23. BÖLÜM | İNCELEN BAĞ

9K 991 1K
                                    

Sevinememişti..”

***

Kader, zamansız binlerce darbeyle dolu bir çukur gibiydi sanki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kader, zamansız binlerce darbeyle dolu bir çukur gibiydi sanki.. Ne zaman hangi yönden geleceğini kestiremediğin hatalar, yanlışlar, yeni insanlar.. Haberlerle dolup taşan bir kuyu gibiydi.. İnsan tepkisizce kalmayı başardığı an, alışmışlığın eşiğinde yaşadığını anlıyordu bir zaman sonra. Gelen her yeni bir şeye karşı oluşan duvar, artık tüm hislerine ne bir darbe, ne de en ufak bir yara verebiliyordu. Biliyordu çünkü, gelen bir daha kaybolmamak üzere bir iz bırakıyordu ruhunda ve sen var gücünle tepki verdiğin müddetçe o iz, yerini daha da sağlamlaştırıyordu..

Bunu artık biliyordu.

Dilşad, bunu öğrenebilmek için ömründen binlerce günü eksiltmiş, sayısız kez hislerini kaybetmiş bir kadındı.. Bilincinin açık olduğu son saatlerinde, belki de buna son noktayı koymuştu da.. Düşünemiyordu henüz; tartamıyor, taşları yerine yerleştiremiyordu ancak duydukları, duymadan önce yaşadıkları, bedenini ele geçiren ve git gide ağrısını katlayan yaraları da sanki bunun bir parçasıymış gibi dümdüz bakıyordu ruhu kocasına.. Tepkisiz..

Bir hareket bekliyordu gözlerinin en derinine bakan kahveleri..

Bir tepki, bir ışıltı..

Öylece baktı eşine.. Kahvelerinde parlayan o hissin, onun anne olmasına, ondan olacak olan bir bebeğe baba olmasına sımsıcak bir yuva olduğunu hissetti yaralı kalbi.. Sanki silinmişti her şey koyu kahvelerinde.. Saatler önce gözlerinde katran karasına çalınmış, yırtıcı bir öfkenin arkasında, yıkık dökük bir hissin son canıyla savaş verdiği bir parıltı gibi, yumuşak bir şekilde bakıyordu yeşili sönmüş, tepkisiz gözlerine..

Bir şey söylemek istedi Dilşad..

Ancak diline ulaşan kelimeler bir isyandan fazlasına ev sahipliği yapamamıştı.. Şimdiye kadar hiç isyan etmemiş bir kadın, ilk kez isyan etmek için dudaklarını hareket ettirmek istedi ama olmadı..

Yıllarca.. Tüm ağlayışları, göz göze geldiği her bakışta ezilen onuru, gururu.. Kocası.. Evliliği.. Beklentiler.. Bekleyişler.. Hepsi.. Hepsi öylece gözünün önünden geçti Dilşad’ın.. Birer birer toprağa gömülen tüm nedenlerin arkasında bıraktığı bir ruhun enkazıydı ama bitmişti.. Bitmişti ama başlayamamıştı da..

İlk kez.. İlk kez aynaya bakmaya korktu.. Bu hâliyle.. Bu haliyle, hamile miydi?

Titreyen alt dudağı kuvvetli bir çözülme yaşadı o an. 

Hamile..

Sıkışan, kalbi değildi.. Nefesi de değildi.. Sıkışan, yine hep olduğu gibi ruhuydu ancak bu sefer, beklentilerinin boşa çıkmasından dolayı olmamıştı.. Yaralar içinde, bedenindeki kuvvetli ağrılar içinde, bir bebeğe anne olacak olmasıydı.. Canı deli bir hisle kaynarken, kapattı dolu gözlerini Dilşad.. Başını, kocasının avuçları arasında iki yana salladı..

SIZI | ARA VERİLDİ. |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin