(19)

2.1K 184 13
                                    

Uzun süredir bölüm atmıyorum ve daha güzel bir bölüm ile karşınıza gelebilirdim ama inanın zamanım kalmıyor... Üzgünüm sizi seviyorum!! Bu arada diğer hikayem language of love'e bakabilirsinizzz



Jimin odada uyutuluyor, yoongi ise dolu gözlerle başında bekliyordu. Uyanmamıştı ama durumu iyiydi ve bebekte sağlıklıydı. Jungkook eve erken gitmediği için kendini suçluyor sesizce odanın kapısında bekliyordu.

"Jungkook iyi misin?" Taehyung'un sesiyle başını kaldırmıştı ama cevap vermemeyi seçmişti. "Bu kadar yorma kendini bak iyiymiş ikisinin durumuda sakin ol." sakin ol... Sakin ol... Bu cümle beyninin içerisinde dönüp duruyordu.

"İçeride yatan çocuğu ben aynı kendim gibi karnında bebeği varken yerde kanlar içinde buldum taehyung.... Senin kardeşini! Farkındasın değil mi? "

"Jungkook yaşadıkların ağır biliyorum ama jiminde senin gibi bebeğini kaybetmeyecek. Sakinleşmeye çalış bir-" Taehyung, jungkook'un ellerini tutmaya çalışırken jungkook onu itince neye uğradığını şaşırmıştı.

"Sakin ol diyip durmayın artık! Evet bebeğini kaybetmedi ama kaybedebilirdi hemde benim yüzümden! Nasıl benim yaşadıklarımı yaşamasına izin verdim ben delireceğim ya..." Yere oturmuş kulaklarını kapatarak ağlamaya başlamıştı. Sesleri duyan yoongi koşarak yanlarına gelip jungkook'a sarılmıştı." Jungkook senin suçun değil. Kimse seni suçlamıyor tamam mı? Bebeğimiz de iyii gerçekten bir sorun yok. "hemşire koluna sakinleştirici iğne vurunca gözleri yavaşca kaymış ve uyuya kalmıştı.

Uyandığında öylece gökyüzüne bakıyordu. Taehyung onu dahada kötü yapmamak için konuşmuyor öylece susuyordu. Bomboş gökyüzüne bakıyor kıpırdamıyordu bile."Neden bomboş gökyüzüne bakıyorsun?"Taehyung'un sorusuna hafifçe başını çevirerek cevap vermişti.

"Öldürdün."Tebessüm etti ama öyle bir tebessümdü ki acı içinde kıvrına kıvrına."Öldürdün içimdeki seni, aşkı, sevgiyi ve yaşamı. Kalmayan duygularımlda anlamlı bir şekilde bakmamı bekleme benden."Taehyung ne diyeceğini şaşırmış sadece baka kalmıştı. Jungkook cevap vermeyeceğini anladığında yataktan doğrularak çıkmış ve jiminin odasına gelmişti. Uyandığımı görünce hemen yanına oturmuştu.

"Özür dilerim jimin. Daha erken gelmeliydim."

"Senin suçun yok. Seni oyalayan kadını annen tutmuş ve evime gelen de oydu."

"Ne?!" Yoongi kamera kayıtlarını jungkook'a doğru döndürmüş ve izlemesini sağlamıştı. Annesi gizlice eve giriyor ve içeride TV izleyen jimine yaklaşıyordu. Geldiğini hisseden jimin arkasını dönünce şaşkınlıkla gözlerini bölertiyor ve hemen ayağa kalkıyordu. Bir süre laf dalaşı yaptıktan sonra kadın üstüne yürüyor ve jimini saçından sürükleyerek yere ittiriyordu, jimin başını çarpıp yere düşüyordu 2 dakika sonrada jungkook geliyordu.

"Annem mi yaptı gerçekten..."

"Üzgünüm ama evet."

"Joon amca iyi mi?" Kocasına bile zarar vermesine korkmuştu. "İyiymiş konuştum."

"Taehyung bunlar CD haline getirelim ve hepimizin ifadelerini toplayalım. Darp raporu çıkarılacak ve kan tahlilerinin raporu düzenlenecek daha sonra joon amca da boşanma davası açacak ve kim ne ceza çekmesi gerekiyorsa çekecek. Joon amcaya da söyleyin hepsiyle ilgileneceğim.

