0.4

509 45 39
                                    

Gecenin yorgunluğu üstümüze çökmüş ve artık söylediklerimizin anlamını bile tartamaz hale geldiğimizde Seokjin "Yatalım, geç oldu. Yarın konuşuruz detaylı." dedi. Zaten hepimiz gece sarhoşu olduğundan bunu hemen kabul edip yatmaya gittik.

"Ben...bana...yorgan ... çatal...durun çatal değil..." Taehyung uykulu gözlerle bir şeyler demeye çalışırken Namjoon "Yat burda." dedi ve odasına yürümeye başladı. Taehyung ise hiç ikiletmeden kendini koltuğa attı.

"Durun konuşacak şey daha...." diye saçmalayan gözleri yarı kapalı Jimin'i arkamızda bırakarak odalarımıza geçtik. Ben MinMin ile, abilerim bir odada, Yoongi ile Jungkook bir odada ve Jimin ile Hoseok ise diğer odada kalıyordu.

Derseniz eğer nasıl bu kadar oda var diye, burası eskiden küçük bir işyeriymiş ve herkesin ofisi olsun diye küçük odacıklara ayırmışlar. Yani bir sürü oda var ama hepsine sığan tek şey sadece 1 yatak ve 1 çekmece, o kadar. Ya da çekmeceden feragat ederseniz iki yatak işte. Bu saydığım 4 oda dışında 1 tane sadece kıyafetlerimiz için bir oda var çünkü kıyafetler bizim odamıza sığmıyor. Onun dışında da 1 oda daha var boş. Orası şu anlık depomuz. Onu da yeni üyemiz Taehyung'a veririz gibi duruyor.

Herkes odasına çekilirken biz de YoungMin ile odaya paytak paytak yürüyüp kendimizi yatağa attık. O ne yaptı bilmem ama ben direkt olarak uykuya dalmıştım.

•••••••

"Yeri...Yeri kalk."

Burnuma gelen güzel kokular ile mırıldandım. "hmhMhhm"

"Yeri uyan, kahvaltı."

"HmhmmmhhMh"

"Yeri pankek var."

Birden tazı gibi kulaklarımı dikerek yataktan fırladım. Karşımdaki YoungMin'i ezip geçtim ve odadan depar atarak çıkıp mutfağa doğru yol aldım.

"YERİ! EL YÜZ!" Bana seslenen Namjoon ile rotamı hızlıca banyoya çevirerek koşmaya devam ettim. Pankek kırmızı çizgilerimden bir diğeriydi. Hele üstüne Nutella da varsa gün benim için 10/10 olmuş bile demekti.

Banyonun kapısını bir hışımla açarken içeride gördüğüm hindistan cevizi kafa ile küçük bir çığlık atıp hemen geri kapattım. "PARDON KOOK!"

Jungkook belindeki havlu ile kapıyı açarak bana "Noona azıcık dikkat etsene ya!" diye çemkirerek kapıyı geri kapattı. "Ne yapayım oğlum, kilitle sen de kapıyı! Hem çabuk olsana sen, hemen elimi yüzümü yıkayıp pankeklerimi yemeye gideceğim. Çabuk!" diye bağırıp kapıya vurmaya başladım. Ben bu eyleme devam ederken YoungMin beni kapıdan çekerek "O öyle yapılmaz Yeri." dedi ve kırmak istercesine kapıyı yumruklamaya başladı. "ÇIKSANA ŞURADAN DİŞLEK TAVŞAN! İŞİMİZ GÜCÜMÜZ VAR YÜZ SAATTİR ORADASIN! ÇIK DEDİM, ÇIII-"

YoungMin bağırmaya devam ederken Jungkook belindeki havluyu çıkarmamış bir şekilde yeniden kapıyı açtı. Boyu Jungkook'tan kısa olan YoungMin de Jungkook'un tam suratına bir yumruk atmış, aynı zamanda da dengesini kaybedip üstüne düşmüş bulundu. Ama bizim tavşan izbandut olduğu için devrilmedi ve YoungMin'e karşı bir duvar görevi üstlenerek ikisinin de yere düşmesini engelledi.

Şu an belinde havluyla bağrı açık öküz Jungkook ve üstüne düşmüş aynı zamanda o öküze yumruk atmış utançtan kıpkırmızı olan bir MinMin vardı. Bu sahneyi ağzım açık bir şekilde izlerken kahkaha atmamak için zor duruyordum. Neyseki benim yapmak istediğimi Jimin yaptı ve koca bir kahkaha patlatarak kendini yerlere attı. O yerde gülmeye devam ederken ben de duramayıp gülmeye başladım.

"Napıyosunuz lan siz? Jungkook kardeşime mi göz diktin oğlum? Seni lime lime ederim bak. BAK HALA BAKIYORLAR! AYRILSANIZA NAPIYORSUNUZ SİZ!?" diye gürleyen Min Yoongi ile ben de Jimin de toparlanmış, Jungkook koşarak odasına kaçmış ve YoungMin de mutfağa gitmişti. Fırsattan istifade ben de hemen banyoya girerek hızlıca elimi yüzümü yıkadım. Sanırım abim sevdiğimi bildiğinden bugünkü çekimlerimde bana moral olsun diye pankek yapmıştı. Canım abim.

roommates || kth {✓}Where stories live. Discover now