5 'Final'

49.8K 3.6K 1K
                                    

Hoş geldiniz agalar.

Beklenen final erken geldi. Hepinizi çok teşekkür ederim. Uzun zamandır birlikteyiz ve yolumuz bu kitapta ayrılıyor.

Diğer kitabımda buluşabiliriz tabii o mizah değil.

Şuan şoktasınız çünkü beklemiyordunuz ama uzatmanın pek sonucu yok :')

500k olduk. Çok teşekkür ediyorum umarım kitap boyunca yüzünüzden hiç tebessüm eksik olmamıştır.

Son bölüme geçelim.

~~~
Nikah masasında ellerimi birleştirmiş bir şekilde karşıma bakıyordum.

Volkanla nikah kıyıyorduk!

Her ne kadar yasak olsa da Volkan bir şekilde ayarlamıştı.

Üstüm de sade bir nikah için beyaz, tüllü bir elbise vardı.

Gelinliği eğlencem de giymek istiyordum.

Annemler, babamlar, abim ve Kiraz yengem de buradaydı.

Aşkının mızmızlanmasıyla onu kucağıma almıştım.

Normal de beni gördüğü yer de örümceğiyle yer değiştiren yeğenim, kucağımdan indiği an ortalığı ayağa kaldırıyordu.

Kiraz yengem her ne kadar Aşkını kucağımdan almak istese de Aşkın daha çok ağlıyordu.

Onun bir göz damlasına dahi dayanamayan abim kucağımda kalması için izin vermişti.

Ulan izin mi istedim?

Nikahınmızı Volkanın arkadaşı kıyıyordu.

İsminin Tarık olduğunu tek biliyordum. Tarık ilk önce Aşkına sonra bana en son da Volkana bakarak gülümsedi.

"Kardeşim çocuk üniversiteye başlayınca evlenseydiniz. Neden acele ediyorsunuz?" ben anlayıp, sırıtırken abim;

"Çocuk benim çocuğum! Artık nikahı kıymaya ne dersin?"

Tarık abimin sinirli çıkan sesiyle nikahı başlatmıştı.

Kravatını gevşetip, bana baktı;

"Sayın Ay Erdem, sağlıkta ve hastalıkta iyi günde kötü günde Volkan Tarsazı eşiniz olarak kabul ediyor musun?"

Gülümseyerek mikrofona iyice yaklaştım.

"Evet!" Gür çıkan sesimle Kiraz yengem gözleri dolu dolu, evladı tıp kazanmış anne bakışları atarken abim gözlerini Aşkına odaklamıştı.

Korkma sağlam tutuyorum çocuğunu.

Tarık aynı soruyu Volkana da sordu;

Sayın Volkan Tarsaz, sağlıkta ve hastalıkta iyi günde kötü günde Ay Erdemi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Volkan gözlerimin içine bakarak mikrofana eğildi;

"Evet!" Benim sesimden daha gür çıkan sesle gülümserken, Tarık;

"Ben de belediyenin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı, koca ilan ediyorum! Gelini öpebilirsiniz." Son cümlesiyle Aşkına dikkat ederek ayağa kalktım.

Ulan çocuk normalde kucağıma gelmezsin evleneceğim zamanı mı buldun yapışacak?

Aşkın bu ortamdan sıkılmış olacak ki kendini kucağımdan atmaya çalışarak annesine gitmeye çalıştı.

Kiraz yengem onu kucağımdan aldığında daha rahat olduğumu söylemeden geçemeyecektim.

Volkan omuzlarımdan tutup, dudaklarını alnıma yaklaştırdığın da abim kafasını çevirmişti.

Onu umursamayarak gözlerimi Volkanın gözlerine diktim.

Volkan gözlerime kısaca bakıp, dudaklarını alnıma bastırdı.

Birkaç saniye orada tutup, çektiğinde salonda olanlar alkışladı. Tarık elime evlilik cüzdanını verince Volkanın ayağına basıp, kaldırdım.

Volkana baktığım da tepki vermemişti. Hayvan herif canı acımamıştı tabii!

Annemler tek tek gelip tebrik ederken, en son abim geldi.

Gözü hafif dolu gibi olsa da bozuntuya vermeyerek, alnımdan öptü.

Gözlerini benden çekip, Volkana odaklandı;

"Sana güvenmesem değil kardeşim, yedi ceddim istese kardeşimi sana emanet etmezdik bilmiş ol." Volkan hafifçe gülümseyip, abime elini uzattı.

Abim tutmak yerine Volkanı kendine çekip, erkekçe selamlaştı.

Abim geri çekildiğinde gelen Kiraz yengem dolu dolu gözlerle bizi süzdü.

"Elim de büyüdünüz yemin ediyorum ya!" Volkan samimi bir gülümsemeyle;

"Her şey için teşekkür ederim Kiraz. Her şey senin sayende oldu." Kiraz yengem saçını hafifçe geri savurup;

"O gece kapıyı çalmasaydın bunlar olmazdı. Sen kendin başardın akıllım." Hangi geceden bahsettiklerini bilmesem de sustum.

Volkan gülümseyin, elimi tuttu;

"Yeni hayatımız başlıyor Ay'ım"

~~~

Üç saatin ardından Ankaraya gelmiş bulunuyorduk.

Volkanın işi benim de hem okulum hem de eşim burada olduğu için artık burada yaşayacaktık.

Eskiden beraber yaşadığımız ama iki daire gibi olan evi müstakil hale geri çevirecektik.

Orada yaşayacaktık artık.

Volkan hem arabayı sürüp hem de benimle sohbet ediyordu.

"Şu işlerimi halledeyim seninle Orduya gidelim mi güzelim?" Volkanın Ordu da dedesinden kalma bir evi vardı.

Tam bir bağ eviydi.

Kendin ek kendin ye tarzı.

"Sen şu işlerini hallet bakarız." Şuan ne konuşacağımızı ikimiz de bilmiyorduk.

Volkana yapacağım şaka yüzünden çok ileride olan evlenme olayımız erkenden olmuştu.

Canıma minnet.

Volkan;

"Sen istediğin an ben müsaitim yavrum haberin olsun." ima ettiği şeyle sırıttım.

"Ben meşgul olduğumu ima etmedim ama siz bilirsiniz Volkan bey." Volkan dilini dudağının üstünde gezdirip;

"Tutun tutabilirsen irademi o zaman Ay hanım."  dedi.

Hava yavaş yavaş karanlığa batarken Volkana cevap vermedim.

Cevabını ikimiz de biliyorduk zaten.

Tutmayacaktım.

Boş yol da ağır ağır giden araba, radyoda çalan sakin müzik ve batmakta olan güneşle, elim de olan elle huzurun en güzelini tadıyordum.

Teşekkür ederim Allah'ım.

Bölüm sonu.

Üzüldüm nedense qşdöwğdö

Diğer kitabım mizah değil mafya da değil ama öyle bir şey ama değil bilmiyorum...

Her gün bölüm gelmekte sizi bekliyorum :')

Allaha emanet olun ve her zaman iyi insanlara şans verin kızlar 💕

Avukat bey! -Texting ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin