoseok ise fazla sakindi. Ben ona bir şey demeden asla benimle konuşmuyordu. Konuşsa bile cevapları kısa oluyor ve bana bakmıyordu. Bu garip sakinlik ikimiz yanyanayken hiç olmamıştı. Birbirimizle uğraşmaya bayılırdık. Ama bu gün, dünkü kopan bağların varlığını daha iyi anlamamı sağlamıştı.

"Aries?" Taehyung kocaman bir gülümsemeyle elini gözümün önünde bir sağa bir sola salladı. Daldığım düşüncelerden sıyrılıp ona döndüm.
"Hmm" şaşkınlık ifadesiyle ona cevap verdim.
"Ne düşünüyorsun bu kadar?" Şu anki içinde bulunduğum bu garip durumu düşünüyorum Taehyung. Birbirimize olan duyguların sevincini bile yaşamak istemediğimi düşünüyordum. Şimdi ben etrafa gülücük saçmalıydım. Içim kıpır kıpır olmalıydı. Bulutların üzerinde gezmeliydim. Peki derdim neydi benim? Yüzüm neden gülmekte bu kadar zorluk çekiyordu.
"Hiç.. öylesine gözüm dalmış" önüme koyduğu sıcak çikolatadan zorunlu bir yudum aldım. Mideme doğru yol alan bu sıvı henüz oraya ulaşmadan bulanmasına neden olmuştu. Yüzümü buruşturup bardağı masaya koymuştum ki içine buruşturulmuş peçete düşmüştü. Şaşkınlıkla başımı kaldırıp Hoseok'a baktım. Sanki atan o değilmiş gibi elinde bulunan notlara bakmaya devam etti.
"Hoseok! Biraz dikkat et. Peçetenin böyle atıldığını ilk kez görüyorum. İnsan gibi koysana masaya" Taehyung sinirli bakışlarını Hoseok'a çevirmişti.

"Kusura bakma görmedim" arada bir böyle yapardı. Anlayamadığı bir soru olursa eline buruşturup atacağı herhangi şey alır. Soruya odaklanır ve onu buruşturup rast gele fırlatıldı.  Bu sefer benim bardağımı tutturmasına çok sevinmiştim. Yoksa bu şeyi içmek işkence gibiydi.
"Yeniden almamı ister misin?" Taehyung Hoseok'a göz devirmiş ve önümdeki bardağı alıp ayağa kalmıştı.
"Gerek yok. Bugün fazlaca tatlı tükettim" başıyla onayladı.
"Dersim başlamak üzere. Artık gitmeliyim" dudaklarını büzdü. Ne kadar sevimli göründüğünü daha önce ona söyleyen olmuşmudur? Tabikide olmuştur Aries. Adam prens olarak anılıyor. Seninki de soru mu?

"Çıkınca seni ararım." Gözlerim kısılana kadar gülümsedim ve el salladım. Arkasını dönüp yürümeye başlamıştı. Kapıdan çıkana kadar ona baktım. Masadan gelen büyük bir gürültüyle hepimiz yerimizden fırlamıştık. Jiminin içtiği kola soluk borusuna kaçmış öksürmekten gözlerinden yaş gelmişti. Jinin hafif tiz çığlığı etrafa yayılmış ve bir kaç kişinin bize dönmesine neden olmuştu.
Yoonginin bile minik gözleri kocaman açıldı.

"Nerenin manyağısın çok merak ettim?" Namjoon'un masasındaki duran gözlük uygulanan orantısız güç ile yere düşüp kırılmıştı. Herkes Haerin'in neden masaya kitabı vurup "aaaayyy!" Diye bağırdığını bilmiyordu. Gerçekten bu kız kaçığın tekiydi. Yada avukatlık mesleği ona iyi gelmiyordu.

"Busanlıyım. Şimdi bırakın bunu. Siz ikiniz" beni ve Hoseok'u gösterdi.
"Derdiniz ne? Ne bu tuhaflık" ben bilmiyordum ki sana söyleyeyim. Bakışlarım Hoseok'a kaydı. Ne diyeceğini merak ediyordum.
"Bir dert falan yok" gerçekten yok muydu? Sabah bana günaydın bile demedin.
"Yalana bak be. Bizde yedik" hemen yanında oturan Yoongi masada bulunan krakerlerden birini alıp Haerin'in ağzına sokmuştu.
"Yedik" diye eklemeyi de unutmamıştı.

ENDless ✅Where stories live. Discover now