(16)2.kitap

2.6K 200 42
                                    


Selamlarrrrr,2.kitabın ilk bölümünü atıyorum. Yeni sezon hayırlı uğurlu olsun umarım beğenirsiniz...

5 yıl sonra...

İnsanlar ölürlerdi. Bazen öyle bir ölürlerdi ki bedenleri toprak altına gitmeden kül olana kadar yanar ve bir Anka kuşu gibi yeniden dirilirlerdi. İşte o Anka kuşlarından biride jungkook'du.

5 yıl önce ölmüş ve yeniden dirilmişti ruhu...

Siyah helikopter yavaşca her yeri toz ve dumana boğarak 17 katlı bir binanın helikopter pistine iniş yapıyordu. Korumalar hızla etrafına toplanıp güvenliği sağlıyor ve çemberi oluşturuyorlardı. Helikopter piste iniş yaptığında korumalar dan biri hızla gelip kapıyı açmış ve içerisinde efendisinin inmesini beklemişti.

"Hoş geldiniz jungkook bey. Umarım yolculuğunuz güzel geçmiştir." Jungkook tepkisizdi. Sadece kafasını sallayıp direk olarak şirketin içerisine girmişti.

Hayat bazen insanları yanına almayı unuturdu. Hayat, insanı unuttukça insan delirirdi. Jungkook önce delirmiş sonra ise ruhunu paramparça yaparak öldürmüştü.

Toplantı odasına girdiğinde içeri geçmiş ve masaya oturmuştu. Bu şirketin %100 hissesini almış ve ceo olarak devam edecekti. Gayet başarılı bir hukuk departmanı olan Vie yeni hayatlara adım arttıracaktı.

"Jungkook bey hoş geldiniz. Bütün çalışanlarımız şu an bu oda içerisinde ve sizin kurallarınızı dinlemekten için hazır halde bekliyor."

"Ben jeon jungkook. Bana bay jeon diyeceksin-" Bir kız atılmış ve jungkook'un sözünü kesmişti. "Efendim geç kalan biri var. Bir dakika beklerseniz gelir."

"Ben kimseyi beklemem! Yetişmesi gerekirdi." O sırada nefes nefese içeri bir genç girmişti. Hafif dalgalı saçları ve beyaz gömlek üzeri süveteri ile bütün ilgiyi üzerinde çekmişti esmer oğalan. "Geç kaldığım için üzgünüm jungkook bey..." Dedi gülümseyerek.

Taehyung....

Jungkook, Taehyung'u yıllardır görmüyordu. Çok acı bir şekilde ayrılmış ve bir daha görüşmemişlerdi. Hayat sanki ikisini değiştirmiş gibiydi. Enerjik taehyung gelmiş, enerjik jungkook gitmişti ve etoriter Taehyung gitmiş, jungkook gelmişti.

Jungkook cevap verememişti. Taehyung bunu fırsat bilip boş bulduğu sandalyeyle oturmuş ve yeniden gözlerini jungkook'a dikmişti. İkisinide aklına 5 yıl öncesi gelmişti. Şirkette çalışan jungkook, patron ise taehyung'du ama şimdi tam tersiydi. Taehyung, hâla jimin ve yoongi ile konuşan jungkook'un haberlerini almış ve burayı satın aldığını duyduğunda kendi yönettiği şirket hisselerinin başkasına devredip burada 1. Seviyeden avukatlığa başlamıştı.

"Sizi dinliyoruz bay jeon?" Dedi taehyung kışkırtıcı halde.

"Çocuk değilsiniz sonuç olarak. Kurallar aynı size ilk okul çocukları gibi şunu yapıp yapmayacağınızı söyleyemem! Sadece iyi çalışıp yüksek bir yerlere gelmek istiyorsanız yaptığınız işlerde parayı değil karakterinizi düşünün yeter!" Jungkook, sinirle toplantı odasında çıkmış ve kendisi için hazırlanan odaya giriş yapmıştı.

"Yeniden dengem bozulacak... Nasıl buraya gelmeye cesaret edebilir ya? Anlaşmış ve bu işi bitirmiştik!"Jungkook kendi kendine söylenirken taehyung pat diye odaya girdi.

"Bay jeon?"

"Ne işin var senin burada?!"

"Eskiden çalışanım olan, yeni patronumu ayartmaya geldim... Ne oldu? Çok şaşırmışa benziyorsun." Jungkook, acıyla yeniden baktı.

"Ne o? Yoksa yenide mi hamile bırakıp bebeğimin canlı canlı öldürülmesine izin vereceksin?" Yeniden sesizlik oluşmuştu.

"Elimden gelse o evden asla çıkmazdım..."

