| TANITIM |

52.5K 1.4K 615
                                    

Dümdüz karşıda olan bakışları usulca ona döndü. Gözleri uzunca baktı kocasının koyu kahve gözlerine. Ne diyebilirdi, ne söyleyebilirdi bilmiyordu ama çaresi yoktu. Onun hayallerini elinden almaya, onu bundan mahrum etmeye hakkı yoktu. Yapamadı, bu yükün, bu ağırlığın altına giremezdi.
"Ne diyebilirim ki? Bana neden soruyorsun?"

Kocası uzunca baktı surat ifadesine. Anlamak istiyordu ne düşündüğünü, biliyordu genç kadın. Hayır dese evlenmeyecek miydi? Vazgeçecek miydi töreden? Vazgeçecek miydi o histen?
"Karımsın sen benim Dilşad. Senden başka kime soracağım?"

Dilşad usul adımlarla oturduğu yerden kalkarak uzaklaştı kocasından. Uzun saçlarını omuzlarından arkasına saldı hüzünle. Sırtını kocasına döndü yavaşça. Gecenin hüznü gönlüne çoktan çökmüştü. Kocası için kabullenmek zorundaydı herşeyi.
"Evlen o halde.."

Ses tonu, bitikti genç kadının.

"Evleneyim o halde öyle mi?"

Kocası yine her zaman ki öfkesine beden sahipliği yaparken başını salladı genç kadın. Sesi çıkmadı kocasına. Ne bir itiraz cümlesi, ne de başka birşey. Arkasında hareketlenen adım seslerini duydu. Yeşil gözleri kapandı usulca genç kadının. Kabullenmislik hissi öylesine batıyordu ki yüreğine, o kadar cok sızlıyordu ki kalbi dayanamayacağını hissetti. Bu sızıya dayanamayacağını, yığılıp kalacağını hissetti.

Ensesine vuran nefes bir an gafil avladı onu. Bel oyuğuna yerleşen sert kol onu bir anda göğsüne çekerken, saçlarına sokulan kocasını hissetti herşeye rağmen. Nasıl dayanacaktı? Nasıl göz yumacaktı bu sızıya? Kalbi şiddetle çarptı hareketine. Usulca yatırdı başını geriye doğru. Saçlarından boynuna inen nefes, ilmek ilmek işlemişti 2 yıldır bedenine.

2 yıldır evlilerdi. 3 yıl olmasına aylar kalmıştı.

Severek evlenmemişlerdi ama sevgiden daha kuvvetli birşey oluşmuştu aralarında zamanla.

Bağ.

"Konuş benimle.."

Boynuna vuran kısık ses, hüznüne hüzün kattı genç kadının. Üzülmesini istemiyordu kocasının. Omuzlarında bir yükle evlensin istemiyordu.
"Bunu yapmak zorundasın Devran."

Nefesini derince çektiğini hissetti ciğerlerine. Sanki simdi koklamasa uzun bi süre mahrum kalacağını bilircesine kokluyordu uzun uzun karısını bu gece.

Uzak kalacaklardı.

Evlendiği vakit burda kalacak, ayrı düşeceklerdi.

Gözlerini içindeki sızıyla kapattı. Batıyordu içine düşünceleri. Birer damla aktı gitti gözlerinden. Beline dolanan iki uzun kola yasladı avuç içlerini. Başını çevirerek baktı kocasının güzel kahve gözlerinin çevrelediği sert çehresini.

Evlenmek istemediğini biliyordu.

Bu bile yetiyordu yüreğini rahatlatmaya..

"Ben sana bir çocuk veremedim Devran. Bu duygudan seni nasıl mahrum edeyim ki ben? Bunun vicdan azabını nasıl ömür boyu omuzlarımda taşıyayım?"

Dudakları usulca kondu boynuna.
"Dilşad.."

Gözlerini hüzünle kırpıştırdı genç kadın.
"Bu sızı benim ruhuma kazındı artık. Her gün, her bir ağızdan dinleyerek işledi kalbime.-"

Derin bir nefes aldı titreyerek. Belindeki kollar daha çok sıkılaşırken devam etti gecenin hüznüne eşlik etmeye.

"Evlen Devran. Evlen ki babalık duygusuna hasret kalma ömür boyu."

Benim gibi bu sızıya mahkum olma sende..

***

Dilşad ŞAHİNBEY & Devran Oğuz ŞAHİNBEY

SIZI | ARA VERİLDİ. |Where stories live. Discover now