1.4

279 30 17
                                    

"AY İMDAAAT POLİS İTFAİYE ACİL SERVİS İMDAAAT ÇAY SUYU KAYNIYOR!!" Jimin ile dalga geçmek için bağıran Taehyung'un aldığı tek karşılık göğsüne yediği kocaman bir yastıktı. Taehyung "Ah Jimin...İMDAAAAAT" diye dalga geçmeye devam ederken Taehyung'a gelen ikinci yastığa karşı kendimi önünde siper ettim ve tam kafama yastık yemiş bulundum.

O sırada konsol ile oyun oynayan Jungkook "headshot!!" diye bağırdı. Ha bu arada, YoungMin Jungkook ile konuşup olanları izah etmiş daha sonra Yoongi ile gece boyu içip birbirlerine dert yandıktan sonra Yoongi ve Jungkook'un arası eskisinden de iyi olmuştu. Tatlıya bağlanmıştı yani her şey. Hatta Jungkook sohbet grubuna da geri alınmıştı yani bu saf barış demekti. Ama Yoongi hala bu çıkma meselesi gerçek olursa olumlu bakacak gibi durmuyordu.

Dramatik bir şekilde kendimi yavaşça yere bırakmaya hazırlanıyordum ki ayağımın kayması ile görünüşe göre yere ağır iniş yapacaktım. Ama sırtımın yerle buluşmasını engelleyen şey belimden tutan Taehyung'tu.

Durumdan istifade hemen role girdim. "Ah Taehyung...vuruldum sevgilim... bırak beni, beni bırak ve hayatını yaşa. Benim hikayemin sonu burası olacak, bu acımasız savaşın ortasında kemiklerimi sızlatan soğuk toprakta bitecek şarkım."

"Ah Yeri, bırakma beni sevgilim. Bırakma beni bu pislik yuvasında tek başıma, yapayalnız. Sensiz, sensiz anlamsızca yuvarlanan bir toz tanesi kadar boş ve yalnızım Yeri'm. Bırakma, bırakma beni gün ışığım."

"Ah Taehyung...ben...ben..." Ve gözlerimi yavaşça kapattım. Kapıdan bizi izleyen YoungMin her şeyi kameraya almıştı ve sonunda kamerayı bırakıp alkışlamaya başladı. "Oscarlık performans!! Bravo!! Bravo!! Ayrıca kanalım için iyi bir eser."

Taehyungla gülmeye başladık ve kendimizi toparladık. Taehyung çay doldururken son kez "İMDAAAT YANMAM UMARIM!" diye bağırmış, buna karşılık Jimin de "SENİ YAKAN BEN OLACAĞIM!" diye karşılık vermişti.

Yarışma gününden beri Jimin ile dalga geçiyorduk. Yani... arkadaşlar bunun içindi?

Kendisi, konuşması gerektiği için yapılacak sırayı ve malzemeleri karıştırmış bu yüzden her şeyi alt üst ederek üstüne bir de stüdyoyu birbirine katıp gelmişti. Dalga geçmeyip ne yapacaktık?

Şu anda da izinde olduğunu için işe gitmiyor, dolayısıyla Seunghee ile de konuşmuyordu. Seunghee o gün çok tatlı olduğunu yazmıştı bana, sonra da başka şeyler konuştuk. Mesela benim seçmelerim vardı ve Seunghee ile ona gidecektim. Gelmek için ısrar etmişti. İyi şansı olduğuna inanıyordu.

Aklıma seçmeler gelince hemen saate bakıp ayağa fırladım. "SEÇMELERİM VAR! ONA YETİŞMEM LAZIM!"

Hızlıca çantamı alıp kapıya koşarken Taehyung arkamdan seslendi. "İNANIYORUM SANA YERİ'M! SEN AKLINA KOYDUĞUN HER ŞEYİ YAPARSIN ÇÜNKÜ SENİN İNANILMAZ BİR GÜCÜN VAR...!"

Ve YoungMin ile Jungkook devam ettirdi. "VE SEVGİN DE VARRR!"

Gülerek teşekkür edip dışarı çıktım. Bu sefer olacaktı. Bu sefer rolü alacaktım.

Ama önce Seunghee'yi almam gerekiyordu.

•••••••

"Ay çok heyecanlı. İlk defa seçmelere geldim." dedi Seunghee.

"Ulan Seunghee. Seni görüp ne güzel kız bu, bize güzellik de yeter diyip benim yerime seni seçmesinler role? Düşer bayılırım valla."

"Yeri ne saçmalıyorsun sen? Öyle olsa şu ana kadar tüm rolleri kapmıştın. Hem daha önce görülmüş mü hiç böyle şey?"

roommates || kth {✓}Where stories live. Discover now