Avukat bey! -Texting ✔️

4

40. bölüme hoş geldiniz

Biraz geç oldu çünkü su orucuna başladım bugün 3. günüm ölüyor gibi bir şeyim.

Ulan baklavayı çok şekerli diye sevmem canım baklava bile istedi aq

neyse başlıyoruz.

---

Emine teyzenin içeri girmemesi için yalvaracak duruma gelmiştim.

Hayır neden her şey beni buluyor?

"Emine teyzecim hoş geldin!" ne olur geldiğin gibi teyzem.

Vallahi vakti değil.

"Hoş bulduk kızım. Ben memleketimde dönüyorum bir saat sonra uçağım var." dedi.

Umarım o 1 saatini burada harcamazsın Emine teyzem.

"Volkana birkaç yemek bıraktım dolaba sen pişirir misin? O salak yakar şimdi sarmaları." dedi.

Sarma mı?

Dur Ay! Daha önemli sorunun var.

"Tabii ki yaparım Emine teyzecim. Yolun açık olsun." dedim.

Emine teyze bana sarılıp, köşede duran bavulunu aldı.

Yüzüğümü çıkartıp verecektim ki;

"Yine sana gelecek zaten. Kalsın sen de." dedi. Anlamayan gözlerle ona bakarken gülümseyin, merdivenlerde indi.

Bu konuyla en son uğraşmayı düşünüp, içeri geçtim.

Abim yengemin belinden sarıp, kendine çekmişti. Saçlarını hafif hafif okşayarak;

"İyi misin göz nurum?" dedi. Kiraz yengem başını sallayıp, onayladı.

Abim ayağa kalkıp;

"Ay, yengenle dur ben kısa bir telefon görüşmesi yapıp geleceğim." dedi. Abim odadan çıkınca yengem;

"Nişanlandın mı? Benden hızlısı mezarda sanıyordum. Buradaymış!" dedi.

Sırıtıp arkama baktım. Abimin gelmediğinde emin olup, olanları yengeme anlattım.

"Simli kedi Fatihten mi korkuyorsun? Kız ne korkuyorsun senin yaptığını ben de yaptım. Hiçbir şey diyemez." içim yine de rahatlamazken devam etti;

"Hem ben ona uygun bir zamanda anlatırım sen merak etme hiçbir şey yapamaz o kedi." dedi.

İçim bu sefer rahatlarken kalkıp yengeme sarıldım.

İyi ki varsın yenge.

Birkaç dakika sonra abim odaya girdiğinde geri çekildim.

"Kirazım iyi hissediyorsan yola çıkalım. Gitmemiz gerek." Kiraz yengem onaylayacaktı ki birden ayağa kalkıp, tüm cesaretimle;

"Abi ben biriyle konuşuyorum." Abim anlamaz bir şekilde bana bakarken;

"Kendi kendine konuşma zaten biriyle konuş." dedi. Elimi iki yana sallayıp;

"Öyle konuşma değil. Ciddi bir konuşma. Erkekle..." dedim.

İsim vermeyecektim.

Şimdilik.

"Ne demek biriyle konuşuyorum Ay? Buna karışamam genç bir kadınsın artık ama buraya geleli kaç gün oldu farkında mısın?"  abimin sert sesiyle hafif ürksem de;