°°°°°°°°°°

Aradan günler geçmiş davalar açılmış herşey le ilgilenilmiş herşeyin sonuçlanılacağı gün gelmişti. Hakim başda olmak üzere herkes dizilmiş annesi sahte göz yaşları döküyordu.

"Jeon eunwoo'nun tutuklu yargılanmasını ve eşi kim joondan ayrılmasını beyan ediyorum. Eşi kim joon'un oğlu Park jimini darp etmiştir. Oğlu olan ben jeon jungkook'u aşağı görmüş ve tehtit edici şeyler söylemiştir. Çocukluk tranvaları bırakmış ve asla iyi bir ebeveynin olamamıştır. Eşi kim joon boşanmak istiyor ve oğlunu darp eden kadının tutuklu yargılanmasını istiyordur. "Taehyung, yoongi şahitlik yapmış ve bütün belgeler kısa bir incelemeye alınmıştı. Jungkook belkide daha fazlasını anlatmak istiyor ama geri çekiliyordu.

"Siz jeon eunwoo, eşiniz kim joondan ayrılmak istiyor musunuz?"

"Hayır itiraz ediyorum."

"Ama darp raporu var elimizde."

"Ben yapmadım." İnsanlar böyleydi. Olduğu yerden hep şikayet halinde ve asla suçunu kabullenmezdi. Yağmur yağdığında hani ıslanmamak adına bir baş eğme oluyordu ya o bile yalan. İnsanlar yağmurun altında kiri akıp giderken bile suçunu kabullenmiyor yalandan bir baş eğmesi ile yoluna devam ediyordu.

Ne olursa olsun joon amca ayrılmış ve jimin için uzaklaştırma kararı çıkartmıştı. Darp için inceleme devam ediyor ve suçlu kabullenmesi göz önüne alınarak araştırmaya devam ediliyordu.

Aylar birbirini kovalıyor ve ikili işlerini yapmaya devam ediyordu. Taehyung, jungkook dan uzak durmaya çalışıyor ve iş dışında onu rahatsız etmiyordu. Jungkook'un içindeki bütün herşey yanarak ölmüştü ama belkide şimdide kar taneleri gibi eşsiz bir şekilde yeniden düşerdi yer yüzüne. Kar küresi nin içindeki deniz fenerinde yeniden buluşur yanan duygularını yeniden yeşertirlerdi.

Jiminin doğumuna birkaç gün kalmıştı ve ikilinin çoğu davası bitmişti. Namjoon ve seokjinden müjdeli hamilelik haberi alıp kutlama yapmışlardı.

Saat 11:25'e geliyordu ve jungkook kafasını dağıtmak için kendine iş arıyordu. Kapısı iki kez çaldığında içeri taehyung girmiş ve bir dosya bırakmıştı.

"Yeni dava mı geldi?"

"Hayır. İstifa dilekçem sizinle çalışmak mükemmel bir deneyimdi bay jeon.. İyi günler." Jungkook şok içinde kalmış ve kağıtları karıştırmıştı. Dilekçenin arkasındaki zarfa ikisinin deniz fenerinin üstünde çekilen fotoğrafı vardı ve arkasında bir not yazıyordu.

Herşey için teşekkür ederim. Seni öldürdüm... Belki bedenin yaşıyor ama içindeki bütün duyguları yavaş yavaş yaktım. Bir şansımız daha olduğunu düşünmüştüm ve bunun için buradaydım ama sanırım çok geç kaldım bizi tekrar yaşatmak için...

Ben gidiyorum küçük jeonum, çok uzaklara... Belki bende bilmiyorum nereye olduğunu ama gidiyorum işte. Kardeşime benden daha güzel abilik yapacağına eminim ona ve kendine iyi bak!

Umudu kestim diyorum ama hâla seni istiyorum... Gelmezsin ama eğer gelmek istersen deniz fenerinin orada seni buz tutmuş duygularımızı içinde barındıran kar kürem ile bekleyeceğim... Belki gelirsin.

Gamble Of Life|taekook Omegaverse|Where stories live. Discover now