8. Bölüm

4K 180 12
                                    

~Yiğit Efe Milan (17 yaşında)~

Dün 17 yaşıma girmiş hayalime bir adım daha yaklaşmıştım.

Oldum olası hayalim asker olmaktı. Tıpkı amcam gibi.

Amcam geçen sene babamın gözleri önünde hayatını kaybetti. Bir grup teröristin saldırısına uğradılar. Babam kendini bir süre toparlayamadı ama şimdi gayet iyi bir durumda.

Kapının tıklanması üzerine sandalyede geriye yaslandım.

"Gir!" İçeriye giren Berfu ile oturuşumu dikleştirdim. Zamanında hoşlandığım kızdan soğuyordum. Belki de birlikte büyüdük diye öyle hissettim. Bilmiyorum.

"Nasılsın Yiğit?" Dedi karşımda ki tekli koltuklardan birisine oturup.

"İyiyim Berfu." Dedim. Ayağa kalkıp arkama geçti ve omuzlarımı ovmaya başladı. Kendisi benden 2 yaş küçük. 15 yaşında şu an.

"Bende gayet iyiyim." Tek kaşımı kaldırdım. Ellerini göğüslerime doğru götürdü ve biraz eğilip çenesini omzuma koydu. "Çok yakışıklısın." Şaşırmadım. Bir süredir bana bu şekilde davranıyordu.

İçimde yanan alev ile ne olduğunu anladım. Çayıma kattığı ilaç yüzünden yanıyordum.

"Yiğit seni seviyorum ve seninle evleneceğim. Ben 18 olduğumda annen isteyecek beni." Sırıttım. Onu asla kabul etmeyecektim.

Kollarını tutup geriye ittim ve öne eğilip dosyalara bakmaya devam ettim.

İçim yanıyordu ama dayanırdım.

Ben helalim olan ve sevdiğim bir kıza dokunacaktım. Hayatta bu ilaca yenilmeyecektim. Bu güne kadar hiçbir kıza dokunmadığım gibi şimdi de dokunmayacaktım.

Bu ilaç beni bu iğrenç şeye itemeyecekti.

"Yapma ama Yiğit. Benim gibi güzel bir kızı reddedemezsin." Ona göz ucu ile baktım. Altında götünü zor kapatan bir etek, üzerinde ise ilk 4 düğmesi açık içi görünen bir gömlek vardı. Hızla başımı dosyalara geri gömdüm. Bu yanlıştı.

Asla ama asla öyle bir hataya düşmeyecek tim.

İçimde ki yangın git gide büyüyordu. Hızla ayağa kalkıp odadan çıktım ve mutfağa indim.

Buzluktan aldığım buzları kaba koyup kendi odama geçtim ve arkamdan gelen Berfu yüzünden kapıyı kilitledim.

Hızla banyoya girip buz gibi suyu açtım ve buzları kovanın içine koydum.

Üzerimdekileri hızlı bir şekilde çıkardım ve soğuk suyun altına girdim. Kovayı direk başımdan aşağıya döktüm. Hem sinirliydim hem de kinli idim. Berfu bundan sonra benim kardeşim bile değil.

Ondan hoşlanıyordum. Güzelliği yüzünden. Ama yaptığı makyajlar ile ondan nefret etmeye başladım.

Ben makyajdan nefret ederim.

∆∆∆∆∆∆

Başımı biraz daha boynuna gömdüm.

"O kızdan uzak dur lütfen." Demem bile gerek yoktu ama içim rahat etsin diye demiştim işte.

"İçin rahat etsin güzelim. Asla ama asla o kıza yan gözle bakmam. Dayımın kızı benim gözümde." Gülümseyerek gözlerimi kapattım.

Sabah odadan gelen takırtılar ile gözlerimi açtım. Efkan sımsıkı sarılmış başını göğsüme koymuş uyuyordu. Göz ucu ile takırtıların geldiği yere baktığımda Berfunun odamızda olduğunu ve çantamı karıştırdığını gördüm. Efkanı dürttüm ama tam ses çıkaracak iken elim ile ağzını kapattım. Başını çevirip bana baktı. Bende boşta kalan elim ile Berfunun olduğu yeri işaret ettim. Elimi ağzından çekip yavaşça başını çevirdi. Kaşlarını çatıp bakmaya başladı.

EFKAN&CANAY (Tamamlandı)Where stories live. Discover now