2.8

59.6K 4.6K 781
                                    

2.5k okunma 300 oy recep ivediğin nah baklava videosu geldi aklıma amk

Bir bölüm atıcam uzun atıcam Volkanın ağzından atıcam asklarım

Başlıyoruz.

---
Elimde ki telefonu çevirerek kafamı geriye yasladım.

Oturduğum ranzamda sırtımı biraz daha geriye yasladım. Bugün son günümdü. Askerliğimi bitirmiş oluyordum. Aklım Aydaydı.

Bakışlarım etrafta dolanırken Metinin gözleri koyulaşmış bir şekilde sabitçe bana baktığını gördüm. Pizza vakasından sonra kendine gelememişti. 

Yanımda ki yastığı üzerine fırlattım.

''Ne bakıyorsun lan öyle? Beni mi sikeceksin it herif!'' Metin olayı biraz geç kavrayıp, kulaklarına kadar kızardı. Sırıttım.

''Yok oğlum öyle bir şey! Kendime gelemedim!'' Aklıma pizzaları Ayın getirdiği gelince;

''Tanımadığın kızdan bir şey istersen böyle olur.'' Metin yüzünü buruşturarak;

''Kızı karargah boyu tanıyoruz oğlum. Melek gibi kız çok yardımcı oluyor bize'' Biraz durdu. Sırıtıp;

''Biraz pahalıya patlıyor ama olsun.'' Güldüm. Ucuza çalışmazdı o.

''Nasıl biri bari sakata gelmeyesiniz?'' Onun hakkında bilgi öğrenmeye çalışıyordum.

''Dediğim gibi iyi kız. Satmadı daha bizi Fatih komutanımıza.'' dedi. Üstüne fazla mı gitmiştim. Sonuçta beni cidden tanımıyordu.

''İyi bakalım dikkat edin siz yine de.'' Kafasını sallayıp az önce ona attığım yastığı bana geri attı.

''Şerefsiz siktir olup gidiyorsun he?'' Sırıttım. Sonunda kendi mesleğimi yapabilecektim. Buraları özleyecektim elbette.

''Bir şey lazım olduğunda Aydan değil benden istersin artık.'' Gülüp, ayağa kalktı.

''Seninle abi kardeş rolü yapamam gülerim lan ben!'' dedi. Ruh hastası!

----

''Vay be devrem! Sen de gidiyorsun.'' Bana sarılan Ozana aynı şekilde sarılıp, karşılık verdim.

''Adam gibi rahat dur sen de bitir Vatani görevini!'' Ellerini benden çekip;

''Yok ya rahat burası.'' Sırıtıp, şapkasına vurdum. Artık kendi mesleğime dönecektim, kendi evime...

Arkamı son kez dönerek bizim çocuklara gülümsedim. Özleyecektim lan sizi! Kapıda bulunan arabama bindim. Evimden önce gitmem gereken başka bir yer vardı.

---

Siz:

Kızılafet: Kimsin?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kızılafet: Kimsin?

Siz: Balkona çık görürsün.

Kızılafet: Bekle.

---

''Niye geldin ulan sen?'' Kafamı kaldırarak sırıttım. Özlemişim keretayı.

''Sana geldim.'' Alayla kurduğum cümle daha da sinirini bozmuş olacak ki beyaz teni daha da kızardı. 

Arkamda sakladığım siyah gülü çıkartarak ona uzattım.

''Barışalım mı?'' İkimizin de birbirimizden sakladığı şeyler vardı. Tek günah keçisi o ve ya ben değildim. Burada sadece birini suçlayamazdık.

''Küçük şımarık bir kız çocuğuna gül mü aldın sen?'' Gülerek kurduğu cümleyle yumuşadığını zannederek;

''Tam da ona aldım işte!'' Eliyle bir dakika yapıp, içeri gitti. Kesin aşağı inecekt-

Yanıma düşen boş saksıyla ürperdim. Kafamı hızlıca yukarı kaldırdım;

''Kızım manyak mısın ne yapıyorsun?'' Bir tane daha saksı atarak;

''Manyağım manyak! Var mı diyeceğin bir şey?'' Manyaklığı severdim, müvekkilim olmadığı sürece sorun yoktu. Gülümseyerek;

''Yok kızıl hatun ne diyeyim sana?'' Aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı.

''Ne işin var lan senin dışarıda? Hemen abimi arıyorum. Bittin sen!'' Şuanda iki yaşında ki kız çocuğu gibi beni abisine mi şikayet edecekti?

Yapardı.

''Bitti kızım benim askerliğim. Ne zaman istemeye gelelim seni?'' Alay ederek daha da sinirlendiriyordum. Hoşuma gidiyordu! 

''Tamam hemen istemeye gelmeyiz korkma. Böyle olay çıkarmak yerine bana istemediğini söyleyebilirdin.'' Etrafta birkaç kişi bana bakarken bu sefer yanıma hortum düştü.

E ananın a-

''Kızım gel boğ valla bak çekinme! Hem sen bir avukata zarar vermek kaç yıldan başlar biliyor musun?'' Bu dediğimle yüzü saçlarının rengini alırken devam ettim;

''Hem ben bugün kendi şehrime dönüyorum. Vedalaşmayacak mıyız?''

bölüm sonu

agalar artık uzun uzun atacağım sonra kızıyonuz

Avukat bey! -Texting ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin