Koştu. Nefesinin yettiği kadar, kalbinin sesini işitebildiği kadar koştu. Önüne, arkasına, sağına, soluna heryere bakındı. Aşktan kör olmuş gözleri kalbinin eşini arıyor onu bulmak için can atıyordu. Elindeki kar küresini düşürmemek için sıkı sıkı t...
Jungkook'un, tae ile geçirdiği o günün üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Sahte ailesi ile tatile çıkacağı için valiz hazırlıyordu.
"Her şeyini koydun mu?" Yoongi, Jungkook'un bayıldığını duyduğunda hemen evine gelmiş ve orada kalmaya başlamıştı.
"Evet aldım." Valizin her yerini kapatıp son kez evde göz gezdirdikten sonra ikiside evden çıkmıştı. Jungkook'un arabasına valizleri yerleştirdikten sonra jungkook sürücü koltuğuna yoongi ise yan tarafa oturdu.Ehliyet kemerlerini bağladıktan sonra gaza bastı ve sahile doğru sürdü.
Yirmi dakikalık bir yolculuğun ardından sahilde annesi ve joon amcasını görmüştü. Arabayı park alanına yaklaştırmış ve park ettikten sonra durdurdu.
"Yoongi." Yoongi tam arabadan inecek iken jungkook'un ismini söylemesi üzerinde durmuştu.
"Efendim?"
"Teşekkür ederim. Beni yalnız bırakmadığın için ve bunca zaman yanımda olduğun için." Yoongi içtenlikle gülümseyip jungkook'un elini sıktı.
"Teşekkür etmene gerek yok. Dostlar bunun için vardır." Birbirlerine yaklaşıp sarıldıktan sonra ikiside arabadan inmiş ve valizlerini almışlardı.
"Sizi bekletmedik değil mi joon amca?"
"Bekletmediniz evlat merak etme. Bizim keretalarda içeride." Yat'ı gösterdiğinde dördü de içeri geçti. İçerisi'nin profesyonel birinin elinden geçtiği çok belliydi. Kahve tonları üstündü ve çoğu yerde eskitme kullanılmıştı.
Herkes joon amca'nın peşinden güverteye ilerlerken alanda Taehyung ve jimin'i görünmüştü. Taehyung yuvarlak gözlükleri ile kitap okurken jimin fotoğraf çekmeye çalışıyordu.
Taehyung içtiği kahve bardağını kenara bırakıp gözlerini jungkook'un üzerine dikmişti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Jungkook, ilk defa taehyung'un saçlarını aşağıda gördüğü için şaşırmıştı.
"Ah, hoş geldiniz." Jimin yoongi yi görünce heycanlanmıştı.
"Hoş bulduk..." Taehyung sadece gülümseyip eliyle oturmalarını göstermişti. Jungkook ve yoongi yan yana oradaki pofuduk koltuklara oturduğunda çalışanlardan biri onlarda kahve getirmişti.
"Bir isteğiniz var mı efendim?"
"Hayır, sağolun."
"Çocuklar!" Joon amcanın bağırması ile hepsi üst kata bakmıştı. "üç yada dört saate varmış oluruz. Siz istediğiniz gibi takılın biz eunwoo ile üst katta olacağız."
"Tamam, baba." baba... Jimin ve Taehyung'un baba derken gözlerinin içi gülüyordu aynı jungkook'un iki, üç yaşlarındaki gibi.
Dördü sesizce oturup kahvelerini içerken sesizliği bozan jimin oldu.
"Yoongi, güvertede fotoğrafımı çekebilir misin? Ya da birlikte çekiniriz."