"Çıkmazdın öyle mi? Sen bana neler yaşattın farkında mısın? Ben çocuğumu canlı canlı kaybettim lan!"

"O benim'de çocuğumdu..." Jungkook deli gibi gülmeye başlamıştı. "Evet seninde çocuğundu! İNTİKAM İÇİN YOK SAYDIĞIN ÇOCUK?!" Jungkook hala deli gibi gülüyordu. "Değdi mi?" Dedi acı içinde.

"Ne?"

"Değdi mi? Beni kanlar içerisinde o halde görmene rağmen intikamına devam etmene değdi mi?! Aldın mı intikamını? Ne oldu şimdi bitirdin mi işlerini?!" Taehyung, acı içerisinden önce gülümseyip sonra başını salladı. "Değmedi..."

"Hayatının sonuna kadar pişman olacaksın. Seni öyle süründüreceğim ki;tanrıya geçen yıllar için şükür edeceksin! Şimdi işinin başına dön ve bir daha'da odama izinsiz girme!"

"Emredersiniz jeon bey!" Taehyung üzüntülü bir halde odadan çıkmasıyla jungkook titreyen bacaklarıyla direk masasına oturmuştu.

O günden sonra çok fazla şey yaşanmıştı mesela jungkook'un bebeğin öldüğünü kabullenmemesi ve aldırmaması...

Geldikleri 6.hastaneydi. Her doktor aynı şeyi söylüyor ama jungkook asla kabullenmiyordu. "Ölmüş... Aldırmanız lazım yoks-" Bütün doktorlar ölmüş kelimesinde sonra bir sürü şey söylüyor ama jungkook hiç birini duymuyordu.

"Benim bebeğim ölmedi... Ölmedi siz bilmiyorsunuz! Siz anlamıyorsunuz ya... BENİM BEBEĞİM ÖLMEDİ YAŞIYOR!" Kendini yere atmış ve artık dayanamayan vücudu kendini kaybetmişti.

Bebek ölmüştü çoktan ve biraz daha anne karnında durur ise annesini zehirleyecekti ama aldıramıyorlardı." Lütfen almayın bebeğimi... N'olur! Ben sadece ona tutunabildim."

" Jungkook öldü... Anla artık! Aldırmamız lazım yoksa sana zarar verecek."

"Benim çocuğumun bana zarar veremez ki..."

Bebek jungkook'u zehirlenip bayılana kadar o masaya yatmamış ve aldırmamıştı ama en sonunda olan olmuştu. Eve döndüklerinde jungkook yanında durmak istemiyorum bile demeden sadece sesizce yaşıyordu. Yemek yemiyor, konuşmuyor sadece yatıyordu. En sonunda çıldırmış ve gideceğini demişti ama o zaman da taehyung izin vermemişti. Onu eve kilitlemiş korumaları doldurmuştu.

Annesi güya jungkook'u ziyaret etme bahanesi ile eve gelmiş ve iğrenç şeyler söyleyip geri girmişti.

"Neden geldin?"

"Sana unutmaman şeyleri söylemek için."

"O neymiş?"

"Sen bir omega olduğunu unutuyorsun sanırım. Çocuğunu kaybettin diye dünya yanmadı ya sonuçta kalk evde hazırlıklarını yap ve taehyung'a yeniden yaklaş yoksa taehyunguda kaybedeceksin." Jungkook acıyla kafasını sağlamıştı.

"Siz buna karışmayın!" Demişti taehyung sert bir şekilde.

"Anne bir şey soracağım? Bir anne doğurduğu çocuğundan nasıl nefret edebilir?"

"Jungko-"

"Keşke biraz sevseydin beni... Gitmeme izin verilmiyor ve başıma annem getiriliyor... Mükemmel! Madem beni bu kadar önemsiyorsunuz teşekkür edip hayatından çıkmak isterim!" Eline aldığı meyve bıçağı direk olarak bileğine yönelmişti.

O günden sonra Taehyung, jungkook'u serbest bırakmış ve 2 yıl boyunca uzak kalmıştı ki birden yükseldiğini duyana kadar. Girdiği bütün işleri takip etmiş ve profesyonelliğine hayran kalmıştı.

Jungkook, gözlerindeki kızarıklıkları geçirdikten sonra siyah kabanını giymiş ve odasından çıkmıştı. Bütün şirket önünde bekliyordu.

"Asistanım kimdi?"

"Benim efe-"

"Haftanın bütün planlamasını yap ve taehyung'a gönder. Bundan sonra o benimle çalışacak. Şöförü de çağır ve aşağıda beklesin beni.Geç kalırsa kavulduğunuda söylersin."

Evet, jungkook yeniden dirilmişti ama yanan bazı duyguları geri gelmemişti...

Gamble Of Life|taekook Omegaverse|Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora