14. Bölüm

3.4K 172 3
                                    

~2 ay sonra~

8 aylık olan karnıma baktım. Ne de çabuk geçti zaman öyle.

Canım bu süreçte çok yandı.

Mardin'e tüm girişler Milan aşireti ve bağlantısı olan herkese yasaklanmıştı. Ailemin o aşiretten tanıdıkları yüzünden buraya gelememeleri daha doğrusu annem ve diğerlerinin buraya girişleri yasaklanması ayrı bir ironiydi. Sinirlerim yeterince bozulurken annemin ve Fatma hanımın yakın arkadaş olmaları ve çocuklarım düşsün diye beni içten zehirleyen çok sevgili annem için idam kararı verilmişti.

Bunun önüne geçmiş ve kararın değişmesini sağlamıştım.

Annemi ve Milan aşireti ile bağlantısı olan abilerimi eşleri ile birlikte yurtdışına yollamışlardı.

Babam ise her daim yanımda. Kapım yavaşça açıldı ve içeriye babam girdi.

Efkan gibi yapıp arkama geçti ve ellerini karnıma koyup çocuklarımı sevdi.

"Çok güzel bir kız oluyorsun her geçen gün. Seni nasıl yaptık biz acaba? Diğerlerinden alıp sana mı verdikte böyle güzel oldun?"

"Aynen abla. Bu ne güzelliktir." Ah Burakta burada idi. Bir de Arda. İkisinin onlar ile bağlantısı olmadığı için kardeşlerimi de yanıma aldım.

"Şımartıyorsunuz beni ama." Dedim gülerken.

"Şımarmayı hak ediyorsun güzelim." Arda önüme geçip elimin ucunu tuttu ve biraz öne eğilip elimi öptü. Tek dizini de hafif kırmıştı.

"Çok güzelsiniz hanımefendi." Gülümsedim.

"Ne kadar da kibar bir beyefendi." Dedim. Çocuklarım için mutlu olacaktım.

İçten içe yanıyordum ama üzülmeyecektim. Efkan uyanacaktı.

Emindim. Ne zaman olursa olsun ben hep bekleyeceğim.

"Hayde bakalım. Damadı bekletmeyelim değil mi?" Beyaz elbiseme son kez bakıp çantamı aldım.

"Bence gidelim. Kocacığım beklemesin." Dedim. Hepsi bana ters ters bakarken ben kıkırdayarak çıktım evden.

∆∆∆∆∆

Her zaman rutinim olan yerde idim. Artık burası ikinci evim olmuştu resmen.

2 aydır göremiyordum Efkanı. Tam 2 kere kalbi durmuş ve bir kerede öldü dedilerdi. Burağın dikkati sayesinde ölmediği doğrulandı ve tekrar ameliyata girdi.

13 saat süren ameliyatın sonunda yine komada bir şekilde yoğum bakıma alındı.

Çok zordu.

Dayanacak gücüm tükeniyor ama çocuklarım bana kendi güçlerini veriyor gibiydi.

Kafayı yememe ramak kala çocuklarımı ve kocamın bana gülümseyen yüzünü hatırlıyorum.

"2 ay oldu Efkan. Çok zor biliyor musun? Tam 2 aydır yanına gelemedim. Seni bana göstermediler. Çünkü çocuklarımız çok tehlikeli bir dönemdeler. Tehlike geçmedi Efkan." Dedim elini tutarken.

"Çok zor sevgilim. Öyle böyle değil. Sen göreve gittiğinde ki beklememi mumla arıyorum şu an biliyor musun? O zaman cok şikayet ederdim seni bekliyorum, ayda bir kere görüyorum diye."

"O zamanlar ileride böyle bekleyeceğimi bilseydim inan bana gram şikayet etmezdim." Elimi yine aşinası olduğum yere koydum.

"Burası varya," dedim kalbinin ritmini elimde hissederken. "Burası benim yaşam kaynağım."

Göz yaşlarımı sildim. Duyuyordu beni. Biliyordum. Doktor söylemişti.

"Çocuklarımız 8 aylık oldular bebeğim. Doğdu doğacaklar. Sensiz mi doguracağım? Sensiz mi bakacağım onlara?" Gülümsedim ve ayağa kalktım.

"Emanetlerine canımdan çok değer veriyorum sevgilim. Senden kalan 2 evladımı da ölümüne koruyacağım."

~Efkan Türkoğlu~

Ben kimdim?

İsmim neydi?

Soyadım?

Emanet?

Kim?

Kimi kime emanet ettim?

Ben evli miydim?

Benim sevdiğim bir kadın mı vardı?

Benim evladım mı var?

Evlat?

Benim çocuğum var...

Doğa?

S*ktir! Nasıl unuturum.

Unutma Efkan! UNUTMA!

Sen Efkan Türkoğlusun. Eşin Doğa Canay Türkoğlu.

Senin iki tane çocuğun var Efkan.

Unutma.

Sakın unutma.

"Nasılsın evlat?" Bu? Asaf bey.

"Doğa iyi değil oğul. Hemde hiç iyi değil. Canı yanıyor ama belli etmiyor. Çok zor biliyor musun?"

Kalbime giren sancı ile bedenim kasıldı.

"Gündüz güler yüzlü olup geceleri hıçkırarak ağlıyor benim kızım." Doğam...

Benim güzeller güzeli karım benim yüzümden ağlıyor.

Ben hayatımda Doğayı bir kez ağlattım o zamanda küçük bir yanlış anlama yüzünden olmuştu.

Ama şu an yanlış anlama değil. Ben Doğamı ağlattım.

"Ama yine olumlu bakıyor varya. Çok ümitli. Her dakika başında beklemek istiyor ama yapamıyor. Çocukları doğdu doğacak. Aslan gibi oğlun prensesler gibi kızın olacak evlat. Sen, Doğa nasıl benim evladım iseniz onlar da sizin evladınız."

"Sen evladını terk etmezsin Efkan. Sana güveniyorum oğul."

Gözlerim açılmıyordu. Sanki bedenimi kullanamıyor gibiydim ama mücadele etmeye devam edecektim.

Hem görevime dönmek istiyordum hem de aileme.

Aile.

Vatandan sonra gelen tek aşkım, Doğam.

Ondan sonra gelen ise doğacak olan güzeller güzeli kızım, yakışıklı oğlum.

Özür dilerim çocuklar. Sanırım büyüme aşamanızda ben yanınızda olmayacağım.

Ne kadar zor lan bu.

Canım çok yanıyor.

Çocuklarımın büyüdüğünü görememek benim canımı yakıyor.

Benim evlatlarım...

EFKAN&CANAY (Tamamlandı)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن